Bodrum Yurttaş İnisiyatifi: İddialar provokasyon

CHP’li vekil Süleyman Girgin’den Pınar Gültekin’in babasına ‘Davadan vazgeç’ dediği iddiası hakkında Bodrum Yurttaş İnsiyatifi açıklama yaptı. İnsiyatif adına Nazan YILMAZ  Mustafa PAMUKOĞLU  Nuray SAVAŞ  Ayhan KARAHAN'ın imzasıyla yapılan açıklamada iddiaların provokasyon  olduğunun altı çizildi. 

“MUĞLA PROVAKASYONU VE PROVAKATÖRÜ İYİ TANIR.”

Kadın cinayetlerine dikkat çekilen açıklamada "Siyasal iktidara yönelik bir özet çıkarmak gerekirse; kadın cinayetleri en dikkat çekici ve en acı gerçeklerimizden olsa gerek. Son 18 yılda 8000’e yakın kadın cinayete kurban gitmiştir. Bunun nedenlerine tek tek girmeyeceğiz. Bunun nedenlerini; İstanbul Sözleşmesini paspas yapmak isteyenler, tecavüzcülere af rüyası görenler, çocuk gelin olgusunu yaratanlar, tecavüze uğrayanı tecavüzcüsü ile evlendirmeye kalkanlar, daha kadın isminin telefuzuna dahi tahammülü olamayanlar… çok çok iyi biliyorlar. 
Ama siyasette bazı siyasi odakların kendi ürettikleri sorundan beslenmeleri önümüze ucuz bir siyasi taktik olarak düşüyor. Bu birazda öldürdüğü kişinin cenaze namazında en önde saf tutma tavrına benziyor. Bir diğer benzetme ile; bina içeriden ateşe verildikten sonra evin dışına çıkılıp, “Yangın var” feryadı koparmaya da benzer. Bugün itibarı ile AKP’nin 2020 karnesine 419 katledilmiş kadın gerçeğinin ayıbı düşmüştür. Ama AKP bu ayıpla yüzleşmek yerine, yavuz hırsız-ev sahibi oyununu oynuyor. AKP bu oyunları oynarken de ülke insanın yüreği kanıyor. Artık vicdanlar kadın cinayetlerini oturtacak tek bir nokta bulamıyor bu bereketli topraklar üzerinde. 
Temmuz sıcağında Ula’da katledilen Pınar Gültekin de, bu cinayetlerin en vahşi ve tarifi imkansız şekilde kurbanı olmuş kadınlarımızdan. Sivil toplum örgütleri, kadın hakları oluşumları, duyarlı tüm vatandaşlar ve siyasi partilerin bazıları hariç tamamı bu konuda haklı ve Muğla’ya yakışan bir duyarlılık göstermiştir. İşlendiği günden bu yana aynı zamanda Muğla’nın da evladı olan Pınar Gültekin cinayeti ile ilgili her anın, her gelişmenin takipçisi olmuşlardır. Ancak süreç öylesi bir mecraya sürüklenmek istendi ki; Muğlalı bu aymazlığa şaştı kaldı. Hiç bu sürece dahil olmayan siluetler piyasada eyyamcılık yapar oldular. Hunhar cinayetten dahi çok yönlü rant peşine düştüler." ifadelerine  yer verildi. 

“HOPLAYIVERDİ ÇEKİRGE, ZIPLAYIVERDİ AKP…”

İddiaların asılsız olduğu vurgusunun yapıldığı açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: "Uzun süredir adına dahi hasret kaldığımız Fatih Çekirge’nin, Demirören medyasındaki köşe yazısı ile start verilir. Neymiş? CHPli bir Muğla Milletvekili, Pınar Gültekin'in babasını arayıp davadan vaz geçmesini istemiş. Tabi bu iddianın gerçek dışı olduğunu en çokta bunu ortaya atanlar biliyorlar. Dikkatli bir dil ile zaten kısa süreç içinde ortaya çıkacak yalın gerçeğin her anlamda altında kalmak istemiyorlar. “Eğer, mış-muş, şayet, dediyse, aradıysa, yaptıysa, mıştım, muştum” gibi kelimelerin havada uçuştuğu cümle kuruluşları ile hazırlanan arka planları iyi bilir Muğlalı. Bu planları boşa çıkardığı içindir ki; halen Muğla ülkede demokrasinin beşiği, aydınlanma ocağı, hoşgörü cenneti olmaya devam halindedir. Şimdi işin sonunda diyecekler ki; “Efendim bu sadece bir iddia idi. Kesin bir şey dile getirmedik.” Şimdi Muğlalı onlara (Bu tezgahın içinde olanlara) şunu söylese; “Sizin için, şöyle-böyle diyorlar. Öylemiymişiniz gerçekten , doğru mudur? Bilmek istiyoruz. Bunu bir aydınlatsanız.” Bu gerçekten ne kadar ahlaki olur? Hangi vicdana sığar? AKP bunu defalarca denedi bölgede. Olmuyor, olmuyor. Çekirge bu bereketli topraklar üzerinde bırakın 3 kez zıplamayı, yürüyemiyor dahi. Çünkü gördüğü salatalığa (bazıları hıyarda diyor), tuzla koşulmayacak memleketin adı Muğla’dır. Biz bu işin tüm ayrıntılarına vakıfız. Muğla’nın evladı 4 CHPli milletvekili de bölgenin zeybeğidir. Zeybeklerin kitabında arkadan iş çevirmek yazmaz. Tezgahçılara son söz niyetine: Pınar’ın babasına, Muğlalı bir CHP milletvekilinin davadan vazgeçin araması yaptığını kanıtlayamadığınız her günü sizin utanç hanenize yazacağız. Pınar ve diğer cinayete kurban giden kadınların ölümü üzerinden Muğla’da kanlı sofra kurulmasına da kimsenin izin vermeye niyeti yok. Anladığınızı söylemlerinizin değişimden anlıyoruz. O milletvekili değil de; amca oğlu, hala kızı, partilisi, partinin çaycısına çevirdiniz mevzuyu… Biz bunu yutmayız. Doğrudan iddianızın odağında Muğlalı CHP milletvekili vardır. Biz sahadayız. Topu taşa atamazsınız. Size bir yeni yıl müjdesi: “Niyetinizi biliyoruz. İzin vermiyoruz.”