50 binin üzerinde bir nüfusun yaşadığı Turgutreis’te yapılmak istenen askeri limana tepkiler sürüyor.
Bu tür toplumsal sorunlara karşı Bodrum halkının duyarlılığını biliyoruz.Ancak Bodrum bir ilçe olarak Anadolu’nun birçok ilinden daha büyük bir kent.
Anadolu’daki illerde son dönemde yaşanan çoğunluğunu sığınmacıların oluşturduğu göçlerden farklı olarak Bodrum’da kaliteli bir göç oluştu.
Son dönemlerde özellikle de pandemi sonrası yaşanan nüfus patlamasıyla Bodrum ülkemizin en zengin insan potansiyeline sahip yerlerinden biri durumuna geldi.
Metropollerde örgütlü yapılarda mücadele etmiş, bedel ödemiş yorgun ve de kırgın demokratların yaşadığı bir kent haline gelen Bodrum’da büyük çoğunluğu emekli ve 60 yaş üstü insanlar ne yazık ki istenilen demokratik tepkiyi verebilecek uygun iklim ve ortamı bulamıyorlar.
Son günlerde bu küskün ve edilgen kitleyi toparlamak, dayanışmalarını güçlendirmek ve Bodrum’un sosyal, siyasal yaşamında yararlanmak adına iyi niyetli kimi girişimler var.
Mevcut sivil toplum kuruluşlarını da içine alacak yeni demokratik bir güç birliği çabalarına yaşadığı coğrafyaya karşı sorumluluk duyan herkesin ön koşulsuz destek vermesi gerekir.
Ancak görüyoruz ki geçmişte yaşadığımız kimi sol gruplaşmalar, kompleks ve kişisel kaprisler devam ediyor.
Bu tür eylemli etkinliklerde ön almak, kendi siyasal görüşünü hakim kılmak ve gizli egolarını tatmin etmekten vazgeçemeyen kimileri demokratik eleştiri yapacağız iddiasıyla zaten nicel olarak cılız eylemli protestoları farkında olmadan zayıflatıyorlar.
İyi niyetlerinden zerre kadar kuşku duymadığımız bir avuç insanın olağanüstü fedakarlık göstererek gerçekleştirmek istedikleri demokratik güç birliği çalışmalarına katkı koymak yerine eksik ve hata arayarak bir anlamda bu tür eylemleri itibarsızlaştırmış oluyorlar.
Oysa çok zor koşullarda kendilerinden fedakarlık yaparak Bodrum’a ve yaşayanlarına sahip çıkmak için mücadele eden kim olursa olsun bu insanlara barış, özgürlük ve demokrasiden, emekten yana tüm kişi ve kuruluşların destek olması gerekmez mi?
Yaklaşık 150 kişinin katıldığı son protesto eylemine 50 bin kişinin yaşadığı Turgutreis’ten niye yalnızca 20- 30 kişi katıldı?
Kendisi de Turgurteis’li olan Bodrum Belediye Başkanı özel partilere ayırdığı zaman kadar bu etkinliklere de zaman ayıramaz mı?
Geçmişte belediye başkan adayı olmuş, meclis üyeliği yapmış olanlar ve de mevcut belediye meclis üyeleri niye bu eylemlerde görünmek istemezler?
10 binin üzerinde üyesi olduğuyla övünen CHP yönetimi nerede?
Asıl sorgulanması gereken bu konular yerine özveriyle zoru başaran, bu eylemi örgütleyenler üzerinden değerlendirmeler yapmak ne kadar doğru olur?
Bir Sivil Toplum Merkezi ya da Kültür Merkezi yaparak var olan güçlü insan potansiyelini değerlendirmekten ısrarla kaçınan yerel yönetimlere güzellemeler yapanlar destek olmasalar da en azından köstek olmasınlar.
Ben kendi adıma yaşım, sağlığım, eylemlilik potansiyelim elvermese de gücüm yettiğince Bodrum’un sosyal, kültürel ve siyasal yaşamına katkı koyanların yanında olmaktan yanayım.
Vicdan sahibi, insan odaklı, emekten yana bir yaşamı savunan bir Bodrum sevdalısı olarak daha yaşanası bir kent mücadelesinde taş üstüne taş koyan herkesin emeğine saygı gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Mükemmeli yakalayacağım diye olağanı görmezden gelen, ormanı ararken ağaca toslayanlar gölge etmeyin başka ihsan istemez!
