Korona virüsün en çok etkilediği sektörlerin başında gelen turizmde kayıp korkunç boyutlarda. Alınan bilgilere göre sektör 2. çeyreği tamamen kaybetti!..
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Turizm Meclisi Başkanı ve Antalya Büyükşehir Belediyesi Turizm Danışmanı Osman Ayık, salgın krizinin ne zaman sona ereceğine dair belirsizlikler devam etse de, şimdiden birinci çeyreğin önemli bir bölümü ve ikinci çeyreğin tamamının kaybedildiğini söyledi.
Turizmin havayolu taşımacılığı, havaalanları, konaklama tesisleri, seyahat acentaları gibi pek çok bileşenden oluşan bir endüstri olduğunu belirten Osman Ayık, "Şu an bunların hepsi durmuş durumda ve bu endüstrinin bu yükü ne kadar taşıyabileceği de soru işareti. Avrupa’da şu an önlemler bir miktar gevşetilmeye başlandı. Ancak önlemlerin gevşetilmesi seyahatlerin hemen başlayacağı anlamına gelmiyor. Özellikle ülkeler arası seyahatler için daha zaman var gibi gözüküyor. Bu da birinci çeyreğin önemli bir bölümünü zaten kaybettiğimizi, ikinci çeyreği de tamamen kaybetmekte olduğumuz anlamına geliyor. Üçüncü çeyrekte seyahatler yavaş yavaş başlasa da, kayıp çok büyük" dedi.
NORMALLEŞME UZUN ZAMAN ALIRSA KAYIP BÜYÜK OLUR
Sputnik’e konuşan Osman Ayık, dünya ekonomisinde yüzde 10’un üzerinde pay sahibi olan olan turizm sektörüne desteğin önemine işaret etti. Turizm dahilindeki bileşenlerin varlıklarını sürdürmeleri için birtakım çözüm paketlerinin devreye girmesi gerektiğini kaydeden Osman Ayık, "Çünkü endüstrinin içinde çalışan milyonlarca insan var ve dünyanın toplam yarattığı ekonomik büyüklüğün içinde turizm endüstrisinin payı yüzde 10’ların üzerinde. Sektörde yukarıdan aşağıya, yeme-içme sektöründen, konaklamaya kadar tüm bileşenleri ele aldığımızda milyonlarca kişinin istihdam edildiği bir endüstri ortaya çıkıyor. Bu çok önemli bir rakam. İş seyahatleri durdu. Belki bir takım işler dijital mecralar kullanılarak yapılmaya çalışılıyor ancak özellikle sınır aşan mal transferlerinde de bir takım sıkıntılar var. Bir sürü havaalanı durmuş vaziyette. Oteller kapalı. Restoranlar, yeme-içme grubundakilerin hemen hemen hepsi neredeyse tüm dünyada kapalı. Türkiye, 2019’da yaklaşık 50 milyonun üzerinde yabancı misafir ağırladı ve turizmden 35 milyar dolar seviyesinde de bir geliri elde etti. Normalleşme uzun zaman alırsa kayıp büyük olur” ifadelerini kullandı.
KURALLAR VE STANDARTLAR UYGULANABİLİR OLMALI
Turizmde alınacak tedbirlerin ölçülü ve uygulanabilir olmasının gerektiğine işaret eden Osman Ayık, “İnsan sağlığının her şeyin önünde geldiğine hiç şüphe yok. Bu yüzden elbette turizmin her bir bileşeni için ayrı ayrı, sertifikasyon ya da kurallar getirilebilir. Ancak bu kural ve standartların maksadını aşmayan, ölçülü ve uygulanabilir olması şart. Aksi takdirde tüm endüstri çıkmaza girer. Mesela hijyeni ele alalım ki, Türkiye genelinde turizm tesislerinin neredeyse tamamında yüksek hijyen söz konusu. Ancak salgın sonrası, siz hijyen anlayışını kimyasal dezenfektanlara dayalı hale getirirseniz bunun başka sonuçları da olur. 2-3 saatte bir yenilenmesi gereken kimyasal dezenfektanlar, doğa, çevre ve insan sağlığı üzerinde olumsuz etkilere sahip. Belki bu yolla, insanlar Kovid-19’dan korunmuş olacaklar ama öte yandan ortamdaki tüm yararlı ve faydalı bakteri ve birçok şeyi yok etmiş olacak. Doğaya da olduğundan ve taşıyabileceğinden fazla kimyasal yüklemesi yapılmış olunacak. Kimse aşırı ölçüde kurallar getirilmiş bir tatile çıkmak istemez. Kimse, aile bireylerinin şezlonglarıyla arasında üçer metre varken güneşlenmek istemez. Bu yüzden kurallar getirilirken uygulanabilirliğini hesaba katmak şart” ifadelerini kullandı.
29.04.2020 17:05:00