Kissebükü Destek Protokolü İmzalandı

Ulusal gerekse uluslararası tanıtımına ve gelişimine daha geniş katkı sağlamak amacı ile Kissebükü Anastasiapolis Antik Kenti için hazırlanan destek protokolü imzalandı.�

Muğla'da yürütülen arkeolojik kazılara yardımcı olmak, tarihi ve kültürel varlıklarının tanıtımını sağlamak, tarih ve kültür değerlerini sevdirmek, gerek ulusal gerekse uluslararası tanıtımına ve gelişimine daha geniş katkı sağlamak amacı ile Kissebükü Anastasiapolis Antik Kenti için hazırlanan destek protokolü imzalandı. 

Vali Orhan Tavlı Başkanlığında, Sahil Güvenlik Güney Ege Grup Komutanı SG. Binbaşı Süleyman Ercan, İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Zekeriya Bingöl, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Başkanları Özgen Uysal - Suat Esin - Yüksel Aslan, Muğla Turist Rehberleri Odası Başkanı Hamdi Turhan ve Bodrum Su Altı Arkeoloji Müze Müdürü Hüseyin Toprak ile Kazı Bilimsel Danışmanlığını Prof. Dr. Hatice Özyurt Özcan’ın yürüttüğü Bodrum ilçesine bağlı Kissebükü Anastasiapolis Antik Kenti için hazırlanan destek protokolü taraflar arasında imzalandı.

Muğla’nın Bodrum İlçesine bağlı Mazı mahallesinde yer alan Kissebükü, Bodrum’a 20 km uzaklıkta, etrafı dağlarla çevrili küçük bir körfez görünümündedir. Kissebükü Koyu, Kıyı Karia’nın iki önemli antik kentinin Keramus ve Halikarnassus’un sahil yönündeki kesişme noktalarından birini oluşturmaktadır. Günümüzde “Kissebükü” bazı yayınlarda da “Alakışla” olarak adlandırılan koyun Geç Antik Çağın’daki isminin Anastasiopolis olduğu ileri sürülmektedir. MS 5 yüzyılın başlarında kurulmuş olan kentin MS 7. yüzyılda Arap akınlarının başlamasıyla diğer sahil kentleri gibi terk edildiği düşünülmektedir. 

İlk yerleşim yeri, körfezin kuzeyinde sahile 200 m mesafede, tüm koya hâkim bir tepe üzerine kurulmuş olan, iç ve dış surlarla çevrili, Arkaikten Roma dönemine kadar uzanan arkeolojik bulgular sunan akropoldür. Sahil boyunca kıyıya paralel uzanan yapıların tamamı Geç Antik Çağ olarak da adlandırılan Erken Hristiyanlık Dönemine aittir. Kent, koyun yarım ay biçimli fiziki yapısına uygun olarak tasarlanmış bir liman yerleşimidir. Koyun kuzeyinde, liman yapılarının yanı sıra, kilise ve mezar yapısı ile kuzeydeki yamaçlara doğru devam eden işlevlerini henüz belirlenemeyen birçok yapı kalıntısı bulunmaktadır. Limanın batısındaki sahil boyunca kentin önemli dini yapıları kıyı çizgisine paralel olacak şekilde sıralanmıştır. Bunlar; vaftizhane, kilise, kiliseye bitişik bir şapel ve hamamdır. Kıstağın güneyinde ise iki katlı düzenlenmiş kamu yapıları, hamam, karşılıklı sokaklar, konutlar, kule ve sarnıçlar bulunmaktadır. Etrafı dağlarla çevrili, karadan ulaşımı oldukça zor olan koyun bugün de kullanılan bazı yolları, antik dönemlerden günümüze kadar devam eden uzun soluklu bir yerleşime işaret etmektedir. Cumhuriyet dönemine ait sarnıç, konut ve şehit mezarı kentteki Türk dönemi izlerini oluşturmaktadır. Kissebükü anıtsal kalıntılarının yanı sıra uzun sahil şeridi ile deniz turizminin de önemli uğrak noktalarından biri durumundadır. Ayrıca günümüzde tarım faaliyetlerinin de aktif olarak sürdürülüyor olması koyu, sadece bir ören yeri olarak tanımlamanın ötesine taşımaktadır. 

Vali Orhan Tavlı, Muğla’daki antik kentlerin önemine vurgu yaparak, bu protokol ile Muğla İl Kültür Turizm Müdürlüğün ilgilendiği antik kentlerin diğer kurumlarla da iş birliği içinde sahip çıkarak daha aktif hale gelmesi için uğraş verdiklerini söyledi. 

Toplantının sonunda Kazı Başkanları da yaptıkları kazılarla ilgili kısa bilgiler sunarak bilgilendirme yaptı.
 
 


07.03.2021 18:57:04