• Nevavprestij
EGEDüzenleme Tarihi : 17 Ağustos 2020 14:35Haber Girişi : 17 Ağustos 2020 14:37

Canlı yayında gözyaşlarını tutamadı!

Canlı yayında gözyaşlarını tutamadı!
Zaman zaman sesi titreyerek konuşan Aysan, Adapazarı'nda üniversite öğrencisi olan kızından 48 saat haber alamadığını söyledi.

Best FM'de Sorel Dağıstanlı ile Konuşan Türkiye programına katılan Eğitimci Sunal Aysan 17 Ağustos depreminin yıldönümünde o anları yeniden yaşadı. Deprem ve sonrasına ilişkin dinleyicilerin yayına katıldığı programda o gün yaşadıklarını anlatan Aysan, binlerce insanın 21 yıl önce yaşadığı duygulara tercüman oldu. Zaman zaman sesi titreyerek konuşan Aysan, Adapazarı'nda üniversite öğrencisi olan kızından 48 saat haber alamadığını söyledi.


BOĞAZIN ÇALKALANDIĞINI GÖRDÜM

 

Kızının o tarihte Adapazarı Üniversitesi'nde öğrenci olduğunu belirten Aysan, "Biz İstanbul'daydık. Küçük kızım okul için o gün Adapazarı'na döndü. Yattık ve bir süre sonra deprem olmaya başladı. Gece boğazdaki denizin çalkalandığını gözlerimle gördüm. Işıklar kesildi. Hemen komşuya gittik. Radyoyu açtık ve Adapazarı'nın yerle bir olduğunu duydum. Ne olduğumuzu anlayamadık. Adapazarı'nda hiçbir şey kalmadı dendi.İnsanın aklına hemen kendi canı, kanı, çocuğu geliyor. Çocuğumdan haber bekledik. 48 saat hiçbir haber alamadan kaldırımlar üzerinde yürüdük. Üç gün gidemedik, yollar kapalıydı. Yürüyerek gidelim dedim artık. Yoldan geçen arabaları durdurduk. 'Adapazarına yardım götürmek istiyoruz götürün ne olur' diye. Tanımıyorlar bizi ama kabul ettiler. Üç tane kadın da yardım etti. Büyük araba ayarladık yardım malzemeleri aldık" dedi.

 

 

YOLUN UCUNDA KIZIMI GÖRDÜM, KIYAFETLERİ ONUN DEĞİLDİ

 

Yardım için yola çıkacakken yolun karşısında kızlarını gördüklerini belirten Aysan şöyle devam etti; "Tam giderken kızımı gördüm yolun ucunda. Ama üstündekiler onun değildi. Üzerinde siyah pantoloan ve gömlek vardı. Bitmiş durumdaydı tanıdım onu. Koştuk hemen eşimle, 'anneciğim bana bir şey sormayın, beni dinleyin'dedi.
48 saat göçükte kaldı. Bu acıyı yaşayan yaşamayan, Allah kimseye bir daha yaşatmasın"