Muğla’da kötü hava şartları nedeniyle yaşanan sel ve su baskınları nedeniyle zarar gören üreticileri, esnafı ve yurttaşları ziyaret eden CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay, incelemelerde bulunarak, yurttaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti.
Geçtiğimiz günlerde Muğla genelinde hakim olan şiddetli yağış ve fırtına nedeniyle ev ve iş yerlerini su bastı, tarım arazileri ve seralar büyük zarar gördü. Yaklaşık 10 gün aralıklarla devam eden ve özellikle Marmaris, Bodrum, Köyceğiz, Menteşe, Ula ve Ortaca ilçelerinde etkili olan olumsuz hava koşulları birçok bölgede maddi hasara neden oldu.
Yağış ve fırtına nedeniyle Köyceğiz Gölü taştı birçok ev ve işletme sular altında kaldı. Ortaca ilçesinde de yaşanan su taşkınları sonucunda Okçular, Karaburun, Ekşiliyurt bölgelerinde çok sayıda sera ve tarım arazisini su bastı.
Sel ve su baskınları ile fırtına nedeniyle zarar gören bölgeleri ziyaret ederek incelemelerde bulunan CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay, “Olumsuz hava koşulları birçok bölgede büyük zararlara yol açtı. Birçok sera zarar gördü ve kullanılamaz hale geldi. Tarım arazilerindeki mahsul zarar gördü. Yurttaşlarımızın ev ve iş yerlerini su bastı. Şiddetli yağış ve fırtına nedeniyle zarar gören tüm hemşerilerime geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.” dedi.
İlgili kurum ve kuruluşlara çağrıda bulunarak bir an önce zarar gören yurttaşların kayıplarının tazmin edilmesi gerektiğini söyleyen CHP’li Erbay, şunları kaydetti:
TARSİM’in kapsamı genişletilmeli
Günlerdir devam eden yağışlar ve fırtına nedeniyle Muğla büyük zarar gördü. Marmaris, Bodrum, Köyceğiz, Menteşe, Ula ve Ortaca ilçelerimiz en çok etkilenen bölgeler oldu. Özellikle çiftçilerimiz ve sera üreticilerimiz zararı çok büyük. Görüştüğümüz çiftçilerimiz zararlarının TARSİM kapsamına alınmadığından şikayetçiler. Yaşadığımız her felaket sonrası aynı durumla karşı karşıya kalıyorlar. Her felakette TARSİM ile ilgili sorunlar yaşıyoruz. Kuraklık nedeniyle meydana gelen zararların kapsama alınması için mücadele verdik geçtiğimiz senelerde. TARSİM yeniden düzenlenmeli ve kapsamı genişletilerek, mağduriyetler ortadan kaldırılmalıdır. Risk, ürün ve bölge gibi kısıtlamalar gözetilmeden TARSİM doğal afetler nedeniyle meydana gelen tüm kayıpları kapsamalıdır.
Tamamen yıkılmadıysa zarar karşılanmıyor
Geçtiğimiz yıllarda yaşadığımız kuraklık felaketinde de TARSİM üreticimizin zararını karşılamamıştı. Bu sel ve su baskınları felaketi yaşandı çiftçilerimiz, üreticimiz yine TARSİM ile ilgili sıkıntılarla karşılaştı. Bugün yaşadığımız felakette de üreticinin zararı karşılanmıyor. Yurttaşlar TARSİM’e müracaat etmiş ama aldığı cevap çok şaşırtıcı. Zarar gören üreticilerimizin aktarımına göre; seraları yıkılan üreticimize, seralarda örtülü alanın yüzde 30-35’i zarar gördüğü için ödeme yapılamayacakmış. Eğer örtülü alan tamamen yıkılsaydı zararları karşılanacakmış.
Felaketler arasında ayrım yapılamaz
TARSİM doğal felaketler arasında ayrım yapıyor. Zararlarının tazmini için TARSİM’e başvuran vatandaşlarımıza, hortum zarar verirse zararı karşılanmadığını, rüzgar zarar verseydi zararın karşılanacağı söylenmiş. Çiftçilerimize söylenen bu. Eğer zarar gören ürün 20 gün içinde ölürse zarar karşılanacakmış ancak daha uzun sürede ölürse zarar karşılanmayacakmış.
TARSİM çiftçiyi korumuyor
Bugün değilse TARSİM ne zaman çiftçinin yanında olacak. Üretici kredi çekildiğinde zorunlu olarak TARSİM yapılıyor. Sözleşmelerde zararları karşılamamak için aralara maddeler sıkıştırılıyor. Çiftçiye imzalatıyorlar ama çiftçimiz ne imzaladığını bilmiyor. Girdilere gelen zamlardan sonra krediyle ayakta kalan çiftçilerimiz mecburen TARSİM yaptırmak zorunda. TARSİM de zararı ödememek için her yolu deniyor. Tarım Bakanı hikaye anlatmayı bırakmalı, çiftçinin sorunlarıyla yüzleşmelidir. Artık hikaye anlatma zamanı değil çiftçiye sahip çıkma zamanıdır. Çiftçilerimizin yanlarında olduğumuzu ve olacağımızı bir kez daha belirtiyoruz. Zarar gören bütün hemşerilerimize tekrar geçmiş oldun dileklerimizi iletiyorum.
