Cankel'in telefonlarına cevap vermesi üzerine ona ulaşmak için çok uğraştığını söyleyen Pehlivan, bir süre sonra Isparta'da buluştuğu Güleda Cankel'le dışarıdayken bir anda elini bıraktığını, koşmaya başladığını iddia etti. Pehlivan, olay günüyle ilgili, "Arkadaşı Osman'ı aradığını fark edince telefonu kırdım. Orada biraz darp ettiğim Güleda'yı ambulans götürdü. Polis ekipleri de beni otogara götürdü. Para çekmek için polislerin yanından ayrıldıktan sonra hastaneye gittim. Güleda hastanede sarı alanda bekliyordu. Yanına gittim ve biraz konuştuk. Sonra polis bizi merkeze götürdü. İfadeyi verip, ayrıldık. Aparta gittik ve Güleda ile kahvaltı hazırlayacaktık. Güleda babasını aramak istedi. Güleda'nın annesini aradım. Tam bu sırada Osman aradı, sosyal medyadan yapılan bir paylaşımla benimle kavga ettiğini gördüğünü söyledi. Onun üzerine Osman ile telefonla kavga etmeye başladık, telefonu kapattım. Sonra Güleda, 'Ben seni bankamatik olarak kullandım' dedi. Sinirlenip, elimle ağzını kapatmaya başladım. Kabloyla boğazını sıktım, baktım nefes alıyor. Bu sırada evden çıkmak istedim. O da 'Mutfaktan aldığı bıçağı kalbine dayayarak, 'Sen gidersen kendimi öldürürüm' dedi. Kendisine zarar vermemesi için engel olmaya çalışırken bıçak kalbine saplandı. Ben de evden çıktım ve annemi ve dayımı aradım” ifadelerinde bulundu.
Mahkeme başkanı, sanık Pehlivan'ın Güleda Cankel'e yazdığı mektuptaki, "Şimdi gidiyorum ama tek başıma değil. Kelebeğimi ve adı gibi gül kadınımı da alacağım. Ama tek başıma değil, yanımda kelebeğim var. Ben giderken gülümü ve kelebeğimi de yanımda götürüyorum.' cümlelerinden öldürme kastı anlamının çıktığını söyledi.
Bunun üzerin Pehlivan, olaydan iki gün önce yazdığı mektubu Cankel'e göndereceğini ama sonra vazgeçtiğini belirterek, "Evet burada bir öldürme kararı çıkıyor ama ben onu öldürmek isteseydim onu hastaneye götürmezdim. İntihar etmeyi düşünüyordum. 'Gülümü, kelebeğimi yanımda götürüyorum' sözlerini okursa bana geri döner diye düşündüm” diye cevap verdi.
Güleda Cankel'in babası Mustafa Cankel, sanık Zafer Pehlivan'dan şikayetçi olduğunu, en ağır cezayı almasını istediğini söyledi. Duruşmada tanık olarak dinlenen Osman Sasa da sınıf arkadaşı Cankel ile ortak proje ödevi çalışmaları dolayısıyla samimi olduklarını, evleri yakın olduğu için görüştüklerini söyledi. Sasa, Cankel'le sadece okul arkadaşı olarak görüştüklerini ancak son zamanlarda hissi bir şeyler hissettiklerini fakat kesinlikle cinsel birliktelik yaşamadıklarını iddia etti. Duruşmada, Güleda Cankel'in eşyaları ve öldürüldüğü bıçağın üzerinde sanığın parmak izlerinin tespit edildiği belirtildi.
Duruşma sanık avukatının savunma hazırlayabilmesi için ileri tarihe ertelendi.