Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, 7 Haziran seçimleri sonrası AKP MYK’nın büyük çoğunluğunun CHP ile koalisyona onay verdiğini belirterek, “Kendi partimin içinde bana karşı bir hareketlenme başladı kongrede Eylül’de. Şunu fark ettim. İki tarafın da tabanları çok yatkın değil” dedi.
Eski Başbakan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Habertürk'te yayınlanan Teke Tek programında Fatih Altaylı'nın sorularını yanıtladı.
Türkiye'nin Suriye politikasına ilişkin açıklamalarda bulunan bulunan Davutoğlu, Fatih Altaylı'nın "Payınıza düşen bölümün faturasını üstlenmeye hazır mısınız? Bir öz eleştiri yaptınız mı, yapacak mısınız" sorusuna yanıt verdi.
Davutoğlu programda, "Bu eleştiriler karşısında hiçbir zaman şurada sahip olduğum şans hiçbir zaman bana verilmedi. İktidardaki Cumhurbaşkanı ve bütün o politikaların parçası olan kişiler bu saldırılara muhatap kalırken sanki o resimde yoklarmış gibi tek başına beni büyük arenanın içinde çakalların ve gladyatörlerin arasında bıraktı" ifadelerini kullandı.
AKP MYK ONAY VERDİ
Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, 7 Haziran seçimleri sonrası yapılan koalisyon görüşmeleri ile ilgili şunları söyledi:Yetkimi kullanmakta hiç tereddüt etmem ama herkes bilir ki ben kurumsal akılla davranırım. 7 Haziran seçimlerinden sonra MKYK’yı topladım. AK Parti MKYK’sı büyük çoğunlukla ‘Cumhuriyet Halk Partisi’yle koalisyon kuralım’ dedi.
Sayın Cumhurbaşkanı bana yetki verdi 1. parti olarak. Sayın Kılıçdaroğlu’yla görüştükten sonra… 10 yılların biriktirmiş olduğu bir şey var. İstikşafi tabirini kullandım. Diplomaside kullanılan bir tabir. Birbirimizi daha yakından tanıyalım ve sağlam bir temel atalım diye. Ve çok iyi bir döküman oluştu orada.
NEDEN KURULAMADI?
Koalisyonun neden kurulmadığına açıklık getiren Davutoğlu şunları söyledi:Kendi partimin içinde bana karşı bir hareketlenme başladı kongrede Eylül’de. Şunu fark ettim. İki tarafın da tabanları çok yatkın değil. Kemal bey de kendi tabanından tepki altında. Bizim tabanda da on yılların uzaklaşması dolayısıyla karşılıklı güvensizlik hali var.Yukarıda anlaşıp tabana yayamazsanız bir müddet sonra kendi tabanınızla çatışmalar doğar. Birtakım o anlamda tepkiler geldi. Kurmuş olsaydık da Sayın Cumhurbaşkanının daha sonra kendisinin en yakın arkadaşı olan ve onun için 2008’de siyasete girmiş olan bana 1 Kasım sonrasında tutumuna baktığınızda, muhtemelen o koalisyon da yürümezdi.
Cumhurbaşkanının tutumu dolayısıyla. Bir uyum problemi çıkardı. Bütün Bakanlar Kurulu kararı nihayetinde Cumhurbaşkanı imzasından geçecek. Ben o zaman da seçim kaybetmiş, bir de ülkeyi bu şekilde bırakmış krizlerle… Arada o krizi benim yönetmem gerekecekti.Yönetirdim. Ama gördüm ki çok rahat yürüyebilecek bir ilişki biçimi değil. Kurulsa ve kurumsal şekilde bu yürüseydi 15 Temmuz gibi yaşanan o acı olaydan önce tedbirler alınabilirdi belki. O zaman gördüm ki şunu göstermem gerekiyor kendi partime: Biz seçime gireriz ve kazanırız. Açık söyleyeyim herkes sahip çıkar, 1 Kasım 2016 seçimi o gün başında bulunduğum kadrolarla birlikte bizim zaferimizdir. (Cumhuriyet)
13.07.2020 13:39:00