Hürriyet gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, son günlerde ortaya çıkan büyükelçi krizi ile ilgili bir yazı kaleme aldı.
Abdülkadir Selvi büyükelçi krizinde bugünün kritik gün olduğunu, "Ama kritik gün, bugün. Bugün Türkiye ile Batı dünyası arasındaki ilişkilerin sınandığı bir gün olabilir. Çünkü olay, Osman Kavala olayını aştı. Türkiye ile Batı dünyası arasında bir krize dönüşme aşamasına geldi" sözleriyle ifade etti.
İŞTE ABDÜLKADİR SELVİ'NİN YAZISI:
Büyükelçiler krizinde bir ihtimal daha var
Ankara son 48 saatte büyük bir çabaya sahne oldu. Bu çabalar henüz sonuçlanmış değil, devam ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Eskişehir’de, Osman Kavala hakkında toplu olarak bildiri yayınlayan 10 büyükelçiyle ilgili olarak istenmeyen adam ilan edilmeleri için Dışişleri Bakanı’na talimat verdiğini söylediği andan itibaren Batı dünyasıyla ilişkiler açısından yeni bir sürece girildi.
Bu yazı yazıldığı saate kadar Dışişleri Bakanlığı’na, 10 büyükelçinin sınır dışı edilmesiyle ilgili işlemlerin başlatılması talimatı verilmemişti. Dilerim verilmez. Dışişleri Bakanlığı da henüz bu on ülkeyle temas kurup biz sınır dışı etmeden siz büyükelçinizi çekin dememişti. Sınır dışı işlemleriyle ilgili herhangi bir mekanizma işlemeye başlamamıştı.
Ama kritik gün, bugün. Bugün Türkiye ile Batı dünyası arasındaki ilişkilerin sınandığı bir gün olabilir. Çünkü olay, Osman Kavala olayını aştı. Türkiye ile Batı dünyası arasında bir krize dönüşme aşamasına geldi.
VİYANA SÖZLEŞMESİ’Nİ İHLAL ETTİLER
Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda Büyükelçileri, Osman Kavala’nın “derhal serbest bırakılması”nı istedikleri toplu açıklamalarıyla Viyana Sözleşmesi’ni ihlal ettiler. Viyana Sözleşmesi’nin 41. maddesi diplomatların bulundukları ülkelerin içişlerine karışmamasını düzenliyor. Dokuzuncu maddesi ile Türkiye’ye sınır dışı etme yetkisini tanıyor.
KAVALA’YA DESTEK DEĞİL, KÖSTEK
Büyükelçiler toplu açıklamaları ile Osman Kavala’ya destek değil tam aksine köstek oldular. İktidarı ve muhalefeti ile Türkiye’yi karşılarına aldılar. Türkiye gibi bağımsız mücadelesinden doğan bir ülke, 10 büyükelçinin parmak sallamasına boyun eğer mi? Burası müstemleke ülkesi değil, 10 büyükelçi de müstemleke valisi değil. Bu büyükelçilerin Osman Kavala’nın serbest bırakılmasına samimi olarak inandıklarını da zannetmiyorum. 24 Kasım’daki duruşmada böyle bir ihtimal vardı. En azından Kavala için çabalar sürüyordu. Bu bildiri ile en büyük zararı Kavala’ya verdiler. Çünkü onların derdi Osman Kavala değil, Türkiye’ye had bildirmek.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ