TBMM’de görüşülen Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine CHP Grubu adına söz alan Dinçer, Türk ordusunun NATO’nun ikinci büyük ordusu olmasına rağmen askeri hastanesi olmayan tek ordu olduğuna dikkat çekerek; Öyle bir ülke düşünün ki 500 binden fazla askeri olsun, dört bir yanında bin bir türlü güvenlik tehlikesi olsun, terörün her türlüsüyle yıllardır mücadele etsin ama ordusunun askeri hastanesi olmasın. Bu durumda olan Türkiye’den başka bir ülke yoktur.” ifadelerini kullandı.
Çatışma alanlarındaki harp yaralanmalarına yerinde ilk müdahale yapılmasının hayati önem taşıdığını belirten Dinçer şunları kaydetti.
Askerimizin ve sivil doktorların hayatı tehlikeye atılıyor
“Bunun için de alanında uzman askeri hekimlerin bulunması olmazsa olmazdır. Ancak sürekli sınır içi ve ötesinde zorlu operasyonlarda görev alan Mehmetçikle birlikte saha tecrübesi olan askeri hekimlerin yerine sivil hekimlere görev verilmeye başlanmıştır. Hiçbir askeri eğitimi ve çatışma deneyimi olmayan sivil doktorların çatışma bölgelerinde görevlendirilmesi, hem askerlerimizin alanda nitelikli sağlık hizmeti alamamasına neden olmakta hem de askeri saha tecrübesi olmayan sivil hekimlerimizin canı tehlikeye atılmaktadır.”
Yılların harp cerrahi tecrübesi çöpe atıldı
“Tüm bu sorunlar yaşanırken, dünyada sayılı olan ve saygınlığıyla bir marka haline gelmiş GATA’yı bir OHAL Kararnamesi ile kapatarak Sağlık Bakanlığı’na devretmek Mehmetçiğin hayatıyla oynamak değil de nedir? 200 yılı aşkın süredir hizmet veren, harp tıbbı ve cerrahisi uzmanı yetiştiren böylesine bir kurumun sivil idarenin eline bırakılması AKP’nin bu ülkeye verdiği en büyük zararlardan bir tanesidir. Askeri hastaneleri kapatarak, ülkemizin en iyi yetişmiş kaynaklarından olan ve harp cerrahisinde emsallerine taş çıkartan tüm askeri hekimlerimizi atıl duruma getirdiniz. Gülhane geleneğinden yetişen Kırım Savaşı'ndan Balkan Savaşı’na Çanakkale'den Trablusgarp'a Kurtuluş Savaşından Kıbrıs Harekatı’na kadar her yerde görev alan askeri hekimlerimizi mesleklerine küstürdünüz. Türkiye’nin 200 yıllık modern askeri tıp tarihini çöpe attınız. Türk ordusunun bu özel kabiliyetini yerle bir ederek, Mehmetçiğin hayatını tehlikeye attınız.”
Askeri hastaneler sadece savaşta değil afetlerde de büyük önem taşıyor
Askeri hastaneler sadece savaş durumda değil, afet durumunda da çok kritik rol oynamaktadır. 6 Şubat 2023’te tarihimizin en büyük felaketini yaşadık. Askeri hastane sisteminden yoksun olmamız nedeniyle başka ülkelerin kurduğu sahra hastanelerinden yararlanmak zorunda kaldık. İlk sahra hastanelerinin yabancı devletler tarafından kurulması dahi bu büyük ayıbı ortaya koymaktadır. Oysa kendi asker hastanelerimiz kapatılmamış ve askeri tabiplerimiz görevleri başında olsaydı, deprem bölgesinde bir an önce sahra hastanelerini kurar ve depremzede vatandaşlarımıza zamanında hızla hizmet verir, hayatlarını kurtarabilirdik.
Askeri hastaneler derhal yeniden açılmalıdır
Önceki Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar askeri hastanelerin yeniden açılacağının “müjdesini” vermişti. Devlette devamlılık esastır. Buradan Sayın Yaşar Güler’e soruyorum, bu sözü siz de mi tutmayacaksınız? Bu hastaneleri eski statüsüne getirmek için neyi bekliyorsunuz? Buradan bir kez daha sesleniyoruz. 22 yılda yaptığınız hatalardan ders alın Askeri hastaneleri derhal yeniden açın. Gözbebeğimiz ordumuzu siyasileştirmekten vazgeçin.
