PETKİM’de çalışan Gökhan Kaya festival alanını beğendiklerini ve genel olarak Aliağa’da rahat bulamadıkları gıda malzemelerini aldıklarını söyledi. Kaya, “Burası ihtiyaçlarımız için değil ama tadımlık farklı gıdalar almamız için güzel oldu. Ben tereyağı ve peynir aldım. Fiyatlar makul denebilir ama zaten merak gidermek için aldığımızdan iyi olduğunu düşünüyorum. Bizim evimize haftada bir balık giriyor. Çiftlik balıkları daha uygun fiyatlı oluyor, genelde marketlerden alıyoruz. Tabii güvenilirlik konusunda emin olamıyoruz. Balık nereden geldi, denetleme yapıldı mı? Emin olamıyoruz. Bence bu konuda bizim balık et gibi temel tüketim maddelerini güvenle alacağımız bir denetim mekanizmasının olması gerekiyor” diye konuştu.
"BALIK PAHALI"
Kızıyla birlikte festival alanında dolaşan Selma Bulgut, “Haftada bir gün balık tüketiyoruz ama ikiye çıkarmamız lazım. Balık fiyatları mevsimine göre bence pahalı, kilosu 25 liradan başlıyor. Biz genelde sardalya, hamsi ve çupra alıyoruz. Eşim barbun yemeyi sever ama onu ancak indirime girdiğinde alabiliyoruz. Evimize bir işçi maaşı giriyor. Temel ihtiyaçlar, çocuğun ihtiyaçları eklenince bazen kendimizden kısmak gerekebiliyor” dedi.
Üç çocuk annesi bir kadın da eşinin işçi maaşıyla anca evin masraflarını karşıladıklarını böyle olunca da balık yemenin lüks olduğunu dile getiriyor.
Evrensel/ Eren SARAN