Bodrumspor’un TFF 1.Lige yükselmesiyle birlikte tüm Bodrum’un gündemi Bodrumspor iken Belediyede son günlerde yapılan görev değişiklikleriyle birlikte artık tüm Bodrum Ahmet Aras’ı ve Bodrum Belediyesinde olanları konuşuyor.
Aslında beklenmeyen bir durum değildi.
Kaldı ki yerel yönetimlerde bu tür değişiklikler hep olur ama toplumun pek de ilgisini çekmezdi.
Bildiğiniz üzere “Muğla İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Organize ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi tarafından Bodrum Belediyesi İmar Müdürlüğü'nde savcılığın talebi üzerine Inceleme başlatıldı. İçerideki bilgisayar kayıtları, evrak ve çeşitli belgeler incelenmek üzere toplandı.”
İmar yolsuzlukları iddiasıyla başlatılan bu soruşturma yargı aşamasında olduğu için bu konuya pek girmek istemiyorum.
Ancak Ahmet Aras’ın tüm çabalarına ve çalışkanlığına karşın bu kadar çok olumsuz olaylarla gündemde olması ve yıpranması doğru mu?
İsterseniz biraz işin bu yanını değerlendirelim.
Üç yıl öncesi Bodrum Belediye Başkanlığına Ahmet Aras’ın aday gösterildiğini öğrendiğimde yazdığım bir yazıda “Ahmet Aras’ın hem Bodrum hem Bodrum Belediyesi hem de CHP için bir şans olduğunu ve ona bir kredi tanınması gerektiğini” belirtmiştim.
Uzunca bir süre de bu şansı kullanması konusunda her türlü desteği kendisine sunmaya özen gösterdik.
Ama ne yazık ki, Ahmet Aras kendisine tüm Bodrum halkı tarafından verilen krediyi çok kısa sürede tüketti.
Siyasette yeni olması, iyi niyeti, politik dengeleri ve ilişkileri iyi yönetememesi gibi bir dolu nedenle Ahmet Aras hata yapmış olabilir.
Fakat ilk kez siyasete atılmış ve Bodrum gibi rantın çok yüksek olduğu bir kentte görev verilmiş birine destek olması gereken CHP Genel Merkezine ne demeli?
Bodrum Belediyesini yolgeçen hanına çeviren Genel Merkez Yöneticilerinin, başkana destek çıkmayan ilçe örgütünün, başkanı parti içi iktidar kavgasında taraf olmaya zorlayan İlçe Başkanının hiç mi suçu yok?
Bana kalırsa elbette yetki ve sorumluluk bir arada olmalıdır ve en başta sorumluluk Başkan Ahmet Aras’tadır.
Lakin kimileri de Aras hata yapsın diye ellerini ovuşturarak aportta bekleşip durdular.
Başkan Yardımcıları başta olmak üzere çalışma arkadaşlarını denenmiş, sınanmış insanların arasından seçme şansı bulamayan Ahmet Aras, ilginçtir bu konuda pek bir çaba da göstermedi.
Oysa Belediye Başkanı iş yapan değil, iş yaptıran kişidir.
Her işi kendin yapmaya kalkarsan bunun adı artizanlıktır.
Bir dönem Süleyman Demirel’in CHP’ ye monte ettiği ve zaman içerisinde parti içerisinde hayli güçlenen bir grubun Bodrum’daki uzantıları Aras’ı öyle bir kuşattılar ki başkan çok kolay çözülebilecek sorunları bile zora soktu.
Burada diyalog eksikliği ya da zaafiyeti kadar diyaloğa ihtiyaç duymama eğiliminin de çok büyük rolü var.
Her biri farklı notalarda çalan kişilerden oluşan orkestranın doğru ve keyif veren bir müzik yapması mümkün değildir.
Böyle bir orkestranın şefliğini yapan maestronun da bu gürültü kirliliğine engel olma şansı olamaz.
Doğrusu Ahmet Aras’ın çabasına ve emeğine acıyorum.
Sabahın köründen gece yarılarına kadar özveriyle çalış ama güvenebileceğin yeterince insan olmadığı için hak etmediğin halde bu kadar eleştiri al, yıpran.
Dost acı söylermiş Başkan,
Gerek Hüseyin Tutkun gerek diğer ithal kadrolarla ilgili çok uyardık.
Ama sen bir sonraki seçimde aday olmanın yolunun genel merkezden geçeceğini düşündüğün ya da birileri sana böyle empoze ettikleri için merkez yöneticilerinin her dediğini emir saydın, her gönderilen personele görev verdin ve ilginçtir hep te onların yaptıkları dolandı senin ayağına.
İktidarı en çok liyakata önem vermediği için eleştiriyorduk.
Şu an Bodrum Belediyesinde yaşananların ondan ne farkı var.
Bu tür kurumlarda yetki ve sorumluluk bir arada olursa anlamı vardır.
Bir kişiye sorumluluk verir yetki vermezsen olmayacağı gibi yetki verdiğin kişi de sorumluluk almak ve inisiyatif kullanmak zorundadır.
Öte yandan yetki verdiğin kişiye güvenmek zorundasın.
Ya da güvenmediğin kişiyle yola çıkmayacak, yetki vermeyeceksin.
Çıktığın yol engellerle, engebelerle doludur.
Seni hataya zorlayan ya da arkandan iş çevirenlerin olacaktır kuşkusuz.
Ama asıl olan krizi fırsata dönüştürebilmektir.
Her olumsuzluğu krize dönüştürmek değil.