Muğla’nın Bodrum ilçesinde birinci derece doğal ve arkeolojik sit alanı olan dünyaca ünlü Aspat Kalesi ve Kilisesi’nin bulunduğu bölgede ÇED raporu almadan doğal yapıyı bozarak, kanal, marina, liman ve milyon dolarlık villalar yapıp satan şirkete danıştay dur demesinin ardından Bodrum’daki çevre örgütleri dava açtı.
DANIŞTAY İPTAL KARARLARI VERMESİNE RAĞMEN ŞİRKET İNŞAATA DEVAM ETTİ
Hukukçu Mehmet Çilsal SÖZCÜ’ye yaptığı açıklamada Davalı İdare, ANT ASPAT Yapı ve Turizm A.Ş’nin“Turizm Konaklama Tesisi ve Toplu Konut Proje Revizyonu ile Yat Yanaşma Yeri ve Mersin Deresi Islahı kapsamındaki Mahmuz Projesi”ni Ek-2 listesine tabi tutup çevresel etkilerine dair yaptığı ön inceleme ve değerlendirme sonucunda projenin muhtemel olumsuz etkilerinin alınacak önlemler sayesinde ilgili mer’i mevzuat ve bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeyde olduğunu belirlemiş bunun üzerine projenin gerçekleşmesinde çevre açısından sakınca görülmediğini belirterek proje hakkında “Çevre Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” Kararı tesis ettiğini belirterek “ Aslında Davalı İdare, bu işlemden önce aynı entegre proje hakkında 2 kez ‘ÇED Gerekli Değildir Kararı’ tesis etmiş olup bunlardan biri 2007.06.2018 tarih, 33542905 E-2018177 nolu “ÇED Gerekli Değildir Kararı”, diğeri ise 24.01.2020 tarih, 33542905 220-02 E202037 nolu “ÇED Gerekli Değildir Kararı”dır. Biri Danıştay’da olmak üzere her iki Karar/İşlem de yargı kararıyla iptal edildiği halde Şirket’in yatırım, inşaat, işletme süreçleri hiçbirşey olmamış gibi aksamadan devam ediyor. İdare ve sermaye işbirliğinin hukuk düzenimizden güçlü olduğu süreç ne yazık ki ülkemize zarar vermektedir” dedi.
PROJE PARÇA PARÇA ETAP ETAP GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Çilsal açıklamasının devamında ise Muğla İli, Bodrum İlçesi, Akyarlar Mahallesi, Tuzla Aspat Mevkii’nde bulunan 404 ada 1 numaralı parsel, 407 ada 2, 4, 6 numaralı parseller ile 407 Ada 6 numaralı parselin deniz tarafında Ant Aspat Yapı ve Turizm A.Ş’nin gerçekleştirmek istediği “Turizm Konaklama Tesisi ve Toplu Konut Proje Revizyonu ile Yat Yanaşma Yeri ve Mersin Deresi Islahı kapsamındaki Mahmuz Projesi”, konuları veya işlevleri açısından birbirine bağlı ve tamamlayıcı nitelikteki birden fazla faaliyeti kapsayan bir yatırım olmasına rağmen, yani “Entegre Proje” niteliğinde olmaları, dolayısıyla başlangıçtan itibaren tek bir ÇED Başvuru Dosyası/Proje Tanıtım Dosyası(PTD) hazırlanması mecburiyetine rağmen Davalı İdare Anayasa, Çevre Yasası ve ÇED Yönetmeliği’ne aykırı davranıp herbir PTD hakkında yıllara(2018-2020-2023) sari biçimde “ÇED Gerekli Değildir Kararları” tanzim ederek söz konusu projelerin parça parça, etap etap gerçekleştirilmesine zemin hazırlamıştır. Jeolojik, arkeolojik, tarihi özellik ve eşsiz güzelliğini on binlerce yıldan beri bir biçimde koruya gelmiş Aspat(Strobilos), mahkeme kararlarına rağmen ne yazık ki hak-hukuktan nasibini alamamış, yurttaş olamamışların elinden kurtulamamıştır” sözlerini kullandı.
HUKUKUN ÇİĞNENMESİ AKIL İLE ALAY EDİLMESİ DEMEKTİR
Çilsal Çevre şehircilik ve İklim bakanlığı yetkililerinin ÇED gerekli değildir kararı istenen gemi yanaşma yerinin yapılmış ve kullanıldığını tespit etmesine rağmen hiç başlanmamış gibi davranarak ÇED gerekli değildir kararı verdiğini belirterek “Bu durum hukukun çiğnenmesi ve bizlerin aklıyla alay edilmesi demektir.İnşaat alanında turizm amaçlı Yapı için başvurulan imar revizyon projesine yat limanı, gemi yanaşma iskelesi yapılmayacağı taahüdüyle onay verilmiştir.Taahhüt edilen faaliyetlerin yapılmak istenmesi (yapılmış olduğu tespit edilmiş olan) imar revizyon planlarını da sakatlamaktadır. Diğer anlamda yasa tanımamazlık bilinçli ve planlı yapılmıştır. Tüm bu hukuksuzluğa göz yumanlar başta binlerce yıllık tarihe sahip ASPAT'A ve Bodrum'a ihanet etmişlerdir.Soruyoruz, yapılmış ve kullanılmakta olan Yat yanaşma yeri için ÇED gerekli değildir talebinde bulunmak ne anlama gelmektedir. Kullanıldığını tespit etmelerine rağmen yapılmamış gibi davranıp kör olanlar başvuruyu nasıl kabul etmişlerdir. Türkiye’miz elbette bir gün hukuk devleti normlarına kavuşacaktır. İşte o gün tüm hukuksuzlukları yapanlardan hesap sorulacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.
HUKUKSUZLUK İÇEREN BİR PROJE GERÇEKLEŞTİRDİLER
Bodrum Kent Konseyi yürütme kurulu Üyesi ve Çevre Ekoloji Meclisi sözcüsü Mirhabahattin Demir Antik Termara Kentinin oluşmasında etkili olan, Türkülere konu olan Aspat koy'unda Ant Heaven’in bin bir hile ile, düzenbazlık mühendisliğini yaratan metotlarla Aspat’ı tarihten silen, Rant'ın doruğuna ulaştıran, Antik limanını yok eden, ekosistemi ve geleceğini tahrip eden, neresinden tutarsanız tutun hukuksuzluk içeren bir proje yarattılar. Çevre etki değerlendirme raporları bakanlığa bir planlama üzerinden sunulur. ÇED yönetmeliği açıkça ortada iken, önceden, yapmayacaklarını taahhüt ettikleri işlemleri de yaparak ve kaçak inşaa etikleri imalatlardan sonra ÇED sürecini başlatan kamu kurumlarını da aldatan veya ortaklaştıran bir anlayışla Bodrum'un en nadide, gözümüzden bile sakınabileceğimiz çok önemli bir coğrafyasını suç işleyerek yok eden faillerden hukuk önünde hesap soracağız” dedi.
RANTA KURBAN EDİLDİ
Bodrum Kent Konseyi üyesi Nihat Koyuncu “Bodrum son on yılda Türkiye’nin beli başlı inşaat firmaları ile resmen talan edilmektedir, arkalarına aldıkları iktidarın yol vermesiyle bu rant mafyası artık kural, karar, yargı tanımıyor. Gözü dönmüş bu vahşi kapitalizm inşaat çılgınlığı önüne gelen herşeyi yok ediyor.Deresi, denizi, arkeolojik kalıntıları ile binlerce yıllık tam bir doğa harikası adım adım yok ediliyor. Başladığı günden bugüne kadar tam bir kıyım ve yasa tanımaz yayılmacı stratejisi ile bodruma ihanet projesidir” ifadelerini kullandı. Bodrumlu çevre örgütleri Aspat Mevkii’nde defalarca eylem yapmıştı
18.03.2023 16:48:15