Her ne kadar Klasik (Ortodoks) iktisat teorisi, iktisadın kendi kurallarına göre işleyen bir yapı olduğunu ve siyasal müdahalelerin bu işleyişin insicamını bozacağını iddia etse de, reel dünyada iktisat ile siyaset sürekli etkileşim içinde olagelmiştir.
İktisat ve siyaset arasındaki bu etkileşimi ele alanlar, çoğunlukla iktisadi realite siyaseti etkilemeyi başarmıştır.
İstisnalar dışında klasik iktisadi teori pratikleşen realite karşısında günceliğini yitirmiştir. Bu denge ulusal ve yerel siyasete aynıdır ve değişmez..
Tıpkı Bodrum’da yaşanan realite gibi. 21. Yüzyılın ilk günlerinde Bodrum’da kamu otoritesinin baş edemediği bir şirketin varlığından söz ediliyorsa durum vahim.
İddia ise şu: "Belediye yasal süreci yerine getirmesine rağmen o esrarengiz firma bir şekilde belediyeyi aşıyor"
Ne kadar vahim değil mi? bir şirket inşaat yapmak veya (kullanım amacı farklı da olabilir) için izinsiz kazı yapıyor ve belediye buna engel olmak istiyor ama olamıyor? İşi Belediyeyi aşıyor veya firma belediyeyi dinlemiyor…
Bütün çabalar nafile ve ranta kurban giden Bodrum’un çığlığını duyan var mı?
Bodrum’un çığlığını duyurmak için gelişmeleri daha detaylı yazmanın faydalı olacağını düşünüyorum…
İddiaya göre Bodrum –Yalıkavak yolu üzerinde bulunan bölgedeki 209 /25 nolu parselde kaçak yapı yapılmak isteniyor. Henüz inşaatın yapılmadığı alanda metrelerce kazı yapılmış durumda. Olayın kedilerine intikal etmesinden sonra Bodrum Belediyesi İmar Müdürlüğü ekipleri söz konusu yere gidip incelemelerde bulunuyorlar.
Yapılan incelemede “İnşaat bölgesinde …….. Firmasına ait iş makinası ve forkliftlerin mal yüklediği tespit edilmiştir. Herhangi bir inşaat faaliyeti bulunmamaktadır” sonucuna varılmış.
Evet, bölgede bir inşaat yok çalışması yok lakin bir kazı ve hafriyat var. Hatta o bölgede hafriyat konusunda yetkili birim Muğla Büyükşehir Belediyesi ve gerekli bildirimlerde yapılmış durumda.
Yine Bodrum Belediyesi Yapı Kontrol Müdürlüğü şikayet üzerine gerekli incelemelerde bulunmuş ve kaçak kazı yapıldığına dair tutanaklarını tutarak yetkili kurum olan Çevre ve Şehircilik Müdürlüğüne göndermişler. Yani işlem yapacak yetkili kurum İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğüdür...
Tüm bunlar olurken baş aktörler nerede? Bir şekilde belediyeyi aşıyor' denilen firma hangisi ve kime ait?
Belki de işin enteresan kılanda bu noktası. Bir kamu otoritesi ticari bir kuruluşa söz geçiremiyor. Veya başka bir durum vardır bilemeyiz….
İddia diye yazdığım satırların gerçekliğini bir yana bırakıp önünde duran gerçeğe baktığımda ise, Bodrum Belediyesi’nin bu durumdan rahatsız olduğudur. O rahatsızlık şu iddialarla belediyenin koridorlarında yankılanıyor; “Belediyenin gücü yetmedi, bir şekilde belediyeyi aşıyorlar.”
İşin rengi söz konusu alanda hafriyat çalışması yapan firmanın sahibinin bir parti ilçe başkanı ve aynı zamanda Bodrum Belediye Meclis Üyesi olduğu iddiasıyla yeni bir hale everiliyor… İşin doğasına uygun olarak Bodrumlular söz konusu parti ilçe başkanının baş edilmeyen firma ile ilişkisini sorguluyor…
Ne de olsa Bodrum’a hizmet için seçilmiş durumda!
Sorumluluk soru sormayı gerektiren bir iştir. Bir gazeteci sorumluluğuyla kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla satırlarımı şu sorularla sonlandırıyorum:
Sonuç yerine;
Ranta kurban giden Bodrum’un çığlığını duyan var mı?
