Peki öncesinde!
Aynelarab-Kobani çatışmalarını bahane eden Obama, 20 Ekim 2014'te Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı arayarak Iraklı Peşmergelerin Kobani'ye geçişine izin vermesini istedi, hemen peşinden İncirlik'ten kalkan uçaklar YPG'ye silah taşıdı.
Sonrasında IŞİD militanları Türkiye içinde birçok cinayet işledi.
IŞİD'in Kobani'de yenilmesinden sonra Amerikalılar hızla bölgede yayıldı.
O sıralar Suriye ordusu, yüzlerce noktada onlarca ülke tarafından desteklenen 300 bin teröristle savaşıyordu.
30 Eylül 2015'te; Rus uçakları, İran destekli Suriye'nin yardımına koştu.
Bir yıl sonra da Putin ve Obama'nın onayı ile Türk Ordusu, 24 Ağustos'ta Cerablus'a girdi.
20 Ekim 2017'de, ABD destekli YPG güçleri IŞİD'in sözde başkenti Rakka'yı ele geçirdi ve binlerce IŞİD militanı teslim oldu.
10 Temmuz 2017'de bu kez İran destekli Şii milisler ve ABD destekli Irak ordusu IŞİD'in Irak'taki başkenti Musul'u ele geçirdi.
23 Mart 2019'da IŞİD militanlarının Suriye'deki son direnme noktası yok edildi ve Fırat'ın doğusu tümüyle ABD destekli YPG/SDG güçlerinin kontrolüne geçti.
ABD ve Batılı ülkelerin desteğinden güç alan ve Ankara'nın Şam ile kavgasını fırsat bilen YPG, Suriye hükümetiyle görüşmelerinde Kuzey Irak benzeri bir statü isteyince bölgede işler giderek karıştı.
Bunu fırsat bilen ABD ve Esad karşıtı Suudi Arabistan ve BAE, Fırat'ın doğusundaki Arap aşiretlere milyonlarca dolar vererek YPG ile ittifak kurmalarını sağladı.
Dönelim IŞİD'e.
Kim kurarsa kursun ve kim ne kadar yardım ederse etsin IŞİD kuruluşundan yok olma sürecine kadar emperyalizmin hizmetinde oldu ve Arap ile İslam coğrafyasında giderilmesi zor çok ideolojik, dinsel bağnazlık, sosyal ve ruhsal izler bıraktı.
Çünkü adamlar katil olmanın ötesinde, ruh hastası ve sapık.
Yani bu kavga asla bitmeyecektir.
IŞİD'i bahane ederek Fırat'ın doğusuna yerleşen ABD Trump'ın seçim kampanyasında verdiği sözlerden dolayı şimdi bölgeden ayrılıyor.
Fırat'ın doğusundan Irak'ın batısına çekilen ABD onlarca iç ve dış nedenden dolayı ‘müttefiki' Kürt YPG ve Arap SDG'den şimdilik vazgeçti.
Geriye tek bir sorun kalıyor o da YPG ve SDG' in denetimindeki kamplarda binlerce IŞİD'ci erkek, kadın ve onların çocukları.
Rakka ve Musul kurtarıldığında, Amerikalılar yüzlerce IŞİD'ci komutan ve yöneticiyi alıp götürmüştü.
IŞİD lideri Bağdadi ve önemli komutanlar ortalarda yok.
ABD, Afganistan işgalinden tam 10 yıl sonra Kaide lideri Bin Ladin'i 2 Mayıs 2011'de öldürdü.
Oysa Pakistan'da saklandığı yeri en az 5 yıl öncesinden biliyordu ama Arap Baharı'nı bekliyordu çünkü yerine iki lider yaratmaya hazırlanıyordu:
IŞİD'ci Bağdadi ve Nusra'cı Colani
Amerikalılar Fırat'ın doğusundan çekilirken, yüzlerce IŞİD'ciyi alıp Irak'taki üslerine götürdü.
Seçmece olanları.
Bölgede hâlâ binlerce IŞİD'ci kadın, erkek ve çocuk var.
Hepsi çok tehlikeli ve en az 40 ülkeden gelmiş Suriye ve Irak'ta savaşmıştı.
ABD ya da başkası bir gün gelir bu tipleri bir yerlerde kullanacaktır.
Nasıl olsa mal onların.
ABD bunların bir bölümünü yani kelepir olanlarını anlaşma gereği Türkiye'ye veriyor.
Ankara bunları ne yapar bilinmez ama Avrupalılar bu işten çok rahatsız çünkü bunların büyük bölümü Avrupa ülkelerinden gelmiş.
Ya Ankara ‘Sınırları açıp Avrupa'ya gönderirse'!