Türkiye’de insan kaynağı olarak en zengin, en verimli yerlerden biridir Bodrum.
Yalnızca ülkemizden değil, dünyanın dört bir yanından gelip bu cazip kente yerleşen o kadar çok sanatçı, bilim insanı, politikacı, bürokrat ve benzeri meslek gruplarından o kadar çok renkli kişilikte insan var ki!
Her biri çağdaş yaşam tarzını benimsemiş, çağının tanığı, aydın, entelektüel birikime sahip insanlar ki; eğer deneyimlerini, bilgi ve birikimlerini kollektif biçimde bu kent için kullanabilseler inanın Bodrum’un hiçbir sorunu kalmaz.
Bunu söylerken bile birçoğunuzun “bizi dinleyen kim, bizlerin fikirlerini, önerilerini dikkate alan mı var?” Dediğinizi duyar gibi oluyorum.
Kuşkusuz kamu ve yerel yöneticilerin bu inanılmaz değerli insan kaynağından yararlanma konusunda pek istekli ve niyetli olmadığını ben de biliyor ve her fırsatta, her platformda dile getirmeye çalışıyorum.
Ancak tüm bu duyarsız yöneticilere rağmen duyarlı yurttaşlar olarak var olan tüm iletişim kanallarından görüşlerimizi açıklamak, uyarılarımızı yapmak da bizim görevimiz.
Yalnız ülkemiz değil, dünya sürekli bir gelişim ve değişim içinde.
Bölgemiz savaş çığırtkanlarının ve emperyalist güçlerin rant paylaşım alanına dönmüş ve her an sonu belirsiz savaş tehditleri altında.
Ülkemizde artık söyleyecek sözü, anlatacak hikayesi kalmamış iktidar, elindeki bu sınırsız gücü kaybetmemek uğruna ne hukuk tanıyor ne de en temel insan haklarına uygun davranıyor.
Muhalefet doğru şeyler yapsa da yaptıklarını kamuoyuna aktarmakta zorlanıyor.
Doğru şeyleri, doğru zamanda, doğru yerlerde, doğru sözcüklerle anlatmak için yeterli özeni göstermiyor.
Her şeye rağmen ülkede bu tek adam yönetiminin değişebileceğine yönelik bir umut yaratmayı başardılar.
Bu umuda sarılan kitleleri harekete geçirecek, mücadele azmini artıracak olan da örgütlü yapılardır.
Sivil Toplum Kuruluşları, meslek odaları, demokratik kitle örgüt ve inisiyatifleri önemlidir ama asıl lokomotif siyasi partiler olmak durumundadır.
Genel Merkez düzeyinde siyasi partiler eksik, aksak da olsa yoğun bir çalışma yapıyor, çaba gösteriyorlar.
Peki il, ilçe örgütleri aynı çabayı gösteriyor, üzerlerine düşeni yapıyorlar mı?
Örnek vermek gerekirse; Bodrum’un bir dolu sorunlarını çözme konusunda ortak bir proje geliştirdiklerini duydunuz mu?
Geçmişte bu kentte belediye başkanlığı, meclis üyeliği, ilçe başkanlığı, milletvekili, başkan adaylığına talip olmuş neredeyse yüzlerce insan var.
Birkaçının dışında kentin sorunlarına ilişkin en azından kendi sosyal medya hesaplarından tek bir görüş belirtene rastladınız mı?
Seçimler yaklaşıyor, yarın yine yüzlerce aday adayı ortaya çıkacak!
Ne ülke ne de yaşadığı kentin sorunlarına bu kadar duyarsız kalabilen bu insanlar hangi yüzle görev talep edecekler?
Doğrusu ben anlamakta zorluk çekiyorum.
Bodrum artık o eski bilinen, balıkçının hikayelerindeki “şirin tatil belgesi” değil.
Bodrum yalnızca koylarını, ormanlarını, tarihi ve kültürel değerlerini kaybetmiyor.
Bodrum ruhunu kaybediyor!
Ve bu kente borcu olan binlerce insan; sanatçısı, bürokratı, emeklisi, siyasetçisiyle yalnızca seyrediyoruz.
Bolca da şikayet ediyoruz!
Yalnızca Bodrum değil, ülkemizdeki tüm turizm kentlerinde durum aynı.
Hep söyleriz, “laf etmek yerine iş yapmak gerek” diye.
Ama ne yazık Bodrum’da laf eden de yok!
Oysa bu güzel ülkede insanların özgürce yaşayabileceği, istediği yaşam tarzını benimseyebileceği, adil ve hakça bir paylaşımın gerçekleşeceği, yokluk, yolsuzluk ve yasakların olmayacağı, halktan ve emekten yana bir düzenin kurulması o kadar zor değil.
Yeter ki, yapılan haksızlıklara, yolsuzluklara, hukuksuzluklara yüksek sesle itiraz edebilme iradesini gösterelim.
Aksi halde yarın çıkacak sansür yasasından sonra isteseniz de konuşamayacaksınız!
Şu günlerde ülkemizin ekonomik yaşamında önemli bir güç olan Ticaret odalarında seçimler yapılıyor.
Hukukun üstünlüğünü yeniden kurabilmek adına önemli bir işleve sahip barolar yeniden yönetimlerini belirlemek üzere genel kurullarını yapıyorlar.
Yani demem o ki, Bodrum bir sorunlar yumağı haline gelmiş.
Bodrum Belediyesinde ilginç gelişmeler oluyor.
En son hiçbir gerekçe gösterilmeden Başkan Yardımcısı Turgay Kaya Bakanlık Müfettişlerince görevden el çektirildi.
Sayın CHP İlçe Başkanı, yöneticiler, meclis üyeleri; söyleyecek bir sözünüz yok mu?