Cumhuriyet'in haberine göre, Bölgede 20 bin köylünün yaşadığını anlatan Özsoy, “Arıcılık, kuzugöbeği mantarcılığı, zeytincilik bölge ekonomisi için çok önemli. Endemik bitki türlerinden tutun da bir sürü canlının yaşadığı bir bölge burası. Kuzugöbeği mantarcılığı bölgeye 25 milyon TL'lik katkı sağlandı geçen yıl. Biz, zeytin ağaçları çiçek acında arabayla yanından geçmeyiz. Şimdi fabrika kuruluyor. Yatağan’da termik santral kurulmadan önce zeytinyağı ünlüymüş şu an piyasadaki en kötü yağ olarak bilinir. Zeytincilik Kanunu'nda da üç kilometrelik mesafe sınırı vardır. Burada çimento fabrikası zeytinliklerin 200 metre yanına kuruluyor. İki tane su göleti var. Bunlar da fabrikadan dolayı kirlenecek. O suları içmesek bile bahçeler sulanacak. Meyveleri çocuklar yiyecek. Ayrıca o göletlerde de canlılar var. Hepsi yok olacak. 40 yıl faaliyet göstereceği düşünülen fabrikada, patlatmalı üretim yapılması planlanıyor. Bunun da yer altı su kaynaklarına karışacağı ön görülüyor. Bunun anlamı da kimyasal maddeler sadece Menteşe’nin değil tüm Muğla’nın suyuna karışacak” diye konuştu.
Özsoy, bölgedeki talanı anlatmak için 5 Eylül'de Bayır'da piknik etkinliği yapacaklarını, Eylül ayının sonunda da Muğla genelinde bir ekoloji mitingi düzenleyeceklerini sözlerine ekledi.