Doç. Dr. Yıldız, "Ege Denizi'nde göç olaylarını izleyen ve raporlayan Norveçli bir sivil toplum örgütü olan Aegean Boat Report'a göre; 2021'de bir önceki yıla göre Yunanistan'ın geri itme eylemlerinin sayısı yüzde 97 arttığı belirtiliyor. Norveçli örgütün, 2021'de sadece Ege Denizi'nde 629 geri time vakası raporladığını görüyoruz. Uluslararası Af Örgütü de bu konuda 'Şiddet, Yalanlar ve Geri İtmeler' isimli bir rapor yayınladı. Rapor, Yunanistan'ı ve hatta geri itme eylemlerinin gerçekleştirildiği yerlerde AB Sınır Koruma Ajansı FRONTEX'in personelinin olduğunu belirterek, FRONTEX'i de sığınmacılara karşı insan hakkı ihlallerine göz yummakla eleştiriyor" dedi.
'İNSANLIK DIŞI EYLEMLER MEŞRULAŞMAMALI'
Geri itmenin karadan da yapıldığını dile getiren Doç. Dr. Yıldız, "Ege Denizi'ndeki geri itmelerin yanı sıra Edirne'de gerek kara sınırında gerek Meriç Nehri üzerinde, birçok geri itme vakası mevcut. Çok daha ciddi tehlike şu ki; Yunanistan'ın göçmenlere yönelik bu insanlık dışı uygulamaları, sistematik hale geldi ve cezalandırılmadıkça bu eylemlerin meşrulaşması söz konusu oluyor. Yunanistan'a sessiz kaldığınızda bugün Belarus-Polonya sınırında da Libya açıklarında da aynı durum gerçekleşiyor. Avrupa Birliği, göçmenlerin Avrupa'ya ulaşmasına gerekirse, insanların ölümüne neden olarak engellenmesine sessiz kalarak, bu insanlık dışı eylemleri meşrulaştırıyor" diye konuştu.
'GÖÇMENLERİN SIĞINMA HAKKI DA İHLAL EDİLİYOR'
Sığınmanın, temel ve evrensel bir insan hakkı olduğunun altını çizen Doç. Dr. Yıldız, "Bu hak, kişinin bedensel ve zihinsel bütünlüğünü koruma talebinin bir gereğidir. Yunanistan topraklarına veya karasularına giren göçmenlerin sığınma başvuru hakları bulunuyor. AB mevzuatına göre de sığınmacıların AB'ye giriş yaptıkları ilk ülke, sığınma başvurularını almak ve değerlendirmekle sorumlu. Sığınma başvurusu uygun bulunmayan ve haklarında düzensiz göçmen oldukları kesin kararı bulunanlarsa yine insan haklarını ihlal etmeden uygun şekilde sınır dışı edilebilir. Bu noktada da Yunanistan bir taraftan geri itmeleri sınır politikası haline getirirken diğer taraftan hukuksal zeminde Türkiye'nin de güvenli üçüncü ülke olduğunu iddia ederek, sığınmacıların Türkiye'ye geri gönderilmesinin mümkün olduğunu savunuyor. Türkiye'nin bu noktada çok dikkatli olması gerekiyor" dedi.