Milas’ta zeytin potansiyeli istenilen seviyede değerlendirilemiyor olsa da yöre halkının gözünde “Kömürsüz Milas” en çok “tarımsal verimliliğin arttığı” ve “zeytin ve zeytinyağı üretiminin geri geldiği” bir gelecek ile eş değer tutuluyor.
Zeytinciliğe yapılacak yatırım Milas’taki termik santrallere verilen bir yıllık kapasite mekenizmasına eşit ve neredeyse madencilik sektöründeki istihdam kadar yeni iş yaratabilir.
Zeytine dayalı bir ekonominin desteklenmesi ile AB coğrafi işaretli Milas zeytinyağının 100 ton üretimi sekiz katına ve yarattığı değer 4,5 milyon TL’den 60 milyon TL’ye (2021 ylı verisi) çıkabilir.
Türkiye’deki çam balı üretiminin yaklaşık %75-80’i Muğla’da yapılıyor. Arıcılık ve arılar yöredeki biyoçeşitliliğin ve ekolojik dengenin korunmasında kritik bir rol üstleniyor. Bölgede arıcılığın yeniden cazip hale gelmesi için var olan arıcılığın iklim değişikliğinin etkilerine uyumlu, ekolojik arıcılık anlayışı ile geliştirilebilir ve arıcılıkla ilgili eğitimler verilerek teşvikler sağlanabilir.
Bölgede, içine gastroturizimi de alan planlı ekoturizm geliştirilebilir. Organik tarım ön plana çıkarılabilir.
Ekosisteme uyumlu, tarım faaliyetlerini engellemeyen, yöre halkının katılımıyla oluşturulmuş planlara dayanan yenilenebilir enerji santralleri kurulabilir.
Otantik Milas halıcılığı teşvik edilebilir. Orman ürünlerinin işleneceği tesisler kurulabilir.
HER KESİMDEN SERT TEPKİ VAR
Milas Kent Konseyi Başkanı Çağlayan Üçpınar yaptığı açıklamada “Bu çalışma 40 yıldır kömür soluyan Milas’ta başka bir geleceğin mümkün olduğunu gösteriyor. Bizim geleceğimiz kömürde değil, topraklarımızda binlerce yıldır yetişen zeytinde, çiçeklerimize konan arılarda. İnsan onuruna yakışır, doğaya saygılı işlerin sadece bize değil tüm Türkiye’ye faydası var, kömürün ise kimseye faydası yok.
DÜNYADA KÖMÜRÜN VADESİ DOLDU
KARDOK Başkanı Nejla Işık: Biz Akbelen Ormanı’nda 2 yıldır, nefes aldığımız topraklarımızı kömüre feda etmemek için mücadele veriyoruz. Önümüzde tek bir yol var: kimsenin işsiz kalmadığı kömürsüz bir geleceği bugünden hep birlikte inşa etmek. Kömüre yatırım yapılan her gün geleceğimizden çalıyor çünkü dünyada kömürün vadesi doldu.
Avrupa İklim Eylem Ağı Türkiye İklim ve Enerji Politikaları Koordinatörü Özlem Katısöz:“Milas’ta bugüne kadar termik santrallere aktarılan kamu kaynaklarının, raporda bahsedilen diğer sektörlere aktarılmasıyla bölgede yeni yeşil bir ekonomi inşa edilebilir ve yeşil işler yaratılabilirdi. Bugüne kadar bu yaklaşım tercih edilmedi ve Milaslılar 40 yıl kömürün olumsuz etkilerine maruz bırakıldı. Raporun da ortaya koyduğu gibi kömürden çıkış ve adil geçiş bir kaynak sorunu değil, tercih meselesi” ifadelerini kullandı.
İklim İçin 350 Derneği Kampanyalar Sorumlusu Efe Baysal “Binlerce yıllık bir geçmişi olan Milas son 40 yıldır tarihinin hiçbir döneminde görmediği kadar yıkım yaşadı. Kilometrelerce uzanan açık linyit ocakları, ilçe sınırları içinde kalan iki kömürlü termik santral, sadece Milas’ın topografyasını ve ekosistemini tahrip etmedi sadece yerinden edilmelere ve halk sağlığı sorunlarına neden olmadı, aynı zamanda bölgede gelişme potansiyeli olan ekonomik sektörlere de ket vurdu. Oysa raporumuzun gösterdiği gibi yeni bir vizyon etrafında yerel ekonominin güçlendiği, yeni fırsatların yaratıldığı, doğayla barışık, iklim dostu yeşil işlerin hüküm sürdüğü kömürün ötesinde bir Milas mümkün”