CHP Bodrum İlçe Başkanlığı, Suriye'de yaşanan katliama sert tepki gösterdi. Basın açıklaması yapan Tuna Işın Türkiye'yi kirli savaş suç ortağı haline getiren politikalardan vazgeçme çağrısı yaptı
EGEALTERNATİF/ONAT KARAHAN - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bodrum İlçe Başkanlığı, Suriye'de yaşanan katliama sert tepki gösterdi. Tepki amaçlı Bodrum'un Turgutreis Mahallesi'nde bir araya gelen Bodrumlular ve partililer burada basın açıklaması yaptılar. Açıklamada , masum insanların vahşice katledildiği vurgulanarak, Türkiye'nin bu kirli savaş suç ortağı haline getirilmemesi gerektiği ifade edildi.
“İNSANLIK ONURU AYAKLAR ALTINDA”
CHP Bodrum İlçe Başkanı Tuna Işın yaptığı açıklamada, Suriye'de kadın, çocuk ve yaşlı demeden masum insanların cihatçı çeteler tarafından katledilmesi, bu katliamın yalnızca bir halka değil, insanlığa onuruna da yapıldığına dikkat çekti.
Uluslararası hukuk, insan hakları ve vicdanın bir kez daha yok sayıldığı vurgulayan Tuna, Türkiye'nin tarihindeki acı olaylarına devam edilerek "Biz bu topraklarda şeriatın, gericiliğin, mezhepçi faşizmin nelere yolunu açtığını Çorum'da, Maraş'ta, Sivas'ta gördük. Bugün aynı insanlarda Suriye'de binlerce insan katlediyor, evlerinden kopuyor. Ve biz, her zaman olduğu gibi, mazlumun yanında, zalimin karşısındayız!" dedi.
CHP HEYETI BÖLGEDE INCELEMELERDE BULUNDU
Tuna, açıklamasında, CHP'nin bölge ekibi heyetinin Suriye'de yaşanan insanlığın dramasına tanıklık ettiği aktarıldı.Tuna, "Orada dağılırız çığlıklar, görünür gözyaşlarımız ve acılarımız bize bir kez daha gösterdi ki, bu Şehit her geçen gün derinleşiyor. Ancak biz buradayız! Çorum'da, Maraş'ta, Sivas'ta nasıl dimdik durduysak, bugün de aynı inançla bu karanlığa karşı mücadele etmeye devam!"ifadelerini kullandı.
“AKP KATLIAMLARI MEŞRULAŞTIRIYOR”
CHP Bodrum İlçe Başkanı Tuna Işın, AK Parti'nin bu katliamlar karşısındaki tavrını sert bir dille eleştirdi. Tuna, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in açıklamalarını eleştirerek, " Peki, AKP iktidarı ne yapıyor? Utanç verici açıklamalarla bu katliamları meşrulaştırmaya çalışıyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye hükümetinin provoke edildiğini söylüyor. AKP Sözcüsü Ömer Çelik, gerçeği çarpıtarak "mezhep provokasyonu" diyor. AKP’nin tetikçi medyası ise Alevilere ve Nusayrilere yönelik nefret söylemleriyle bu katliamları meşrulaştırıyor. İnsan hayatını "telef olmak" diye tanımlayacak kadar alçalan bir zihniyetle karşı karşıyayız.Ama biz susmayacağız! Çünkü bizim mücadelemiz yalnızca siyasal bir mücadele değil, insani bir mücadeledir. Biz, yaşamı savunuyoruz. Ormandaki ağaçtan kırdaki çiçeğe, denizdeki yosundan bir çocuğun gülüşüne kadar her şeyin yaşama hakkı olduğuna inanıyoruz. Ve bu inançla, Suriye’de, Türkiye’de, dünyada kim zulme uğruyorsa onun sesi olmaya devam edeceğiz!" dedi.
“BU ZULME SESSIZ KALANLAR İNSANLIK SUÇUNA ORTAKTIR”
Tuna, Suriye'de yaşananların, geçmişte Sivas, Maraş ve Çorum'da yaşanan vahşetle aynı süreçlerin ürününün olduğunu vurgulayrak ": İnsan hayatı 'telef olmak' diye tanımlayacak kadar alçalan bir insanla karşı karşıyayız. Ama biz susmayacağız! Çünkü bizim mücadelemiz yalnızca politik bir mücadele değil, insani bir mücadeledir. Yaşamı savunuyoruz. Ve bu inançla, Suriye'de, Türkiye'de, dünyada kim zulme uğruyorsa onun sesi olmaya devam!" diye konuştu.
Tuna Işın, Suriye'deki katliamı durdurulmasını ve Türkiye'nin kirli savaş suç ortağı haline getiren politikalardan vazgemesi yön ünde çağrıda bulundu.
BODRUM'DAN HATAY'A DAYANIŞMA MESAJI
Tuna açıklamasında ayrıca, katliamda yakın katliamlarına ilişkin Hatay, Antakya, Samandağ ve İskenderun'daki yurttaşlara da dayanışma mesajı verildi. CHP Bodrum İlçe Başkanlığı, 13 Mart'ta Samandağ'dan yükselecek feryada Bodrum'dan kalben destek vereceklerini belirtti. Son olarak Pir Sultan Abdal'ın dizeleriyle halka seslenen Tuna Işın,şu ifadelerle açıklamasını tamamlandı: "Bu Şehadet ve ölüm kapılarını hep birlikte aşacağız! Dayanışmayla, kardeşlikle, yürek yüreğe mücadeleyle aşacağız! Bu kapılardan, bu bereketli topraklara mutlaka baharlar girin! Umutsuzluk yok! Kurtuluş yok tek başına! Ya hep beraber, ya hiçbirimiz!"
