ACİL DEMOKRASİ!...

  • Nevavprestij

Yaklaşan seçimler öncesi siyasi tansiyon hayli yükseldi.

İktidar, ülkeyi yönetemez olmanın verdiği telaşla popülist politikalarla kararsızların tercihini değiştirmeye çalışıyor.

Yıllardır adını bile anmadığı toplum kesimlerine şirin gelecek projeleri devreye sokuyor.

Merkez bankasında yapılan arka kapı satışlarıyla ekonomik alanda hayli sıkışan iktidar, sıcak para bulabilmek için her yolu deniyor.

Daha düne kadar hain dedikleriyle sarmaş dolaş, düşman ilan ettikleriyle dostluk pozları vermekten geri durmuyorlar.

Kuşkusuz belli bir kesimi bu geçici önlemlerle etkilemeyi de başarabilirler.

Ama sokakta, evde, mutfakta yangın var.

Bıçak kemiğe dayandı. 

Hepsinden de öte insanlar nefes alamaz oldu.

Attığın her adıma, söylediğin her söze, yaptığın her eyleme yasak var.

Hatta istediğin şarkıyı, türküyü söylemene bile izin yok.

Bir yanda dibe vurmuş ekonomi, diğer yanda yok edilmeye çalışılan demokratik hak ve özgürlükler.

Bizim insanımız aç kalmaya, yoksulluğa, yokluğa dayanır da haksızlığa, hukuksuzluğa,adaletsizliğe tahammül edemez.

Kuşkusuz ekonomi çok önemli ama bu amansız mücadeleyi belirleyecek olan sonunda yine demokrasi, hak ve özgürlükler olacak.

Demokrasinin olmadığı yerde hukuk, hukukun olmadığı yerde adalet, adaletin olmadığı yerde huzur olmaz.

O yüzden bu iktidarın yerine geçmek isteyen muhalefetin ağırlıklı çalışma alanı demokrasi ve özgürlükler olmalı.

Son yapılan altılı masa toplantısı önce açıklanan yeni anayasa taslağı toplumda bir heyecan yarattı.

Ardından kamuoyuna sunulan yol haritasının da çok titiz bir çalışma sonucu hazırlandığı görülüyor.

“Öncelikli hedefimiz bütün vatandaşlarımızı insan onuruna yaraşır bir yaşam ve refah standardına kavuşturmak.”

Muhalefetin bu açıklaması elbette doğru bir tespit ancak bunu nasıl gerçekleştireceklerini de hiç zaman geçirmeden halka anlatmaları gerekiyor.

 

İnsan onuruna yaraşır bir yaşam ve refah standardının oluşması; ekonomik tedbirlerden dahaçok uygulanacak demokratik bir yönetim tarzıyla mümkün olacaktır.

İşte bu yüzden yazının başlığındaki gibi “Acil Demokrasi”

Üstelik de tüm bağımsız, gelişmiş modern ülkelerde uygulanan, tüm yurttaşlara eşit uygulanan, barış ve özgürlükleri hedef alan tam demokrasi!...

9 ana başlık 36 alt başlıkta hazırlanmış, güçlendirilmiş parlamenter sistemi amaçlayan yol haritası gerçekten Türkiye için yaşamsal bir çalışma.

Geçmişte kendi partileri içerisinde bile görüş ayrılıkları yüzünden sorun yaşayan altı farklı toplumsal kesime hitabeden partinin farklılıkları bir kenara koyup, tek bir hedefe yönelen bu siyasi birlikteliği Türkiye siyasi tarihinde bir ilk sayılabilir.

Demokrasiyi en çok içselleştirmiş, değişime en açık sol grup ve partilerin bile bazan sözcükler üzerinde bile anlamsız tartışmalar yaptığı bir geleneğimiz var iken altılı masanın bu ilkeli çalışmasını takdir etmemek ne mümkün.

Ancak halka ulaşım, iletişim konusunda daha hızlı davranılması gerekiyor.

Seçim ve sandık güvenliği konularında çok ciddi hazırlıkların yapıldığını biliyoruz.

Eksik kalan, yukarıda yapılan bu çok değerli çalışmaları siyasi partilerin il ve ilçe örgütleri aracılığıyla tabana yayılması.

Öte yandan hazırlanan anayasa taslağının toplumun farklı kesimlerinin, STK lar, sendikalar, meslek odaları ve demokratik platformların bilgi ve görüşlerine sunulacak olması da önemsenmesi gereken bir girişim.

Fakat anayasa taslağı gibi hazırlanan yol haritası ve seçim hazırlıklarının da diğer toplumsal gruplar, altılı ittifakın dışındaki muhalefet partileriyle paylaşılması, tartışılmasında yarar var.

Çünkü ülkemiz için yaşamsal öneme sahip bir seçime gireceğiz.

Hiçbirimizin kapris, kompleks, önyargı ve kırmızı çizgileri uğruna yakalanan bu önemli uzlaşıya zarar verme lüksü ve hakkı yoktur.

Evine ekmek götüremeyen yoksulun, iş bulamayan üniversite mezunlarının, tarlasını süremeyen çiftçinin, tezgahını açamayan esnafın, kapanan işletmelerin, ucuz ekmek kuyruğunda bekleyen emeklilerin, şiddetin her türlüsüyle mücadele eden kadınları ahını almaya görün.

Bu ülke her şeye rağmen gençlerin ve kadınların fedakarca verdikleri mücadele sonucu demokrasiye kavuşacaktır.

Bu ülke emekçilerin ölümüne verdiği yaşam kavgasını kazanmasıyla, sorumlu yurttaşların sandıklara sahip çıkmasıyla özgürlüğüne kavuşacaktır.

Önce ekmek, önce insan için acil demokrasi!