Başka bir nokta daha merkez de bulunan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde uzmanların yetersizliği açısından vurgulamamız bir noktada o hastanemiz, afiliye hastane. Afiliye hastaneden kastettiğimiz, devlet hastanesi ile üniversite hastanesinin anlaşmalı olarak birlikte çalışma durumu var. Bu afiliye durumdan dolayı uzman hekimler, öğretim üyesi hocası arkadaşlarımız büyük sıkıntı yaşadılar. Arkadaşlarımız bu yüzden muayenehane açtılar. Şuan da Muğla’da özellikle cerrahi branşlarda üroloji, çocuk cerrahi, plastik cerrahi gibi branşlarda muayenehane açanlar hekimlerimiz var. Onlar aynı zamanda öğretim üyeleri. Ders veren hocaların sadece teorik ders verme hakkı şuan da korunmuş oldu. Pratik olarak hastaneyi kullanamıyorlar. Hastane de ameliyat yapamıyorlar, öğrencilerine o ameliyatları gösteremiyorlar.
Şeffaf Olmayan Sağlık Yönetimi Var
Uzman açığı konusunda sayı veremiyoruz çünkü şeffaf olmayan bir sağlık yönetimi var. Bizimle paylaşmıyorlar bu durumu. Biz yetersiz hekim açığımız var dediğimiz zaman, boşlukta kalıyoruz. Çünkü merkezi idare sağlık müdürlüğü, başhekimlik, dekanlık bu bilgileri bizimle paylaşmıyor. ‘Şu kadar hekimimiz var. Şu branşta eksiğimiz var’ deyip kamuoyuyla, Türk Tabipleri Birliği’nin bir birimi olan Tabip Odası ile bunların paylaşılması lazım.
Son 3 Ayda 16 Hekim Yurt Dışına Gitmek İçin Müracaat Etti
Tüm Türkiye’de olduğu gibi son kayıtlara göre bir yıl içerisinde 8 bin 500 civarında hekim yurt dışına gitmek için müracaat etti ve gitti. Muğla’da da daha önce yılda 1-2 meslektaşımız yurt dışına gitmek için müracaat ederken bu sayı şuan da haftada 1-2 ye döndü. Muğla’da son 3 ayda 16 hekim yurtdışına gitmek için müracaat etti. Bu sayı kat kat artmış durumda. Çünkü İnsanlar daha güvenli ortamda çalışmak istiyorlar, mesleklerini yapabilecekleri teknik donanımlı hastanelerde hizmet vermek istiyorlar, gelecek kaygısı yaşamadan özlük haklarında iyileştirme istiyorlar. Bunlar sağlanmadığı için ne yazık ki yurt dışına gitmek isteyen arkadaşlarımız yoğunlukta. Bırakın mesleğini icra eden hekimleri öğrencilerimiz şuan da yabancı dil kurslarına gidiyorlar. Bunun nedeni uzmanlık yapmak için değil, yurt dışına gitmek için. Bu durum sağlık sistemini çökertiyor. Bunun altında herkes kalacak. En çok mağdur olan da vatandaş olacak. Beklediği, umduğu sağlık hizmetini alamayacak. İkinci zararı sağlık çalışanları görecek. İş barışı bozulacak ve sağlıkta şiddet daha da artacak.
Teknik Donanım Açısından Hekimler Tatmin Olmuyor
Muğla’yı diğer illerden ayrı düşünmemek lazım. Şuan da kamu hastaneleri olarak; hem hekim, hem diğer sağlık personeli hemşire, laborant teknik personel anlamında büyük bir yetmezlik var. Yani bunu söylerken, meslektaşlarımızdan aldığımız bilgiye göre konuşuyoruz. Büyük bir yetmezlik var. Hekimler tek başına kalmış durumda. Hekim hemşiresiz hasta muayene etmek zorunda. Bu uzun süredir böyle. Hekimin yanında hemşire olmazsa olmazıdır. Birlikte çalışması gerekir. Hâlbuki hekim hemşiresiz ve sekretersiz tek başına çalışmak durumunda. Bütün hastanelerimizde yetmezlik var. Malzeme teknik donanım açısından hekimler tatmin olmuyor ve hastaneyi bırakıp gidiyor.