Açıklanan ittifak listeleri genel olarak toplumda heyecan yaratamazken özellikle sol ittifaklardan adaylığını öne süren ve toplumun saygı duyduğu bazı kültür insanlarının isimlerinin listelerde ön planda olması aydınlık sever kesimleri sevindirdi. İktidar partisinin yanı sıra ana muhalefet partisinin de emekçilere listelerde yine yer tanımaması eleştirilirken Emek ve Özgürlük İttifakı`nın bu konudaki hamlesi dikkat çekti
.
Zira Yeşil Sol Parti, Türkiye siyasetinde milliyetçi-muhafazakar seçmen kitlesinin ağırlıklı olduğu ve hatta kalelerinden biri sayıldığı Yozgat 1. sıradan eski hasta bakıcısı ve İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp fakültesindeki yolsuzluk iddialarını gündeme taşımasından dolayı işinden olmuş Cemal Bilgin`i aday gösterdi.
Son yıllarda İşçinin Kendi Partisi İKEP`in başkanlığını da yapan Cemal Bilgin`in ismi sadece işçilerin haklarını savunurken değil aynı zamanda Çapa Tıp fakültesindeki ilaç çalma iddialarını gündeme taşıyarak yaptığı bireysel eylemlerle de sık sık gündeme geldi.
Örneğin son 1 ay içinde Çapa Tıp fakültesi önünde iki bireysel eylem yapan Cemal Bilgin kanser ilaçlarının fakülte hastanesinden çalınarak özel hastanelere satıldığını iddia etti ve üniversite rektörünün, fakülte dekanının ve hastane başhekiminin yanı sıra savcıları da görevi davet etti.
7 Nisan günü Çapa Tıp fakültesi önünde kanser ilaçlarının çalınmasını yaptığı eylemde yeniden dile getiren Cemal Bilgin skandalı protesto etmek için yalın ayakla İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü`nün Sultanahmet`teki binasına kadar yürüdü.
1980 Yozgat doğumlu Cemal Bilgin Çapa Tıp fakültesinde bakıcı olarak çalıştığı sıralarda işçilerin haklarını savunmasıyla tanındı.
Yolsuzluk iddialarını gündeme taşımasından dolayı işinden olan Cemal Bilgin`i rektörlük mahkemeye verdi, üzerine `hırsız, terörist` suçları atıldı.5 sene süren mahkemenin sonunda beraat eden Cemal Bilgin`e üniversite kıdem tazminatı ödedi.
Ahmet Davutoğlu`nun Başbakan, Süleyman Soylu`nun Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olduğu dönemde taşeron işçilerin haklarını almak için kendileriyle bir araya gelmesine rağmen görüşmelerden olumlu sonuç çıkmadı.
Odatv.com 'ın haberine göre, Sosyalist bir geçmişe sahip Cemal Bilgin`in Yozgat gibi milliyetçi-muhafazakar seçmen kitlesinin ağırlıkta olduğu bölgeden milletvekilliği adayı yapılması ilginç bir durum ortaya çıkarırken Cemal Bilgin`in kendisini bunu gayet normal karşılayarak düşüncelerini şu şekilde ifade etti: ”Bana göre insanların kardeşliğini savunmak milliyetçi olmanın ilk koşuludur.
Emeği, işçi haklarını savunarak devletin malına el uzatanlara karşı mücadele etmekten daha büyük bir milliyetçilik olamaz.
Bu bağlamda Peygamber Efendimizin:”Beytül mala uzanan el kızım Fadime`nin eli olsa dahi kesilmelidir” sözü hepimiz için temel ilke teşkil etmelidir.
6 Şubat depreminin trajedisini toplum olarak yaşarken Erzincan depremi üzerine yazılmış ve altında Nazım Hikmet`in imzası bulunan `Kara Haber` şiirini Necip Fazıl Kısakürek kaleme alsaydı benim için yine aynı değeri taşıyacaktı.
Yaşar Kemal ne kadar benim yazarımsa, Memed Uzun da o kadar benim yazarımdır.
Yozgatlı hemşerilerimle buluşmalarımı da bu duygu ve düşünceler içinde gerçekleştirip toplumda korkunç duruma ulaşmış bölünmüşlük duygularını geri plana iteceğimize inanıyorum”.
12.04.2023 19:14:03