İddialara göre, Epique Island, 75 bağımsız bölümden oluşmakta. Bunların birçoğu kıyı çekme ve günü birlik alan sınırları içerisinde yer almakta. Bu alanda kalan yapılar başlangıç projesinde atölye, işlik, sanat merkezi, mescit olarak geçmekte. Bu yapıların hepsine bağımsız bölüm verilerek inşat süreci tamamlandı. 2018 Haziran ayında çıkan imar barışından yararlanan firma, ruhsatlarını ve kat ittifaklarını iptal edip, cins değişikliğine giderek bu günübirlik alanlara konut tapusuna aldırttılar.
Daha sonra Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, tarafından kıyılarda yapılan denetimlerde Epique Island Projesi’nde de aykırılılar tespit edildi. Aykırılık tespit edilen alanlara ilişkin yıkım kararları alındı ve firmanın İmar barışından yararlanarak aldığı yapı kayıt belgeleri de iptal edildi. İddiaya göre, aradan beli zaman geçtikten sonra firma bakanlıkça yıkımı gerçekleştirilen alanları yeniden inşaat etti. Yapılımı tamamlanan projede satışı konut olarak gerçekleştirilen yapıların tapuları konut niteliğinde değil.
“Bakan Kurum’un dedikleri yapıldı mı?”
Epique Island Projesi’ne dair benzer iddialar geçtiğimiz günlerde basına da yansımıştı. Bodrum Haber Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Gündoğ kaleme aldığı yazısında iddiaları gündeme getirmişti.
Mustafa Gündoğ’un yazısının ilgili kısmı ise şöyle: ….Ticaret sicil’de Yalıkavak Tilkicik Koyunda “Epiqgue” Projesini yapan Aksoy’lara ait olduğu görülmekte.
“Epiqgue” bildiğiniz gibi önce imar barışından yararlanmış, sonra Yapı Kayıt Belgelerini iptale gitmişti. Projeyi ruhsat ve eklerine uygun hale getirdi mi dersiniz. Hatırlarsınız, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un Bodrum Yarımadası’ın da kaçak yapılaşma tespitlerinde olan bir yerdir “Epiqgue”. Kaçak yapılaşma üzerine, çok kez Bodrum’a gelen Bakan Kurum’un dedikleri yapıldı mı dersiniz? Hiç sanmıyorum. Yanıtı basit… “Emredersiniz bakanım, gerekeni yapıyoruz.” Gereken neyse. Bakalım dava konusu olan yerle ilgili Çevre ve Şehircilik İl Müdürümüz, Bodrum Belediyesi İmar Müdürlüğü, Yapı Denetim Firmaları ne diyecekler. Geri kalanı o zamana saklayalım.”
Epique Island Hakkında
Çağdaş yatay tasarımı ile ayrışan Epique Island, Yalıkavak Tilkicik Koyu’nda benzersiz bir yarımada üzerinde konuşlanıyor. 126 dönüm büyüklüğündeki yarımada üzerinde yer alan projede; 3 farklı tipte 75 müstakil villa, 150 tekne bağlama kapasiteli marina, 50 suitten oluşan butik otel, plajlar, açık havuz ve deniz havuzu, heliport, çocuk kulübü, masaj odaları, restoran, kafe ve barlar yer alırken; ada sahiplerinin açık havada faydalanabilecekleri yoga ve fitness alanı ile güneşlenme terasları bulunuyor.
Villalar araç yollarındaki konumlanmalarına göre arkadan veya önden girişli, arazideki konumlanmalarına göre de iki veya üç katlı olarak inşa edilirken; Açık Teras, Avlu ve Lineer Villa olmak üzere üç farklı tipe ayrılıyor. Adanın doğal dokusunun verdiği hissi korumanın ön planda tutulduğu proje, mimari yaklaşım olarak modern özellikleri ile de dikkat çekiyor. Adaya ait doğal taşlar mimaride yeniden hayat bulurken, proje süresince korunmaya alınan ağaçlar, proje sonunda yeniden ev, bahçe ve ortak alanlara yerleştiriliyor.
Projenin mimari tasarımında birincil hedef olan rahatlığa ulaşılırken, sürdürülebilirlik de tüm detayları ile göz önüne alınmıştır. Villalar mekanik sistemlere bağımlılığı azaltacak şekilde basit tasarım konseptine dayandırılmıştır. İç yaşam alanları, en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş dış mekanlar ile bütünleştirilmiştir. Villalarda yaşam stilini tamamlayan son teknoloji kontrol sistemleri sayesinde, enerjinin optimum düzeyde kullanılması mümkün olacaktır. Villalardan bağımsız olarak oluşturulan avlu ve teras alanları ile Bodrum’un eşsiz güzelliklerini dört mevsim yaşama imkanı yaratılmıştır.
Zamanın ötesinde sonsuz bir keyif sunan Epique Island’ın mimarisini, dünyaca ünlü Güney Afrikalı SAOTA üstlenirken, iç mimarisini ise yine Güney Afrikalı ARRCC tasarladı. Konfordan ödün vermeksizin her ayrıntının düşünüldüğü Epique Island, SAOTA ortaklarından Philip Olmesdahl’ın da belirttiği gibi; ada sakinlerinin kendilerini ayrıcalıklı hissedecekleri kadar lüks, çıplak ayakla dolaşabilecekleri kadar doğal bir tasarımla kurgulandı.