"BODRUM'U DÜNYANIN MAVİ DAVOS'U HALİNE GETİRMEK İSTİYORUZ"
Bodrum'un Avrupa ve dünya turizm liginde tüm değerleriyle daha fazla saygı duyulmayı hak ettiğini vurgulayan Aras, "Bu nedenle biz Bodrum'u örnek bir marka şehir haline getirmek istiyoruz. Küresel yerelleşme dediğimiz glokalizasyonun merkezlerinden biri haline getirmek istiyoruz. Gastronomisi, mutfağı, biyolojik çeşitliliği, tarımsal turizmi, kendine özgü kültürel ve tarihsel mirası, evrensel değerlere saygı duyan insanıyla bunu yapmak istiyoruz. Bodrum'u bütünüyle çekim merkezi haline getirmek istiyoruz. Bodrum dünyanın ilgisini çekiyor ve her geçen gün bu ilgi artıyor. Uluslararası ekonomi ve turizm forumlarına ev sahipliği yapıyor. Belli başlı kongre ve liman organizasyonları burada gerçekleşiyor. Bu potansiyeli sayesinde ciddi döviz geliri sağlanıyor. Uluslararası boyutuyla Bodrum'u genişletmek ve kentteki çekim unsurlarını çeşitlendirmek istiyoruz. Yerli ve yabancı yatırımcıları ve turistleri buraya çekmek istiyoruz." Dedi. Zirvenin devamlılığına dikkat çeken Ahmet Aras, "Bodrum'u dünyanın Mavi Davos'u haline getirmek istiyoruz ve bugün bu amaçla Dünya Turizm Forumu'na ev sahipliği yapıyoruz." diye konuştu.
"TURİZM, SİLAH OLARAK KULLANILMAMALI"
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle ise , Bodrum'un hem yerli hem de yabancı ziyaretçiler tarafında yoğun bir şekilde ziyaret edildiğini belirterek, kentte böyle uluslararası bir organizasyon yapılmasının çok önemli olduğunu söyledi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, ise pandemi sonrası oluşacak yeni dünya düzeninin gelişmekte olan ülkelerin aleyhine olmaması gerektiğini söyledi. Aşının turizmde dayatıcı bir unsur olmaması gerektiğini de vurgulayan Kuşoğlu, Marmara'daki müsilaj sorununa da değindi. Kuşoğlu, "Türkiye turizmde iyidir ve iyi bir mesafe de kaydetmektedir. Yalnız bütün bunları yaparken maalesef doğayı korumasını da öğrenmemiz lazım, öğrenemedik. Özellikle son zamanlarda gündeme gelen bu müsilaj sorunu büyük bir sıkıntı. Bu doğrudan turizmle ilgili. Pandemi turizme önemli bir sekte vurdu. Pandemi sonrası hiçbir şey eskisi gibi olmayacak birçok şey değişecek uluslararası toplumun bu alanda makul davranmasını ümit ediyorum. 'Acaba geleceği hiçbir düzenin dizginleyemediği güçlerin belirlediği bir dönemle mi karşı karşıyayız?' Yeni bir düzen için ilkeler ve uygulayıcı bir güç gerekli. Bu yeni dönemde yeni ilkeler söz konusu olacak. Pandemiden gelen bir güç söz konusu olacak. Yeni bir düzen söz konusu olacak. Bu yeni dünya düzeninin gelişmekte olan ülkelerin aleyhine olmaması lazım. Özellikle gelişmiş ülkelerin yeni dünya düzeninde bazı konuları dayatmamaları lazım turizmle ilgili olarak. Mesela aşı ile ilgili olarak. Evet aşı zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor. Aşının belgelendirilmesi gerekiyor, seyahat edenlerin bunları belgelendirmesi gerekiyor ama aşının bir dayatıcı unsur olarak bir zorunluluk olarak da kullanılmaması lazım.