Bodrum Kent Konseyi Başkan Adayı Gamze Türk, yaptığı açıklamada “Halikarnas Balıkçısı’nın Bodrum’u değil artık mafyanın, kara paranın cirit attığı, kontrolsüzce büyümüş, şuursuzca kullanılan bir kent” oldu." ifadelerini kullandı
16 Kasım ‘da yani yarın Bodrum Kent Konseyi seçimleri yapılacak. Seçimlere iki başkan adayı giriyor. Emre Köroğlu geçtiğimiz günlerde adaylık açıklaması yaparken dün ise Mimar Gamze Türk adaylık açıklaması yaptı.
Bodrum Kent Konseyi binasında açıklama yapan Mimar Gamze Türk, ortak kent vurgusu yaptı. Türk, "Bodrum’un doğal, tarihi ve kültürel değerlerini korumak için, nasıl bir Bodrum istiyoruz tahayyülünü ortaya koymak için, uzlaşma kültürünü, kentli haklarının gerçekleşmesini sağlamak için, güvenli, her türlü şiddetten arınmış, kirletilmemiş sağlıklı bir çevrede yaşayabilmek için, doğru, korumacı kalkınma modellerini kurgulamak için, yaşadığımız ağır ekonomik krizle artan, Bodrum’un öteki yüzü olan ve hiç görülmeyen derin yoksulluğu masaya yatırmak için, farklılıklarımızın bizi besleyen ve çoğaltan kültürel bir zenginlik olduğu bilinciyle, tüm bunlara dayanışma ve ortak akılla hep birlikte çözüm önerileri geliştirmek ve muhatabı idareye bu konuları taşımak ve gerçekleşmesini sağlamak için Bodrum Kent Konseyi başkanlığına adayım” ifadelerini kullandı.
BODRUM MAFYANIN KARA PARANIN CİRİT ATTIĞI BİR KENT HALİNE GELDİ
Bodrum'un farklı anlayışlara kurban olduğunun altını çizen Türk, "Şunu bir daha hatırlatmak isterim ki kent konseyinin verimliliği konseyi oluşturan tüm organların; yani genel kuruluyla, yürütme kuruluyla, çalışma gruplarıyla, meclisleriyle, katılımcı, çoğulcu, demokratik ve dinamik bir yapıyı oluşturmasına bağlıdır. Bu bağlamda Bodrum’un yaşanabilir bir kent olma mücadelesini kent konseyinin yanı sıra kamu yararını önceleyen meslek örgütleri, STK’lar gibi tüm bileşenlerle bir arada yürütmenin elzem olduğunu inancındayım. Bodrum çok özel kadim bir kent. Tarihiyle, deniziyle, doğal güzellikleriyle, yerel değerleriyle herkesin gözbebeği olan ancak çok hoyrat davranılan, Bodrum’u Bodrum yapan tüm özellikleri nedeniyle sevilen ama her türlü tahribata maruz bırakılan bir kent Bodrum. Her birimizin az ya da çok bu tahribatta dahli var, her birimiz Bodrum’un geldiği bu halden mutsuzuz. Şikayetlerimiz çok, serzenişlerimiz de çok. Eski Bodrum’u bilenler o Bodrum’u çok özlüyor. Ama maalesef Bodrum artık Halikarnas Balıkçısı’nın o küçük, güzel, naif balıkçı kasabası değil. Rant ekonomisinin merkezi olan, mafyanın, kara paranın cirit attığı, kontrolsüzce büyümüş, şuursuzca kullanılan bir kent. Bu gerçeklikle yüzleşmek, bu gelinen durumun doğru tespitini yapmak, bu gidişata dur diyebilmek ve bundan sonra Bodrum’u nasıl rehabilite edeceğimizi konuşmak zorundayız” dedi.
Türk açıklamasının sonunda ise “Katılımcı, demokratik, toplumsal yönetimler oluşturma yolunda üstlendikleri rol ile kent konseylerinin önemi artık iyice ortaya çıkmıştır. Ortak aklı hayata geçirebileceğimiz, bilgilerimizi paylaşabileceğimiz, yönetişimle, dayanışma ve hemşehrilik bilinci ile birlikte bir güç oluşturabileceğimiz yerel yönetim ayağının belki de en önemli ve etkin oluşumu kent konseyleri. Bodrum, içinde barındırdığı sivil toplum örgütleri açısından büyük bir zenginliğe sahip, refleksleri güçlü bir kent. Bu bizim şansımız” dedi.
Gamze TÜRK OĞUZ Kimdir?
1972 Yılında Edirne’de doğdum. Edirne Anadolu Lisesi’nde orta eğitimimi, İTÜ Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü’nde lisans eğitimimi, İTÜ Mimarlık Fakültesi
Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü’nde yüksek lisans eğitimimi tamamladım. 24 yıldır Bodrum’da yaşamaktayım. Meslektaşım eşimle Bodrum ve Datça’da ağırlıklı olarak koruma projeleri ve uygulamaları olmak üzere kendi mimarlık ofisimizde serbest mimarlık hizmetleri vermekteyiz. Mezun olduğumdan beridir üyesi olduğum meslek örgütüm Mimarlar Odasında birçok komisyonda, Denetleme Kurulunda, Soruşturma ve Uzlaştırma Kurulunda görev almış, iki dönem TMMOB Mimarlar Odası Bodrum Temsilciliğinde, bir dönem TMMOB Mimarlar Odası Muğla Şubesinde yönetim kurulu başkanlığı yapmış bulunmaktayım. Halen Mimarlar Odası genel merkez Kentleşme, Mimarlık, Afetler ve ÇED Danışma Kurulu üyesi olarak çalışmalarım devam etmektedir.
Kollektif çalışmanın gücüne inanan, paylaşımı önemseyen biri olarak tüm oda çalışmalarım süresince TMMOB’la, TMMOB’a bağlı diğer meslek örgütleriyle, birçokMuğla İli STK’ları ve Kent Konseyi bileşenleriyle bir araya gelerek Muğla ve Bodrum kent ve çevre mücadelesinde, buna paralel yürütülen hukuk mücadelesinde bir arada olmanın verdiği güçle birçok kazanımlar elde ettik. Tüm bu mücadelenin bir parçası olmaktan ve katkı vermekten her zaman onur duydum.
