Bodrum Alevi Bektaşi Kültür Derneği’nden Alevilere Yönelik Şiddete Tepki

Türkiye’deki Alevi toplumunun da tarih boyunca benzer tehditlerle karşı karşıya kaldığına işaret edilen açıklamada, Alevilere yönelik nefret söylemlerinin arttığı, inançlarının ve kültürel kimliklerinin asimilasyona uğratılmaya çalışıldığı dile getirildi.

Bodrum Alevi Bektaşi Kültür Derneği, Suriye'deki Alevi toplumuna yönelik şiddet ve katliamlarla ilgili bir açıklama yaparak, bu tür saldırıların yalnızca insan hakları ihlali değil, aynı zamanda bölgesel barışa yönelik büyük bir tehdit olduğunu vurguladı.

Dernek, Suriye’de Alevi toplumunun yıllardır mezhepsel çatışmaların ve insan hakları ihlallerinin hedefi olduğunu belirterek, özellikle Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) gibi radikal örgütlerin Alevi köylerine yönelik saldırılar düzenlediğine dikkat çekti. 



"Eşit Yurttaşlık Vurgusu"


Bodrum Alevi Bektaşi Kültür Derneği, eşit yurttaşlık ilkesinin hem Suriye'de hem de Türkiye'de hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Açıklamada, Alevilerin yalnızca fiziksel saldırılara değil, aynı zamanda ayrımcılık ve dışlanmaya da maruz kaldığı belirtilerek, bunun kabul edilemez olduğu ifade edildi.  Açıklamada 'Türkiye'deki Alevi toplumu, inançlarını özgürce yaşama, ibadethanelerini resmi olarak tanıtma ve eğitimde eşit haklara sahip olma mücadelesi vermektedir. Ancak, ülkemizdeki asimilasyon politikaları ve Alevi karşıtı nefret söylemleri, bu mücadelenin önündeki en büyük engellerden biridir. Alevi katliamlarının önünün açılması ve asimilasyon politikalarının devam etmesi, Türkiye'nin demokratikleşme ve insan hakları alanındaki eksikliklerini bir kez daha gözler önüne sermektedir.' denildi.


Türkiye’deki Alevi toplumunun da tarih boyunca benzer tehditlerle karşı karşıya kaldığına işaret edilen açıklamada, Alevilere yönelik nefret söylemlerinin arttığı, inançlarının ve kültürel kimliklerinin asimilasyona uğratılmaya çalışıldığı dile getirildi.




"Adalet ve Barış İçin Mücadelemiz Sürecek"


Dernek, Türkiye’de Alevilerin ibadethanelerinin resmi olarak tanınması, eğitimde eşit haklara sahip olması ve inançlarını özgürce yaşayabilmesi için mücadeleye devam edeceklerini açıkladı. Türkiye'deki asimilasyon politikalarının ve nefret söylemlerinin Alevi toplumunun güvenliğini tehdit ettiğini belirten dernek, bu durumun ülkenin demokratikleşme süreci açısından da büyük bir eksiklik olduğunu vurguladı.




Son olarak, açıklamada şu ifadelere yer verildi:



"Suriye’deki Alevi toplumunun yaşadığı trajediler hepimizi derinden üzmekte ve kaygılandırmaktadır. Türkiye’de de benzer endişeler taşıyan Alevi toplumu, eşit yurttaşlık temelinde güvence altına alınmalıdır. Eşit yurttaşlık ilkesinin sağlanması, yalnızca adaletin tesisi için değil, aynı zamanda bölgedeki barış ve istikrarın geleceği için de vazgeçilmez bir adımdır."Eşit yurttaşlık" kavramı, Suriye'deki Alevi toplumu için özellikle önemlidir. Bu kavram, tüm vatandaşların din, mezhep, etnik köken veya siyasi görüşlerine bakılmaksızın eşit haklara sahip olmasını ve devlet tarafından eşit şekilde korunmasını ifade eder. Suriye'deki iç savaş sürecinde, Aleviler sadece fiziksel şiddetle değil, aynı zamanda sistematik ayrımcılık ve dışlanma ile de mücadele etmek zorunda kalmıştır. Bu durum, eşit yurttaşlık ilkesinin ne kadar hayati olduğunu hepimize bir kez daha hatırlatmaktadır. Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) örgütü, Suriye'deki Alevi toplumuna yönelik katliamlar ve şiddet eylemlerinde önemli bir rol oynamaktadır. HTŞ, radikal ideolojisi ve mezhepsel nefret söylemleriyle, Alevi köylerine yönelik saldırılar düzenlemiş, sivilleri hedef almış ve büyük çaplı insan hakları ihlallerine imza atmıştır. Bu saldırılar, yalnızca Alevi toplumunu değil, Suriye'deki diğer dini ve etnik grupları da derinden etkilemiştir."


03.02.2025 14:05:26