Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr.Osman Gürün 15 Temmuz hain darbe girişiminin yıl dönümünde bir mesaj yayımladı.
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr.Osman Gürün 15 Temmuz hain darbe girişiminin yıl dönümünde bir mesaj yayımladı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 12 Eylül, 27 Mayıs, 15 Temmuz gibi darbe girişimleri ile demokrasi ve özgürlükler konusunda geriye götürülmek istendiğini söyleyen Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün 15 Temmuz hain darbe girişiminin de bu darbelerden biri olduğunu, bu darbe girişiminin siyasi, askeri ve tüm yönleri ile aydınlatılması, araştırılması ve suçluların cezalandırılması gerektiğini söyledi.
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün; “Türk Milleti tarih boyunca birçok devlet kurmuş, hiçbir zaman da bağımsızlığından taviz vermemiş, cesareti ve onuru ile de tarih kitaplarında yerini almıştır. 1923 yılında dünya devletlerine diz çöktüren, ileri görüşlü, asker ve devlet adamı olarak yeri doldurulamayan Atatürk tarafından kurulan Türkiye Cumhuriyeti de bağımsızlık mücadelesinin en çetin olanını vererek bugünlere gelmiştir. Dünya devletlerinden önce demokrasi, özgürlükler, ekonomik olarak büyük adımlar atan, Atatürk devrimleri ile kısa zamanda gelişen, çağdaş medeniyetler seviyesine çıkan Türkiye Cumhuriyeti içerisinde bu devrimleri sindiremeyen tıpkı Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi işbirlikçi güruhlar türemiş ve karanlıklardan beslenerek fırsat beklemişlerdir. 27 Mayıs, 12 Eylül, 15 Temmuz gibi darbe girişimleri bu zihniyetlerin demokrasiye ve özgürlüklere zarar vermesine olanak sağlamıştır.
Başkan Gürün; “Atatürk’ün; “Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat medeniyet tarikatıdır.” Sözü ne kadar ileri görüşlü olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Yakın tarihimizde yaşadığımız 15 Temmuz hain darbe girişimi de ne yazık ki bu darbe girişimlerinden biridir. Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli kadrolarına sızan hain Fetö terör örgütünün varlığını, kadrolaştığını, darbe yapacağını söyleyenler, yazanlar, uyaranlar ya canından edilmiş ya da hukuk adı altında hapse atılmıştır. Uğur Mumcu’lardan, Ahmet Taner Kışlalı’lara, Necip Hablemitoğlu’ndan Soner Yalçın’a birçok değerli aydın ya susturulmuş ya da özgürlüklerinden edilmiştir. Durumu en iyi anlatan ve özetleyen cümle yine ileri görüşlülüğü ile geleceğimizi aydınlatan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ten gelmiştir; “Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat medeniyet tarikatıdır.”
15 Temmuz 2016’da yaşanan ve Türk Milleti’nin “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” cesareti ve duruşu ile karşı koyduğu darbe girişiminde kaybettiğimiz 251 canımızı ve bu hain terör örgütü nedeni ile yaşamını yitiren tüm vatan evlatlarını saygıyla anıyor, darbe girişiminde yaralanan kahraman gazilerimize minnetlerimi sunuyorum.
Atatürk’ün aydınlattığı, açtığı yoldan devrim ve ilkeleri ile ilerlediğimiz sürece Türkiye Cumhuriyeti bir daha 15 Temmuz darbe girişimlerini yaşamayacak, çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşacaktır.” dedi.