DENİZİN İÇİNE GİREREK EYLEM YAPTILAR
Bodrum’da ki STK’ler ve çevre örgütleri ile siyasi parti temsilcilerinde destek verdiği eyleme yaklaşık 200 kişi ellerinde “Kıyılar Halkındır, Tüm İşgaller Kalkıncaya Kadar Kıyılardayız” yazılı pankart ve “Kıyılar Halkındır”, “Kıyı Kanununu Uygula”, “Elini Çek, Kıyılar Halkındır”, “Denize Erişim Herkesin Hakkı”, “Kıyılar Halkındır, Halkın Olacak” yazılı dövizlerle Bitez sahiline geldi.
SAHİLDE MASA SANDALYE VE ŞEZLONGLARDA YÜRÜYEMEDİLER
Bitez sahilinde denizin içine kadar yerleştirilen şezlong, şemsiye, masa ve sandalyeler nedeniyle eylem sırasında sahilde yürümekte güçlük çeken eylemciler sık sık “Yasayı Uygula İşgali Kaldır”, Kıyılar Halkındır Halkın Kalacak” “Denizler Dereler Nehirler Sermaye Değiller”“ sloganları attı.
2 KİLOMETRELİK HALK PLAJINDA HALKA AYRILAN YER SADECE 21 METRE ÇIKINCA EYLEMCİLER ŞOKE OLDU
Plaj içerisined yaklaşık 30 dakika eylemlerini sürdürenler halka tamamen açık olması gereken 2 kilometrelik plajda adimle ölçüm yaparak, halkın denize girmesi için sahilde sadece 21 metrelik bur alan bırakıldığını görünce şoke oldu. Platform sözcülerinden Güney Şirin elindeki havluyu şezlongların üzerine fırlatarak “Gördüğünüz gibi halka açık olması gereken yer tamamen işgal altında. Havlumuzu nereye sereceğiz arkadaşlar, havlumuzu serecek yer dahi bırakmıyorlar. Artık yeter diyoruz. Kanunu uygulayın, işgale son verin.” diye konuştu.
KANUN, KIYILARIN HERKESİN EŞİT VE SERBEST OLARAK YARARLANMASINI SÖYLÜYOR
Eylem platform adına 5 kişinin basın açıklamasını okuması ile sona erdi.Açıklamada” Anayasanın 3621 sayılı kanun 5. maddesi gereğince kıyılar devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır maddesine neden uygun hale getirmiyorsunuz? Yine 6.madde herkesin eşit ve özgürce yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz. Kıyıların doğal yapısını değiştirecek boyutta kazı yapılamaz, dolgu yapılamaz, kum, çakıl alınamaz, dökülemez. Yine soruyoruz, neden denize binlerce ton hafriyat döküp onlarca dönüm kullanım alanı oluşturanlara karşı neden Anayasayı uygulamıyorsunuz? Kumsalda iskele, platform yapılamaz dendiği halde bu yapıları kaldırmak için neden yetkilerinizi kullanmıyorsunuz? Başta çok yıldızlı oteller olmak üzere kıyılarımıza dökülen, deniz canlılarına ve insan sağlığına zararlı kuvars tozuna neden engel olmuyorsunuz. Denize sıfır yapılan otel, rezidans ve tatil köylerinin kıyının doğal halini bozarak başta nesli tükenmekte olan Akdeniz foklarının ve deniz canlılarının yaşam alanlarını yok etmelerine neden engel olmuyorsunuz?” denildi.
HALKA AÇIK OLMASI GEREKEN PLAJLARIN NEREDEYSE TAMAMI İŞGAL ALTINDA
Açıklamanın sonunda ise “Anayasa, tüm yurttaşlara kıyılarda eşit kullanım hakkı verse de yurttaşların kıyıları ücretsiz kullanımı engelleniyor. Yazın gelişiyle kıyı işgalleri artarak devam ediyor. Kumsalda iskele yapımı yasaklanmasına rağmen her gün farklı kıyıda, kumsalda iskele çakılmaya devam ediliyor. Vakıflar, şirketler, oteller, barlar, restoranlar işgal ettikleri kıyılarımızı rant alanına çevriliyorlar. Ecrimisil adı altında her yıl sürekli kiralamalar ile işgaller yasalaştırılarak bizzat devlet kurumları tarafından ücretli kullanıma açılıyor. Tüm bunlar yaşanırken Çevre, şehircilik ve iklim değişikliği bakanı kıyılar halkındır, halk plajları açacağız diyor. İşgalci MUÇEV şirketinin ise kıyıları işleteceğini söylüyor. Plajlarımızın büyük bir kısmı işgal altındayken Turizm Bakanlığı tarafından kıyılarımızın doğal yapısı bozularak sözde halk plajları yapılıyor. Bizler, Belediyelerden ve Turizm Bakanlığı’ndan halk plajları açmasını değil, anayasal hakkımız olan tüm kıyılara eşit ve özgürce ulaşma hakkınızın önündeki engelleri kaldırmalarını istiyoruz. Ecrimisilin kaldırılarak tüm kıyı, koy ve plajlara herhangi bir ücret, kısıtlama getirilmeden tüm halkın eşit ve özgürce ulaşmasını istiyoruz. Artık yeter Anayasa ne diyorsa onu uygulayın. Anayasa’nın tarif ettiği kıyı kanunu uygulanıp, işgaller son buluncaya kadar kıyılarda olmaya, tüm canlıların yaşam hakkını savunmaya devam edeceğiz.” İfadeleri kullanıldı.