Çocuk İzlem Merkezleri, çocuk istismarının önlenmesi ve istismara uğrayan çocuklara bilinçli ve etkin bir şekilde müdahale edilmesi amacıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde 2010 yılında ilk olarak Ankara’da hayata geçirildi.
ÇİM’ler Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastane ve kurumlar bünyesinde kuruldu ve merkezlerin işleyişini yine Sağlık Bakanlığı koordine etti. ÇİM’lerin yönetim ve koordinasyon kurulu üyeleri arasından Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığı temsilcileri yer aldı.
TÜRKİYE GENELİNDE 22 İLDE ÇOCUK İZLEM MERKEZİ YOK
4 Ekim 2012 tarihinde yayımlanan Başbakanlık Genelgesi’nde Türkiye genelinde yaygınlaştırılması kararı alınan Çocuk İzlem Merkezleri geçen 12 yılda 59 ilde kurulabildi, 22 ilde ise adım atılmadı. Çocuklara yönelik her türlü istismarın önlenmesi ve alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’nun üyesi olan CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, Çocuk İzlem Merkezleri’nin 12 yıldır ülke geneline yayılmamasına tepki gösterdi. Başbakanlık Genelgesi’ni hatırlatan Yüceer, “ÇİM’lerin 81 kente yayılacağı ifade edilmişti. Genelge ile ortaya konulan hedefe karşın Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğü’nün verileri, bu alandaki ihmali ortaya koymaktadır. Çocuklar istismarı nerede, nasıl anlatacak" dedi.
‘SAĞLIK BAKANLIĞI MERKEZLERİN KURULUMUNU YETERİNCE SAĞLAYAMADI’
Çocuk İzlem Merkezleri’nin 22 ilde kurulmamasından dolayı pek çok vakada uygun koşulların oluşturulamadığını ve çocuklara resim çizdirilemediğini belirten Yüceer, konuyu Meclis gündemine de taşıdı. Yüceer, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yanıtlaması istemiyle verdiği önergede, bakanlığın ihmali yüzünden kaç vakanın bu şekilde üstünün örtüldüğünü sordu.
Çocuklara yönelik cinsel istismar vakalarının ortaya çıkarılabilmesi için Çocuk İzlem Merkezleri’nin gerekli olduğunu söyleyen Yüceer, “Çocuk istismarı vakalarının ortaya çıkarılabilmesi oldukça zor. Bu yüzden çocuklara bilinçli ve etkin bir şekilde müdahale edilmeli, adli ve tıbbi müdahaleler, bu alanda eğitimli ve uzman kişiler tarafından bir merkezde ve tek seferde gerçekleştirilmeli. Ancak halen Sağlık Bakanlığı bu merkezlerin kurulumunu yeterince sağlayamadı” dedi.
‘ÇİM’LER ÇOK HAYATİ’
Büyük illerdeki ÇİM’lerin de yetersiz kaldığını, nüfusu milyona ulaşmış kentler arasında sadece İstanbul’da birden fazla merkezin olduğunu söyleyen Yüceer, “ÇİM bulunmayan illerde cinsel istismara uğrayan çocukların büyük travmalar yaşadığına yönelik şikayetler duyuyoruz” dedi. Çocuk İzlem Merkezleri öncesinde uygulanan yöntemleri de hatırlatan Yüceer, merkezlerin önemine dikkat çekti ve şunları kaydetti:
“Daha önce ÇİM diye bir merkez yokken cinsel istismara uğrayan çocuklar kolluk kuvvetlerince hastanelerin çocuk polikliniklerine getiriliyordu. Cinsel istismar olduğu anlaşılan çocuğun muayene ediliyordu. Bu çocuk için çok zor bir süreç. Daha sonra çocuk savcılığa götürülüyor, karakolda, hastanede tekrar tekrar durumu anlattırılıyor ve istismara uğrayan çocuğun örselenmesi tekrarlanıyordu. Ancak ÇİM’de çocuk başına gelen olayı yalnızca bir defa ifade ediyor. ÇİM’den sorumlu savcıyla, adli tıp uzmanıyla muhatap oluyor ve tüm adli tek merkezde toparlanıyor. ÇİM’ler hem cinsel istismarın tespiti hem de çocuğun istismar nedeniyle tekrar tekrar travmaya uğramaması bakımdan çok hayati.”