(MUĞLA) EGE ALTERNATİF / Ömer Emre ATASOY - Tatil sezonun devam etiği Ege’nin gözde tatil noktalarından olan Bodrum’da sahil ve kumsalları işletmelerin işgaline uğramış durumda. Özel işletmeler, denize kadar uzanan masa, sandalye ve şezlonglarıyla yurttaşların plajlardan ücretsiz faydalanmasının önüne geçiyor. Bu yıl giriş ücretleri 600-700 liradan başlayan “beach club”ların yanına dahi yaklaşamayan halk, yer yer denize kadar uzanan masa, sandalye, şezlong, şemsiye, iskeleler gibi özel işletmelerin girişlere kapattığı alanlara, kamuya ait olan sahillere ulaşamıyor.
Bodrum’da vatandaşlar ise halk plajlarını tercih ediyor. Toplam 70 Halk Plajı bulunan Bodrum’da bu sayı yetersiz kalıyor. Vatandaşlar denize girmek için yer bulamıyor, işletmeler şezlong ve şemsiyeler ile işgal etmiş durumda ve halkın kullanımı için minimum harcama yapma limitleri koyuyor.
Fotoğrafta kırmızı işaretli alan kamuya açık ve halkın kullanım alanı olmasına rağmen işletmenin işgali altında
Bu işletmelerden birisi de Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, 2019 yılında yaptığı denetimler sırasında aykırı yapılaşma nedeniyle kısmen yıkım kararı verilen DENİZ GYO. Gümbet Mahallesi’nde bulunan DENİZ GYO otel projesi bitmiş durumda ve kıyı işgali ise sürüyor ve üstelik iskelenin yanı sıra bir de iskele üzerinde restoran inşa edilmiş durumda. İşgalin detayları ise şöyle:
1-2-3 numarayla gösterilen alanla 1 numaralı alan kamusal alan, yeşil alan burası, 2. Spor alanı yine kamuya ait olması gereken yer. 3. Kıyı alanı zaten kamuya ait alanlar. Şimdi 1 ve 2 nolu alanlar aşağı yukarı 7000m2 ‘lik bir işgal var. Alt kısımda 3 numaralı yerde de yine 7000m2’lik bir işgal söz konusu. Kıyıda yine aykırı bir şekilde restoran var. Yine klasik kıyı işgali olan iskele yapılmış durumda. Bu iskele kanuna aykırıdır hani ruhsatlı ruhsatsız tartışmayacağım, ruhsat verildiyse de kanuna aykırıdır. Ve 1 numaralı alandaki işgal şöyle tesisin girişi oradan yapılmış, yol olarak kullanılıyor, ecrimisil aldık deseler de ecrimisil alamazsınız. Burası belediyeye ait bir yer değil kamuya ait bir yer. Bunu da birbiriyle karıştırmamak lazım. Belediye kamusal alanların hepsinde söz sahibidir diye bir şey yok. Yani söz sahibi olsa da tasarruf sahibi değil.
Şimdi işgal şeyle bitmiyor, yani imar planlarına aykırı iş yapmakla da bir işgal söz konusu, hem de burada üzerine dikkat edin katlar yazılmış durumda bu katlara bu kanun ne diyor daha doğrusu imar planı ne diyor 6,5 metre yapabilirsin diyor, bodrum katta yapabilirsin diyor, ancak diyor altını açamazsın. Burada ne yapılmış? 12 tane 2 kat yapmışlar, 23 tane 3 katlı yapmışlar, 3 tane 4 kat yapmışlar, 2 tane 6 kat yapmışlar, bunların bodrum katları açık, zaten açık olmasa da 4 ve 6 kat yapmanız söz konusu dahi değil. Burada turizm alanlarında turizm harici tesisler, turizm haricinde kullanılmıyor. Yani oraya konut yapıp satamazsınız. Kıyıları dediğim gibi 30 metrelik alan halka ait, yani neresinden tutsanız elinizde kalıyor.
BAŞKAN ARAS TEPKİ GÖSTERMİŞTİ
Bodrum’da kaçak yapılara savaş açan Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras da konuya ilişkin yaptığı açıklamada projeye tepkisini ortaya koymuştu. Bodrum mimarisine ve 2 kat yüksekliğine dikkat çeken Aras, “Şuan da Bodrum genelinde Bakanlığımızla beraber yürüttüğümüz, inceleme sonucu yıkım kararı alınan bölgelerde inceleme yapıyoruz. Bütün bodrum yarımadasında ki karar alınan yerleri inceliceğiz. Şuan da Gümbetteyiz, gümbetteki bir projedeyiz, orda da yıkım çalışmaya devam ediyor ve tadilat çalışmaları devam ediyor, tekrar bodruma yakışır 2 kat görüntüsünü burda da sağlamaya çalışıyor arkadaşlar, bizde yerinde inceliyoruz tespit ediyoruz, teftiş ediyoruz” ifadelerini kullanmıştı.
Bölgedeki kıyı işgallerine CHP’li kurmayların da tepki göstermişti. CHP’nin hukukçu kurmaylarından Haluk Pekşen, tatil beldelerinde özellikle yerli halkın yaşadığı mağduriyete dikkat çeken açıklamaya imza atmıştı. Kıyı işgallerin hukuksuz olduğunu belirten CHP’li Pekşen, “Tamamen hukuka aykırı bir manzarayla karşı karşıyayız. Kıyıların işgal edilmesi ve birilerinin özel kullanımına tahsis edilmesinin hiçbir yasal dayanağı yoktur. Ecrimisil bedeli ile böyle emrivaki işlemler yapılamaz. Bunun ne anayasal dayanağı var, ne imar hukukunda, ne çevre hukukunda, ne de kent hukukunda bir karşılığı var. Ecrimisil bedeli elde etmek için uydurulan illegal bir şeydir. Kim olursanız olun, sahiller size kapalı. Parasını verip bir yere girebiliyorsunuz. Ekonomik durumu iyi olmayan, dar gelirli vatandaşlarımız için tatil yapmak, denize girmek artık tamamen hayal olmuştur. Tatil beldelerinde kamuya açık bu alanlar, plajlar adeta halkın kullanımına yasaklanmış durumda. Bu olacak iş değil. Sahillerdeki işgâller anayasaya aykırıdır. Anayasaya göre sahiller halkındır, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır” diye konuşmuştu.
"SUÇ İŞLİYORLAR"
Dünyanın En Güzel Koyları Birliği Genel Sekreteri Galip Gür, işletmelerin suç işlediklerine dair bir açıklama yapmıştı. Gür “Bodrum’da yaşayan vatandaşlar artık ne yapacağını, nereye gideceğini şaşırdı. Halkın sahilde yürüyecek alanı bile kalmadı. Bir işletmeye giriş ücreti ödemek istemeyen ve kıyılardan ücretsiz faydalanmak isteyenler ya belediyelerin plajlarında ya da keşfedilmemiş, ücra alanlarda denize girebiliyor. Yurtdışında pek çok ülkeyi, plajları gezdim. Ama hiçbir ülkede bizdeki gibi bir işgal görmedim. Kaldı ki yurtdışında bu özel plajlar daha erişilebilir fiyatlarla hizmet veriyor. 5 Avro bedelle bu hizmeti satın alıyorsunuz ve tüm gününüzü başka hiçbir ücret ödemeden orada geçirebiliyorsunuz. Plajın önündeki alan da dileyen herkese açık. Bizdeki gibi kimse denize kadar plajı tamamen kapatamaz. Bizim sahillerimizde başka bir alternatifiniz yok. Ya işletmeye giriş ücreti ödeyeceksiniz, ya da o plajdan faydalanamayacaksınız. Hatta bazı plajlarda güvenlik görevlileri plaja giriş yapanların önünü kesip, çıkarmaya çalışıyor. Bu bir suçtur. Kıyılar boydan boya açık olmalıdır” ifadelerini kullanmıştı.
"YOLDAN İTİBAREN BAŞLIYOR"
İşgallerin en yoğun yaşandığı yerlerin başında Bodrum’un geldiğine değinen Gür, şunları kaydetti: “İşgaller sadece plajlarla sınırlı değil. Kimi yerlerde işgaliye ana yolda başlıyor; kaldırımda, otelin önünde yürüyüş yollarında devam ediyor, üzerine plajı da komple kapatıyorlar. Fakat o işletme kesilen cezayı zaten tek bir müşterisinden aldığı parayla çıkarıyor. Adaletli bir uygulama yok. İnsanlar kendi yaşadıkları bölgede denize girecek yer bulamıyor. Sahili denizin dibine kadar şemsiye ile şezlong ile kapatamazsınız.”
10.08.2022 17:02:41