Yakın temas aralığının korunması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Ramazan İnci, “Karşı karşıya geldiğimiz, hasta olduğundan şüphelenmediğimiz biriyle böyle zamanlarda el sıkışmak, öpüşmek gibi eylemlerden uzak durmalıyız. Buna en çok dikkat etmesi gereken sınıf; yaşlılar, sigara içenler ve erkekler. Saydığım üç grup saptamalara göre daha fazla risk altında. Ek olarak alt solunum yolu hastalıkları da virüsler için bir hedeftir. Türkiye, böyle bir sağlık sorununa karşı hazırlıklı. Hastalık izleme ve kontrol planımız var” diye konuştu.
Virüsün solunum yoluyla bulaştığını söyleyen İnci, “Neredeyse tüm dünyaya yayılan bu virüsün hava yoluyla bulaştığını biliyoruz. Ben, bu yayılmanın en etken maddesini telefon olarak görüyorum çünkü biz tuvalete dahi telefonla giren insanlarız. En pis olan yerde telefonla konuşuyoruz, ellerimizi yıkadık ama telefon hala o ortamın havasıyla dolu. Oradan çıkıp her yere gidiyoruz, tekrar telefonla konuşuyoruz, bir ahbabımızı görüp, tokalaşıyoruz. Benim için önce dikkat edilmesi gereken telefon temizliği. Tabii ki temizlik işi fazla abartılmamalı, hastalık boyutuna getirilmemeli” dedi.
Koronavirüs ve bu konuda doğru bilinen yanlışlardan bahseden İnci, çok konuşulan maske konusuna da değinerek, “Maske konusu çok abartıldı, diğer her şey gibi. Hangi maskeyi takmamız gerektiği konusunda birçok tartışmaya şahit oldum. Maskeler arasında virüsü tutma ve sizi koruma açısından bir kıyaslama testine tabii tutulduklarında pek farklarının olmadığı görüldü. En iyi gözüken maske de cerrahi takılan maske de bizlere aynı sonucu veriyor diyebiliriz. Maske konusunda kabul edilemeyecek tek şey, dün kullanılan bir maskenin bugün tekrar kullanılıyor olması. Tek kullanımlık bir malzemeden bahsediyoruz. İki kez kullanılmış maske hiçbir işinize yaramayacaktır” diye konuştu.