Bir gün herkes Bodrumlu olacak… 

  • Nevavprestij

Siyaset, aktörlerinden en önemlisi bireyler olan bir topluluğun yönetilmesi işidir.  Bu tanımlama çerçevesinde siyaset kavramı, yöneten ve yönetilenleri içeren ve toplumsallık arz eden bir içeriğe sahiptir.  Bu süreçte seçilmiş ve yönetici konumda bulunanların görev ve sorumlulukları yetkileri ölçüsünde artar.  Sorumluluk makamında bulunan kişilerin sözleri, daha çabuk yayılır ve kamuoyunda yankılandığından özenli ve ölçülü bir dil kullanmalı.

 


Siyasetin sorunlara çözüm arayışları ürettiği gerilimi de tetiklemekte…  Bu bağlamda dil ve söylem önem arz etmekte… 
Mesela Halikarnas Balıkçısı-Cevat Şakir’in, “Bodrum’a gelir, görür ve gidersiniz ama aklınız hep orada kalır…” dediği dünya kenti Bodrum’da bu hafta için medyada yer alan açıklamalar siyasetin ürettiği bir gerilim.


Peki, kim ne demişti?


AK Parti Bodrum İlçe Başkanı Osman Gökmen, Bodrum Belediyesi’ne farklı belediyelerden atananların isimlerini sosyal medyada açıklamış ve “Bodrum Belediyesi'ne önerimiz hazır transferde bu kadar hızlıyken taçsız kral Pele'yi de transfer edin, şanınız yürüsün”  ifadeleriyle atamaları eleştirmişti.
Sayın Gökmen’in eleştirisi dikkate alınmalı ve kral Pele'yi de transfer edilmeli…  Şampiyonlar ligi hedefi olan (Dünya kenti ) olan bir şehrin dünyaca bir yıldızı kadrosuna katması bir çelişki olmaz. Tam aksine Bodrum’un uluslararası vizyonunu tamamlayacak olan bir gelişme olur.  


Dünya kenti olmaya aday bir şehre dünya yıldızı yakışır! 


Dünyanın globalleştiği, ülkelerin değil şehirlerin birbirleriyle yarıştığı bir süreçte Bodrum’un  nitelikli bir kadro tarafından yönetilmesi gerekliliği konusunda herkes hemfikirdir…


Öyle ki; şehirlerin uluslararası boyutlu projelere ev sahipliği yapması hem bir ekonomik getiri, hem de prestij unsuru haline gelmiştir.  Bu bağlamda Bodrum’a alanında uzman, yerel yönetim deneyimi olan kadroların görev alması şehir kimliği açısından önemlidir…


Siyasiler en büyük düşmanının, yanlışlarını alkışlayan dostları olduğunu unutmamalı.  Bir kente veya kentin kurumlarında olan siyasi çeşitlilik, demokratik bir zenginliktir. Siyasetin gündemini fikirler ve alternatif projeler belirlemek olmalı. 


Lakin Sayın Gökmen’in “ Sanki Bodrum’da kimse kalmadı da, Bodrum’la hiç ilgisi olmayan kişileri Bodrum Belediyesine dolduruyorsunuz” sözlerini siyasi bağnazlığın temelinde olan önyargının bir sonucudur.


Mikro milliyetçilik anlayışı Bodrumlu ister, Bodrumlu olmayan herkes yabancıdır.  


Peki, Bodrumlu Belediye Başkan ve Bodrumlu birden çok Belediye Başkan Yardımcısının olduğu yerde öz Bodrumlu tartışması yapmak ne kadar etik?  Bodrumlu yönetici arıyorsanız buyurun size Belediye Başkanı Ahmet ARAS, Yardımcıları Önder BATMAZ, Ummahan YURT… Ve sayamayacağımız kadar birim müdürü ile çalışanlar…


Bodrumlu olmayanlar belediyede çalışamayacak mı? 50 senedir, 60 senedir Bodrumda olan Karslı, Vanlı, Batmanlı vatandaş belediyede çalışmayacak mı?  Aydınlı, Konyalı, Ordulu vatandaşı belediyede çalıştıkları için dışlayacak mıyız?

 

Vergisini Bodrum’a veren Bodrum’a katkı sunan binlerce insanımızı nasıl sınıflandıracağız… 


Bir şehirde yönetenler toplumsallık arz eden içerikler üretmek zorunda!  Bu bağlamda atamalar eleştirilebilirsiniz ama mikro milliyetçilik anlayışlarla ayrıştırıcı bir dil kullanmak siyaseten bir hamle olma özelliği taşımamakta. Aksi takdirde sınıflandırılan ve kategorileştirilen her toplumsal söylem bölünmüşlüğü beraberinde getirmekte… 


Sonuç yerine;


Pele Bodrum’a Bodrum’ şampiyonlar ligine. Bir gün herkes Bodrumlu olacak…