İYİ Parti’nin 3. Olağan Kurultayı'nda konuşan Akşener, hem iktidara hem de muhalefete ağır eleştirilerde bulundu. Akşener, Millet İttifakı sürecini 'diyet ödemek' olarak adlandırırken parti için muhalefete de "içimizden yapılan iftiraları affetmeyeceğim"
İYİ Parti’nin 3. Olağan Kurultayı başladı. “Rotamız net, pusulamız millet” sloganıyla yapılan kongrede genel başkan ve genel idare kurulu seçimi yapılacak.
Kongrede konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Bundan 5,5 yıl önce bu partiyi kuramazsınız dediklerinde demiştik ki kuracağız, kurduk. Bu parti yaşamaz dediklerinde, yaşatacağız dedik. Yaşattık.
Milletimizin sesine kulak vermek için il il, ilçe ilçe, köy köy gezdik. Kapıları çalarak, milletimizin derdini dinleyerek, bu partiyi büyütmek, milletimizin sesini dinlemek için, sokakları, mahalleleri, dükkanları, evleri dolaştık. Dedikodu etmek yerine, hakaret etmek yerine, milletimizin sesini taşıdık.
"NOBRANLARA KARŞI BURADAYIM"
Yapılamaz denilen her şeyi yaptık, aşılamaz sanılan engelleri aştık. İYİ Parti kişisel ihtiraslara mahkum edilen milletimiz için çıkış kapısıdır. İYİ Parti mücadele ruhudur. Mücadeleyi kendi içimizdekileri itibarsızlaştırmak yerine bu ülkenin üzerine kabus gibi çöken, herkesi korkutan, bugünkü nobran yönetime karşı verilen bir mücadeledir. Kolayı değil, zoru seçendir! Birbirine hakaret eden, iftira atan değil, ben varsam her şey var, ben yoksam yansın bu dünya yıkılsın Türkiye diyen değil, nefsinin peşinden giden değil, nobranlara karşı buradayım, varım diyenlerin partisidir! Esarete karşı müdafa-i hukuk diyendir. Ben olayım da Türkiye ne olursa olsun diyen mandacı ruhlular için değil, mandacılığa hayır diyenlerin partisidir. İYİ Parti cumhuriyet birikimidir. Zor zamanlarda güneşi bulmak için karanlık yollara düşen Mustafa Kemal Atatürk'ün evladıdır. Kılıç kullanan kol yorulur fakat saban kullanan kol her gün daha çok kuvvetlenir.
"İÇİMİZDEN YAPILAN İFTİRALARI AFFETMEYECEĞİM"
İYİ Parti'yi milletimiz kurdu. Bizler sadece tabelayı astık. İşte tam da bu nedenle İYİ Parti'nin yolculuğu aslında milletimizin yolculuğudur. Biz bugünlere hiç kolay gelmedik. Yolumuz doğru olduğu için nice çileye katlandık. Davamız doğru olduğu için nice zorluğa direndik. Sözümüz doğru olduğu için nice iftiraya göğüs gerdik. Hele ki bir şey olamadığına öfkelenip, bizatihi içimizden yapılan iftira, hakaret ve çirkinliklere göğüs gerdik. Şahsen hiçbir düşmanın, hiçbir rakibin beni hapse atmayı isteyenler dahil, benimle ilgili asla iddia etmedikleri, söylemedikleri pis iftiralara şahit oldum. Allah bana bunu gösterdi ama affetmeyeceğim.
Biz bu yolculuğa çıkarken hanginizden para istedim. İşte hepiniz buradasınız. Milletvekilleri, genel merkeze para mı istedik sizden? Genel merkez yapıldı muhteremler, 15 liralık çöp kutularını aldım ben. O gün bana bu parayı nereden buldun diye neden sormadınız? Nasıl buldun bu parayı, nereden buldun niye demediniz? Çünkü sorumluluk almanız gerekiyordu, kaçtınız. Ama bugün Meral Akşener'i düşmanlarının suçlamadığı iftiralarla suçladınız. Kahrolun, kahrolun, kahrolun! İşte bu yüzden bizim siyaset anlayışımızın yönü de yolu da pusulası da aziz milletimizin ta kendisidir.
"HERKES BİR ŞEY İSTİYOR, YETMİYOR"
Kurultaylar hesaplaşma yeridir. Ben hesap vereceğim siz de hesap vereceksiniz! Herkesin hesap verme yeridir. Öyle çirkinlikler yapıldı ki günlerce uyuyamadım. Burada söyleyemeyeceğim öyle pislikler oldu ki tekrar edemeyeceğim. Sonra gördüm ki olmuyor. Herkes her şeyi istiyor, yetmiyor. Milletvekili olunuyor, yetmiyor. GİK üyeliği isteniyor, oluyor, yetmiyor. Genel başkan yardımcılığı isteniyor. Kardeşim kadrolarımız sınırlı. Bırakın da birileri de o görevleri yerine getirsin. Hayır, yok!
"CHP'DEN 15 MİLLETVEKİLİ İSTEMEK EN BÜYÜK PİŞMANLIĞIM"
Sonra Altılı Masa meselesi ortaya çıktı. Şimdi biz fedakarlık yapan insanlarız ya, genel başkanınız her türlü feragatı yapan insan ya. Dolayısıyla biz önce bu parti seçime girebilsin diye CHP'den 15 milletvekili istedik. Hayatımın en büyük pişmanlığıdır. Savaşmalıydık, bileğimizin gücüyle o seçime girmeliydik. Girmiyorsak da gereğini yapmalıydık. Savaşmadık! 15 milletvekili istedik, Sayın Kılıçdaroğlu'na bir kez daha teşekkür ediyorum ama o gün bugün 15 milletvekilinin bedelini ödeyemedik. Ömer Seyfettin'in diyetine döndü bu iş. Biz psikolojik olarak kendimizi çok kötü hissettik. Ben kendimi çok kötü, aşağılanmış, çaresiz hissettim. Asla hayatımın hiçbir döneminde hissetmediğim kadar çaresiz hissettim. Çünkü savaşmadım. Ben savaşı severim, mücadeleyi severim. Ben canımla, kafamla, kellemle top oynamayı severim. Yapamadık. 28 Şubat'ta oynadım şu kadar umurum olmadı. Tayyip Erdoğan'la ters düştük mücadele ettim şu kadar korkum olmadı. Her hafta benim tutuklanacağımı söyleyenler oldu. Şu kadar umurum olmadı.
"'İSTANBUL'UN SEÇİMİNİ HDP KAZANDIRDI' SÖYLEMİ BENİ ÜZDÜ"
Savaşmadık, 15 milletvekili aldık. Bu bize neye mal oldu, kuyruk siyasetine mal oldu. Ama eğriye eğri, doğruya doğru. Bu aynı zamanda Türkiye'ye büyük bir iyilik yaptı. Demokrasinin ne kadar önemli olduğunu, işbirliği konusunda CHP'yle yapılan bu işbirliğinin CHP'ye sağda bulunan her renkten siyasi görüşteki insanların önyargılarının değişmesine sebep oldu. Sonra bu değişme Altılı Masa'yı, Millet İttifakı'nı getirdi. Sonra, bir şey yaptık. Belki de bir borç ödemeydi. Sayın Koray Aydın'ın önerisi, benim de çok net bir şekilde arkasında durduğum Divan'ın kabulü, GİK'in çok olumlu karşıladığı, Sayın Kılıçdaroğlu'na randevu aldım gittik. İki parti yerel seçimlere birlikte gitmeyi teklif ettik. Sonuçta bir başarı çıktı. Beni en çok ilgilendiren, etkileyen, üzen ne oldu biliyor musunuz? İstanbul'un seçimini biz değil HDP kazandırdı. Efendim bilmem nerenin seçimini biz değil HDP kazandı.
"HESAP VERECEĞİM, HESAP SORACAĞIM"
Yuh muh yok! Bugün hesaplaşıyoruz. Hesap veriyorum, hesap soracağım sonra! Artık bu partide şımarıklık, hadsizlik bitmiştir. Herkes haddini bilecek.
Sonra çok ilginç oldu. Biz hariç herkes kazanmayı sağladı, biz hariç. O gün anladım ki İYİ Parti önemli bir kesim tarafından tehdit görülen, sadece iktidar değil muhalefetin bir bölümü de, muhalefetin tırnak içi kanaat önderleri tarafından da tehdit görülen bir siyasi partidir.
16 ilde ön seçim yaptık, temayül yaptık. Temayülde önde çıkan arkadaşlarımız bu meselede sıra satmaktan tut, her türlü ahlaksızlığı öne koyan açıklamalar yaptılar. Sonuç? Sonuç arkadaş 17'de çıkmış. Tüh tüh, özür dilerim çıkaramadım 1'de sizleri. Madem kurucusunuz, madem bilmem hangi görevdesiniz, niçin kardeşim siz bugüne kadar o üyenin kendisine ulaşmadınız, teşkilatlarımıza ulaşmadınız da, bana yar olmayan kara toprağın diyen partimizi yerle bir eden, partimizi yandaş televizyonlarda bizimle ilgili ahlaksız görüşleri olan yerlerde partimizi her türlü iftiranın karşısında bıraktınız. Diyorsunuz ki bana yar olmayan kara toprağındır. Siz kim Türk milliyetçiliği kim? Saygısızlar!
Bundan sonra partimize saygısızlık eden, partimize zarar vermeye çalışan herkes hakkında bizzat gereğini ben yapacağım ben!
"DEMOKRASİ MİLLETLE BERABER İNŞA EDİLİR"
Millete kulak tıkayarak siyaset yapılmaz. Milletin kararının olmadığı bir yerden sözde düşünürlerin, sözde kanaat önderlerinin, siyasi elitlerin keyiflerine göre yaptıkları tanzim üzerinden demokrasi inşa edilemez. Çünkü demokrasi yalnızca milletle beraber inşa edilir. Bu yüzden biz de İYİ Parti olarak yaşanılan seçim yenilgisine ilişkin muhasebemizi de yaptık.
Milletimizin helal oyları sadece bir sayıya indirgendi. Sonuç olarak siyaset çıkmaza sürüklendi. Hizmet üzerinden, projeler üzerinden, kadrolar üzerinden yarışılmadı. Çünkü kendi kabiliyetsizliğini gizlemek isteyen iktidarın orta yere yuvarladığı yün yumakları buna izin vermedi. Millete çözüm üretileceğine yalan üretildi, algı üretildi.
"SİYASETÇİLER GELDİKLERİ MAKAMLARA KARİYER OLARAK DEĞİL VAZİFE OLARAK BAKMALI"
Gençlerimiz tweetler nedeniyle yargılanıyor, yaptıkları oy tercihleri sebebiyle hırpalanıyor. Bugün Türkiye'de kadınlar çocuklarının geleceğinden, şiddetten, tacizden, ölümden korkuyor. Ancak siyasetin geldiği çıkmazda kadınlar duruşuyla, oturuşuyla, gülüşüyle sınıflandırılıyor. Mesela bugün Türkiye'de çocuklar nitelikli bir eğitimden hatta kaliteli beslenmekten bile mahrum bırakılıyor. Ancak çocuklarımız 13 yaşında evlenebilir mi, evlenemez mi tartışmalarının konusu ediliyor. Enflasyon tavan yaparken milli değerlerimiz tartışılıyor. Kira fiyatları dudak uçuklatırken kadınların baş örtüsü tartışılıyor. Sınırlarımız kevgire dönerken yüce dinimiz tartışılıyor. Cumhuriyetimizin 100. yılına girerken Atatürk'ümüz tartışılıyor. 11 ilimiz harap bitap haldeyken depremzede kardeşlerimizin kime oy verip vermediği tartışılıyor. Görmedim, duymadım, bilmiyorum siyasetinin yerini dokunan, duyan, anlayan bir siyasete bırakmasını istiyorum. Siyasetçilerin geldikleri makamlara kariyer olarak değil vazife olarak bakmasını istiyorum.
Her yenileşme süreci onu isteyenlerle hakikate direnenlerin mücadelesine sahne olmuştur. Bizim seçim sonuçlarından aldığımız mesaj, milletimizin iktidarıyla muhalefetiyle Türk siyaseti için yeni bir anlayış talebinde bulunduğudur. Şüphesiz ki hakiki yenilik daima öze dönerek başlar. Bu yüzden biz de yine ve yeniden özümüze, yani milletimize kulak vereceğiz.
"BİZ ÇALIŞMAMIŞIZ, ONUN İÇİN SEÇİM KAYBEDİLMİŞ... İNSAFINIZ KURUSUN"
1 aydır konuşmuyorum. O gece konuştum sonra konuşmadım, izledim. Önce Kılıçdaroğlu'nun üzerine yürüdüler -alanlardaki demin bahsettiğim kanaat önderleri, elitler...- sonra baktılar ki ipin ucu kaçtı, bunu bir dengelemek lazım. Birdenbire olağan şüpheli Meral Akşener ve İYİ Parti gündeme geldi. Biz çalışmamışız onun için seçim kaybedilmiş. 45 ilde, büyük çoğunluğu Mansur Yavaş'la olan mitingler yaptık. 54 noktada bizzat çalıştık. Bütün bunlara baktığınız zaman derler ki insafınız kurusun. Anlıyorum eşitlemeye çalışıyorsunuz, korktunuz dengeliyorsunuz. Aynı İstanbul'un kazanılmasının sebebi HDP'dir demeniz gibi. İyi, bundan sonra size hayatta başarılar diliyorum.
Bunlara alışmalısınız. Onun için birinci önceliğiniz parti aidiyetidir. Bu konuda herhangi bir hoşgörü, tolerans yoktur. Bunu hissetmeyenler kapı burada! Bizim medyamız yoktur. Muhalif medya da bizim değildir. Dolayısıyla biz yapayalnız, sadece milletiyle el sıkışmış, hiçbir gücün bulunmadığı Türkiye'deki tek siyasi organizasyonuz. Bunu böyle bileceksiniz. Onun için bizim pergelimizin ucunun konduğu yer Anadolu'dur.
"BİR DAHAKİ SEFERE SÖZ SEÇİMİ KAZANDIRACAĞIM"
Evet kardeşim sorumluluğu alıyorum. Ne kadar büyük bir insanmışım ki cumhurbaşkanının kazandırılması da kazandırılamaması da benimmiş. Aldım kabul ettim, başıma koydum. Bir dahaki sefere söz kazandıracağım.
Önümüzdeki çetin bir yol var. Yolu doğru olanın yükü ağır olurmuş. Biz bu ateşten gömleği giymeye hazırız. Bu yüzden bugünden itibaren en iyi yaptığımız şeyi yapacağız ve milletimize gideceğiz. Siyaseti ikbal kaynağı görmediğimiz için milletimizin yolunda dimdik yürümekten gocunmayız. Bizi bu yoldan döndürmek isteyenler olabilir. Onların bizden alıp götüreceği sadece tozdur. Güneşi örnek alırız, batmaktan korkmayız, doğmaktan bıkmayız! Sahip olduğumuz güç, millete inanmanın eseridir. İnanç varsa imkan da var diyen atalarımızın şiarıyla eğilmeyiz, bükülmeyiz, vazgeçmeyiz.
Dar zamanda düşmanın altına at olanlar safımıza gelmesin! Garibanın sırtına bit olanlar safımıza gelmesin! Parolamız her zaman her yerde ölmek var da baş eğmek yok namerde, bu imana, bu ülkeye, bu derde yabancı olanlar safımıza gelmesin!
İYİ PARTİ KURULTAYI VE KULİSLER
Kurultayda, Genel Başkan ile 50 üyeden oluşan Genel İdare Kurulu (GİK) ve 11 üyeden oluşan Merkez Disiplin Kurulu (MDK) seçilecek.
,“Rotamız net, pusulamız millet” sloganıyla, ATO Congresium'da yapılan kurultayda, 1350 delege oy kullanacak.
Parti kulislerinde partinin yerel seçimlere daha dinamik bir kadroyla hazırlanmayı hedeflediği, bu çerçevede GİK ve MDK'de köklü değişiklikler olacağı ve seçime tek aday olarak girmesi beklenen Akşener'in kurultay sonrası belirlenecek Başkanlık Divanı'nda yeni isimlere yer vereceği konuşuluyor.
Seçimlerin ardından İyi Parti Kurucular Kurulu üyeleri Ethem Baykal ve İsmet Koçak'ın sözcülüğünde "partinin kurucu iradesinden uzaklaşıldığı" gerekçesiyle Ortak Akıl Platformu kurulmuş, bunun üzerine partinin 81 il başkanı Akşener'e destek deklarasyonu yayımlayarak kurultayda Akşener'i aday gösterme kararı almıştı.