Son dönemde tarım girdi fiyatlarındaki büyük artışın çiftçinin üretim gücünü olumsuz yönde etkilediğini ve gelecek dönem için endişelerin çoğalmasına sebep olduğunu söyleyen İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, sorunun çözüme kavuşması için acilen harekete geçilmesi gerektiği uyarısında bulunarak, "Girdi fiyatlarındaki artış aynı zamanda nihai tüketicinin yüksek gıda enflasyonu ile karşılaşmasına ve gıda güvencesi tehdidinin oluşmasına neden olmuştur" dedi.
ÇİFTÇİ ÜRETİMDEN UZAKLAŞTI
TÜİK'in son verilerine göre Şubat 2022 tarım ürünlerindeki üretici fiyat endeksinin Tarım-ÜFE aylık %13,74; bir yıl öncenin aynı aya oranının ise %68,49 arttığını belirten Dervişoğlu, "Bu endekste 2021 yılı Aralık ayına göre ise %30,61 oranında artış gerçekleştiği görülmüştür. Tarımsal üretimde kullanılan girdilerin fiyatlarında son iki ayda yaşanan bu artış, beraberinde ciddi bir gıda enflasyonunu getirmiştir.
Döviz kurundaki artışın da etkisiyle tarımsal üretimin en önemli girdilerinden olan gübre fiyatlan son bir yılda yaklaşık %200 oranında artmıştır. Bu durum çiftçileri daha az gübreye ihtiyacı olan ürünleri üretmeye yöneltmiş ve buğday gibi stratejik önemi olan birçok üründen uzaklaşmasına sebep olmuştur" değerlendirmesinde bulundu.
TARIMIN BÜTÇE PAYINI AZALTTILAR
Toplumun tüketim alışkanlıkları dikkate alındığında buğday üretimindeki muhtemel azalışın, önümüzdeki dönemde un fiyatlarıyla birlikte ekmek fiyatlarının da artacağı uyarısında bulunan Dervişoğlu, "Sadece buğday üretiminde kullanılan girdi fiyatları son üç ayda yüzde 45,72 oranında artmıştır. Gübre fiyatlarıyla birlikte tarımsal üretimin diğer önemli girdilerinin fiyatları da son bir yılda yüksek oranda artmıştır. Mazot fiyatları son bir yıl içerisinde %105, elektrik ise %107 oranında zamlanmıştır. Neredeyse tüm tarımsal ürünlerin maliyeti yükseltmiştir. Son üç aylık üretici fiyat endeksi (ÜFE) mısır üretimi için %41,04, bezelye, %169,26, domates %1,09, salatalık için %167,33 oranında artan girdi fiyatlarına rağmen tarımsal destekler son yıllarda düşük oranda arttırılmış ve faiz hariç 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesindeki payı da gittikçe azalmıştır" bilgisini paylaştı.
İKTİDAR YAKLAŞAN TEHLİKEYİ GÖRMEMİŞ
2017'de Merkezi Yönetim Bütçesi içinde faiz harcamaları hariç tarımsal destek payının yüzde 2,08 iken 2021'de bu oranın yüzde 1,55'e düştüğünü kaydeden Dervişoğlu, "Pandemi ile birlikte tüm dünyada tarımın önemi yeniden hatırlanmış ve desteklemeler artmışken AKP iktidarı yaklaşan tehlikeyi görememiş ve merkezi yönetim bütçesindeki tarımsal desteklerin payını azaltmıştır. Sonuçta kaçınılmaz olarak tarımsal ürelim sekteye uğramış ve bugün yaşadığımız gıda enflasyonu meydana gelmiştir" tespitini paylaştı.
ÜRETİM SÜREKLİ VE KALICI HALE GETİRİLMELİ
Artan girdi fiyatlarına karşılık destek miktarlarının da arttırılarak, üretici sorunlarının azaltılması gerektiği önerisinde bulunan Dervişoğlu, "Yaşadığımız yüksek gıda enflasyonu sebebiyle vatandaşlarımızın büyük bölümü; sağlıklı bir yaşam sürdürebilmeleri, gerekli besin ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla yeterli, sağlıklı, güvenilir ve besleyici gıdaya fiziksel ve ekonomik bakımdan sürekli olarak erişebilmeleri durumunu ifade eden gıda güvencesinden yoksun hale gelmiştir. Bu durum özellikle bebek ve çocukların fiziksel, zihinsel gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir. Geçmiş dönemlerde; bazı ürünler için yaşanan arz noksanlığı sorununa karşı kullanılan ithalat yöntemi, sorunu yalnızca geçici olarak ortadan kaldırmıştır. İthalat yerine üretimi kalıcı ve sürekli hale getirecek çözümlerin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Tarım milli bir meseledir ve iktidar mevcut sorunlara önlem alacak politikaları ivedi olarak tüm boyutlarıyla tespit etmelidir” dedi. (İZGAZETESİ)
13.04.2022 13:07:20