Tanıtım projesinde en vdikkat çeken etap ise dünyada en ender sörf merkezlerinden birisi olan Alaçatı’nın bugünkü gelişmesine temel sağlayan Alaçatı Koyu ile Mersin Körfezi arasında açılacak olan deniz kanalı. Gemilerin geçeceği genişlikte olan bu deniz kanalının açılması halinde burada büyük ve yeni bir ada oluşuyor.Bölgedeki sörf okulları sahipleri, böyle bir kanalın açılması halinde körfezdeki doğal dengenin bozulacağını, rüzgar ve deniz su akımlarının değişeceğini, Alaçatı’ya binlerce sörf turistinin gelmesinin tehlikeye düşeceğini belirtiyor.Çevreciler bundan başka aynı bölgede pelikan kuşları vadisinin de yok olacağını, binlerce konut, yol, marina ile bölgenin doğal dengesinin tamamen tehlike altına gireceği endişesi içinde.
SUSUZLUK TEHLİKESİ..
Yeni Çağ'de yer alan habere göre, Albassam Group’un taslağının bir piyasaya sürme-satış projesi olduğu anlaşılıyor. Bu broşür kamulaştırma öncesinden, aylar öncesinden hazırlanmış. Projede hayaller satılıyor. Golf alanları, oteller, AVM’ler, yat limanları, marinalar ve esas çok sayıda konut görülüyor. Bölgenin esas sorunu su. Çeşme’deki su, Çeşme nüfusuna bile yetmiyor. Yazın su kıtlığı oluyor. Golf veya bu tür projeler için su ihtiyacının nereden karşılanacağı belli değil.Arap yatırım projesinde Çeşme’yi Türkiye’nin Mikonos, İbiza Miami yapacakları belirtilmiş.
Albassam Group hazırlamış olduğu broşürde projeyi “Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İzmir Valiliği’nin koordinasyonunda" yapacaklarını belirterek, Kamu-Özel Ortaklığı olacağını da yazmış. Projenin 5 yılda tamamlanması öngörülüyor. Toplam yatırımın 2,5 milyar dolar olacağı projede, 2 lüks otel, 50 butik otel, 2 marina, 4 konser yeri, 700 yat kapasiteli marina da öngörülmüş. Bölgeye 20 bin ek nüfus gelmesi tasarlanmış.