Sivas’taki Madımak Oteli 30 yıl önce 2 Temmuz 1993 günü ateşe verildi, büyük bölümü sanatçı ve aydın 33 kişi yaşamını yitirdi. Sivas katliamı nedeniyle hayatını kaybedenler her sene olduğu gibi bugün de Türkiye'nin birçok yerinde düzenlenen eylem ve programlarla anıldı.
Aydın'ın Kuşadası ilçesinde Tarihi Kervansaray’da İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Beşeri Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Doç Dr. Mehmet Ersal ve eğitimci yazar Ali Balkız’ın konuşmacı olarak yer aldığı bir söyleşi düzenledi.. Söyleşide, Madımak Oteli’nden sağ olarak kurtulmayı başaranlardan biri olan yazar Ali Balkız, katılımcılara o gün neler yaşadıklarını anlattı. Doç. Dr. Mehmet Ersal ise Türkiye’de Alevi inancına sahip olan vatandaşların çektikleri sıkıntılar ve çözüm yollarından bahsetti. Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, “ Yıllar önce Sivas’ta yanan ateş, bugün halen yüreklerimizde sönmedi. 30 yıl önce meydana gelen bu olayın sanıkları hâlâ ceza almadı, olay aydınlığa kavuşturulmadı. Bu nedenle Madımak katliamını hiçbir zaman unutmayacağız, unutturmayacağız” dedi.
Kuşadası Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Kuşadası Şubesi Başkanı Erdal Kılınç ise “Açıkça görüldüğü gibi Sivas Madımak Oteli katliamı katil güruhun tetikçiliğiyle hayata geçirilen planlı bir katliamdı. Madımak 30 yıldır yanıyor” diye konuştu. Madımak katliamını anma programı, İsmail Cem Dostluk ve Barış Meydanı’nda düzenlenen Türk Halk Müziği'nin önemli isimlerinden biri olan Erdal Erzincan ve Özgür İnce konseri ile devam etti.
FOÇA’DA DA CANLAR UNUTULMADI
Atatürkçü Düşünce Derneği(ADD) Foça Şubesi ve Alevi Kültür Dernekleri Foça Bağarası Şubesi işbirliği ile düzenlenen anma programı Reha Midilli Kültür Merkezi’nde yapıldı. Madımak Otelindeki yangından kurtulan yazar Hidayet Karakuş ise “30 yıldır yaşadıklarımızı anlatıyorum. Türkiyenin bugün içinde bulunduğu en büyük sorun laiklik. Bilimsel eğitim. Ne yazık ki bilimsel eğitime, laikliğe sahip çıkması gereken örgütler, partiler, buna sahip çıkmıyor. Dahası dinsel örgütlerin, dinsel partilerin söylemleriyle yol almaya çalışıyorlar. Oy almaya çalışıyorlar. Oysa yapılması gereken en önemli şey Cumhuriyetin kuruluş ilkelerine sahip çıkmaktır. Laikliğe ve bilimsel eğitime sahip çıkılmadan, tarikatlarda eğitilen insanların yarattıkları bir vahşetle yaşamaya devam edeceğiz. Bundan sonra çok daha kötülerini bekleyin” ifadeleri kullanıldı.
BEHRAMOĞLU: İNSAN BAZEN YAŞADIĞINDAN UTANIYOR
Yazar Ataol Behramoğlu da acısını “ İnsan bazen yaşadığından utanır gibi oluyor. Utanıyorum dediğim şu. Metin yaşasaydı aynı yaştaydık. Uğur Mumcu yaşıtımdır. Ayıbettik gibi geliyor bana yaşayarak. Öyle hissediyorum. Arkadaşlarımın ölümlerini düşündüğüm zaman.” cümleleriyle ifade etti.
DİKİLİ'DE, SİVAS KATLİAMI 30. YILINDA BİR KEZ DAHA LANETLENDİ!
Dikili’de, Sivas Katliamı’nın 30’uncu yıldönümü dolayısıyla yaşamını yitirenleri anmak için düzenlenen programda denize karanfil bırakıldı. Yapılan basın açıklamasında da katliamın arkasındaki odakların açığa çıkarılması çağrısı yapıldı. Dikili Alevi Kültür Derneği öncülüğünde, Dikili Emek ve Demokrasi Platformu tarafından düzenlenen etkinlik, Bülent Ecevit Meydanı’ndan, Atatürk Meydanı’na yapılan yürüyüş ile başladı. Olof Palme Barış Parkı’nda ise denize, yakılarak katledilenlerin anısına isimleri tek tek okunarak karanfiller bırakıldı.
Anma yürüyüşünde; "Sivas Katliamı'nı unutmadık, unutturmayacağız" yazılı pankartın yanı sıra; “Katilleri tanıyoruz, unutturmayacağız”, “Gün gelecek, devran dönecek, katiller halka hesap verecek”, “Sivas’ın ışığı sönmeyecek”, “Sivas’ın hesabı sorulacak”, “Biz bitti demeden Madımak davası bitmeyecek” ve “Şeriat değil, laik, demokratik Türkiye” dövizleri açıldı. Basın açıklaması sırasında sık sık “Faşizme karşı omuz omuza”, "Sivas'ta yakanlar AKP'yi kuranlar", "Şeriata faşizme, karanlığa geçit yok" sloganları atıldı.
Bodrum Alevi Bektaşi Kültür Derneği tarafından da dernek bahçesinde bir anma etkinliği düzenlendi. Katliamda yaşamını yitirenlerin anılıp yargılama süreci üzerine konuşmaların yapıldığı anma etkinliğinde deyişler söylendi.
Anma etkinliğindeki basın açıklaması da yapıldı. Açıklamayı okuyan derneğin yönetim kurulu üyesi Gamze Ardağ, şunları dile getirdi;
“Pir Sultan Abdal ve Aşık Veysel gibi dünyaya mal olmuş ozan ve şairlerin şehri Sivas, 2 Temmuz 1993 yılından bu yana katliamlar şehri olarak anılıyor. Ne yazık ki 30 yıldır devam eden mazlumların hak arayışı, devlet kademesinde karşılık bulamadı, bulamıyor. İnsanlık adına utanç vesilesi olan Madımak davası, hem hukuki alanda hem de toplumumuzun vicdanında sınıfta kaldı. 2 Temmuz 1993'te Pir Sultan Abdal Kültür Şenlikleri esnasında Madımak Otelinde yaşanan ve 33 canın hayatına mal olan bu katliam; Alevi inancına yönelik gerçekleştirilen ne ilk ne de son saldırıdır.
Bilindiği üzere 2 Temmuz 1993 yılında yaşanan Madımak Katliamında en yaşlısı 66 yaşındaki Asım Bezirci, en küçücüğü 12 yaşındaki Koray Kaya olmak üzere şenlik için gelen, aralarında Metin Altıok, Behçet Aysan, Nesimi Çimen, Muhlis Akarsu, Hasret Gültekin'in de olduğu 33 insan yaşamını yitirmişti. Aleviler olarak; neredeyse hiçbir gerçek failin yargılanmadığı 30 yıl önce gerçekleşen davanın seyri gibi, daha öncesinde yaşanan Dersim, Çorum, Maraş katliamlarıyla birlikte bugünlerde neler yaşayacağımızın tohumlarının da atıldığının farkındayız. İnsanlık tarihinde din adına işlenen böyle bir vahşet görülmemiş olmasına rağmen Utanç Müzesine dönüştürülmesini istediğimiz otelin, müze değil Bilim ve Kültür Merkezi’ne çevrilmesinin karanlık amaçlı gerekçesinin de bilincindeyiz. " dedi
03.07.2023 13:30:28