Akbelen Ormanı'nda ağaç kesimine karşı direniş sürüyor. Sözcü Nejla Işık, "Bu mücadele bitmedi, bitmeyecek. Buradayız, teslim olmayacağız" dedi.
MUĞLA - Akbelen Ormanı'nda ağaç kesimine karşı direniş sekizinci gününde. Binlerce ağacın kesildiği alandan öğle saatlerinde yine hızar sesleri yükseldi. Yöre halkı ve çevreciler duruma tepki gösterdi. Bir işçinin kesilen ağaçları budamak için gittiği yeni bir kesimin olmadığı anlaşıldı
DESTEK ZİYARETLERİ SÜRÜYOR
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan ve barolar birliği yönetimi direnişe destek için Akbelen'e gitti. Aydın, İzmir ve Altınoluk'tan yaşam savunucuları da destek ziyaretlerinde bulundu.
Ziyaretçiler, "Her yer Akbelen her yer direniş", "Direne direne kazanacağız" sloganları attı. CHP Muğla Milletvekilleri Cumhur Uzun, Gizem Özcan, Süreyya Öneş Derici, İstanbul Milletvekili Sevgi Kılıç, CHP Muğla İl Başkanı Hüseyin Erol ve İl yöneticileri de gün boyu alandaydı.
GÜMÜŞEL: ORMANI YENİDEN YEŞERTMEMİZ MÜMKÜN
Gözaltına alınan ve Milas'a girişi yasaklanan çevre mühendisi ve yaşam savunucusu Deniz Gümüşel, "Sekiz günlük süreçte ormanın büyük bir kısmı ağaçsızlaştırıldı. Çok büyük bir askeri güç buraya yığılmıştı. 400-500 kişiyle o askeri ablukayı dağıtmayı başaramadık. Ormanı yeniden yeşertmemiz hâlâ mümkün. Yeter ki alana madenin iş makinelerinin girmesini engelleyelim. Fidanlar hâlâ yeşeriyor. Eğer bu orman kendi haline bırakılırsa yine 20-30 yıl içinde kızılçam ağaçlarına ulaşabiliriz. Hiçbir şeyi kaybetmedik. Orman ekosistemi henüz tamamen parçalanmış değil. Mücadeleye devam edeceğiz, Akbelen Ormanı'nı kömür madenine vermeyeceğiz. Hiçbir yere gitmeyeceğiz. Madenin açılmaya başlamasıyla geri dönüşsüz bir tahribat oldu diyebiliriz. Buna izin vermediğimiz sürece ormanı yeniden yeşertmemiz mümkün" dedi
AKBELEN'DE EKOKIRIM YAŞANDI'
Aydın Çevre ve Kültür Derneği Başkanı Mehmet Vergili, ağaç kesimini katliam olarak nitelendirdi. Küresel ısınmanın en önemli nedenlerinden birinin fosil yakıtlar olduğunu dile getiren Vergili, ormanın yok edilmesine tepki gösterdi.
Vergili, "Her ağaç bir insan gibi katledilmiştir. Burada bir eko-kırım yaşanmıştır. Bu suçtur. Ağaçların kesilmesi insan haklarına da aykırıdır. Türkiye'ye çağrı yapıyoruz: Herkes, doğasını, suyunu, toprağını, tarım arazilerini, yaşam alanlarını korusun. Bunlar yok olursa bizim de sonumuz geliyor" diye konuştu.
IŞIK: BİZLERİ KANDIRMAYA KALMASINLAR
İkizköy Çevre Komitesi Sözcüsü Nejla Işık da Muğla Valiliği'nin "Kesim bitti, artık maden açılabilir, maden bittikten sonra da ağaçlandırma yapılacak" açıklamasına tepki gösterdi.
Işık, "Buraya katliam izni veren herkese sesleniyorum. Ne kadar, nereye ağaçlandırma yapmışlar da burayı yok etmişler. Gelip yerinde görsünler. Bizleri kandırmaya kalkmasınlar. Burada ormanı katlettiler, kesim bitti dediler ama hâlâ testere sesleri duyuyoruz. Arkadaki tepeye gelip buradaki insanları tahrik ediyorlar" dedi.
'TESLİM OLMAYACAĞIZ'
"Bu mücadele bitmedi, bitmeyecek" diyen Işık, şöyle konuştu: "Kadınlar olarak bu mücadelenin önünde yer almaya devam edeceğiz. Ağaçlar kesilmiş olabilir ama ormanın kıymetli toprağı duruyor,içindeki fidanlar duruyor. İkizköy yok olmasın diye, buradaki su havzaları yok olmasın diye elimizden geleni yapacağız. Buradayız. Ağrıdan her yerimiz sızlıyor, içimiz acıyor, artık gözümüzde yaş kalmadı ama buradayız. Teslim olmayacağız."