Bodrum Kayyuma Karşı Meydana Çıktı

Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi halk iradesinin gaspı anlamına gelen kayyum atamaları Bodrum’da da Belediye Meydanı’nda protesto edildi. Bodrum Belediye Meydanı’nda basın açıklaması düzenleyen Bodrum Emek Ve Demokrasi Güçleri taleplerini;  “Kayyum uygulamaları derhal sona erdirilmesi, halkın seçilmiş temsilcilerinin görevlerine iade edilmesi, Türkiye’nin her köşesinde demokrasi, barış ve adalet sağlanması” olarak dile getirdi. Platformun dışından da çok sayıda yurttaş ve esnaf da eyleme destek verdi.

Karaca: “Turizmi Bitiren Kayyum Kafasıdır”

Basın açıklamasına destek veren yurttaşlardan Bodrumlu esnaf  Eyüp Karaca: “Biz bugün burada, ülkenin dünyaya açılan penceresinde düğün, dernek kurmalıydık. Çok iyi geçen bir turizm sezonunun ardından kutlamalar yapmalıydık. Festivaller yapmalıydık. Bu çağda uğraştığımız işe bakın. ‘Halkın iradesini gasp etmeyin’ diyoruz. Bu kafadan demokrasi beklemek mümkün değil. Turizmi bitiren kayyum kafasıdır. Çünkü aynı zihniyet turizmin başında. Turizmin bakanı kendisine orman arazisi tahsisinin peşinde, bakanlık olanaklarını bizzat kendisine yontuyor. Kayyum mantığı ile tepeden inmeci yöntemlerle turizmi yönetmeye çalışıyor. Kayyum sadece demokrasiye değil, ekonomiye de büyük zararlar veriyor. En basiti, siz olsanız demokrasinin olmadığı bir ülkeye tatile gider misiniz? Bu cennet vatan bu kadar kötülüğü hak etmiyor” görüşünü dile getirdi.

“Demokrasi Ve Halk İradesi İçin Susmayacağız”

Platform adına basın açıklamasını okuyan eğitimci Yüksel Okyay: “Bugün burada, halkın iradesine yapılan sistematik müdahalelere, belediyelere atanan kayyum uygulamalarına ve demokrasiye vurulan darbeye karşı sesimizi yükseltmek için toplandık. Kayyum politikaları, yerel yönetimlerde halkın söz, yetki ve karar hakkını yok saymakta; katılımcı, şeffaf ve hesap verebilir belediyecilik anlayışını ortadan kaldırmaktadır. Demokratik değerleri savunan bizler, halkın iradesinin hiçe sayılmasını kabul etmiyoruz! Seçilmişlerin yerine atanmışların geçirilmesi, hukuk ve demokrasi ilkeleriyle bağdaşmadığı gibi, toplumsal barışa da zarar vermektedir. Buradan iktidara ve tüm yetkililere sesleniyoruz: Halkın iradesine müdahale ederek hiçbir meşruiyet kazanamazsınız! . Demokrasi ve halk iradesi için susmayacağız, mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz! Halkın iradesine rağmen atanan kayyumlar, demokratik siyaseti ve yerel yönetim hakkını gasp etmektedir. Bu, sadece bölge halkına değil, Türkiye’de demokrasiyi savunan herkese yapılmış bir saldırıdır” dedi.

Okan Manzak: “Bu Karanlıktan Dayanışma İle Çıkacağız”

“Belediyeler Bizimdir, Gaspa İzin Vermeyeceğiz” pankartı taşıyan topluluk eylemde sık sık; “Faşizme Karşı Omuz Omuza”, “Gün Gelecek. Devran Dönecek. AKP Halka Hesap Verecek” sloganlarını attılar. Eyleme destek veren örgütlerden Sol Parti’nin Bodrum İlçe Başkanı Okan Manzak da; “Gelinen noktada hiç kimse, ‘Bana dokunmayan bin yıl yaşasın’ diyemez. Yılan herkese dokunmakla kalmıyor. Herkesi sokuyor, zehirliyor. Bizzat hayatın kendisini zehirliyor. Bugün bu en temel demokratik değerleri savunmaktan geri duranlar, yarın bunun sorumluluğundan kurtulamazlar. Görüşü şu noktada hiç önemli değil. Vicdan sahibi ve adalet duygusunu henüz yitirmemiş herkesin bu akıl dışılığa karşı durması gerekir. AKP kayyumu yaygınlaştırdıkça daha bir dibe çöküyor. Ülkedeki aydınlanmacı, ilerici, sol güçlerin ülke geleceğine sahip çıkmalarının tam da zamanıdır. Bu karanlıktan dayanışma ile çıkacağız” ifadelerini kullandı. Eylemciler basın açıklamasının ardından sembolik oturma eylemi sonrası etkinliklerini sonlandırdılar.

Basın açıklamasında “Ovacık ve Dersim belediyeleri, halkın sandıkta kullandığı irade doğrultusunda seçilmiş başkanlar tarafından yönetilmesi gerekirken, bir kez daha antidemokratik kayyum uygulamalarıyla karşı karşıya kalmıştır. Halkın iradesine rağmen atanan kayyumlar, demokratik siyaseti ve yerel yönetim hakkını gasp etmektedir. Bu, sadece bölge halkına değil, Türkiye’de demokrasiyi savunan herkese yapılmış bir saldırıdır. Kayyum politikaları, yerel yönetimlerde halkın söz, yetki ve karar hakkını yok saymakta; katılımcı, şeffaf ve hesap verebilir belediyecilik anlayışını ortadan kaldırmaktadır. Demokratik değerleri savunan bizler, halkın iradesinin hiçe sayılmasını kabul etmiyoruz! Seçilmişlerin yerine atanmışların geçirilmesi, hukuk ve demokrasi ilkeleriyle bağdaşmadığı gibi, toplumsal barışa da zarar vermektedir.” denildi