Muğla’nın Yatağan ilçesi Hisarardı Mahallesinde özel bir firma tarafından yapılmak istenen feldspat projesi için verilen “ÇED olumlu” raporunun Muğla 1.İdare Mahkemesi’nce iptalinin ardından Danıştay 6.Dairesi verilen iptal kararını onadı.
Muğla’nın Yatağan ilçesi Hisarardı Mahallesinde özel bir firma tarafından yapılmak istenen feldspat projesi için verilen “ÇED olumlu” raporunun Muğla 1.İdare Mahkemesi’nce iptalinin ardından Danıştay 6.Dairesi verilen iptal kararını onadı.
Muğla’nın Yatağan Hisarardı ve Yava Mahallesi’ni kapsayan 329,98 hektarlık ruhsat sahasında gerçekleştirilmek istenen “Feldspat ve Kuvars Ocağı Kapasite ve Alan Artışı Projesi” hakkında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın vermiş olduğu “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararı Muğla 1.İdare Mahkemesi’nin kararıyla iptal edilmişti.
Üst yargıya taşınan davada karar çıktı. Danıştay 6.Dairesi, Muğla 1.İdare Mahkemesi’nce “ÇED Olumlu” kararının iptaline ilişkin verdiği kararı onadı.
Konuyu yargıya taşıyan Yatağan Yeşil Yaşam Derneği^den Kazım Erol, Muğla'da 3300 dekar orman ve yasam alanlarının kurtrıldığını söyledi.
BİLİRKİŞİ RAPORU OLUMSUZLUKLARI TESPİT ETTİ
Yolsuzlukların bilirkişi heyeti tarafından tesbit edildiğini belirten Erol, açıklamasında bilirkişi raporundaki tespitleri şu şekilde sıraladı:“329,98 hektarlık sahanın 327,22hektarlık alanın(neredeyse tamamının) orman olması, kızılçam ve fıstıkçamlarının bulunması, bölgenin ÖDA olması, dolayısıyla canlı türlerinin korunması mecburiyeti, ağaç kesimleri sonucu toprak yüzeyinin yok olacağıMilli Parklar Genel Müdürlüğü iznini bulunmaması, Ruhsat alanı içinden BOTAŞ boru hattı ile enerji nakil hatlarının geçtiği ama izinlerinin bulunmaması yeraltı suyu, içme suyu ve tarım suyu kirlenip azalması. Topraktaki suyun buharlaşması alanda oluşan tozların çiçek döllenmesini engellemesi, mahsul azalması, tarımın olumsuz etkilemesi, bitki örtüsü kuruması, biyolojik çeşitliliğin azalması, Patlamalar nedeniyle bölgedeki 5 derenin doğal yapısının bozulması, sızan suların kireçtaşı kayalarını eritip içinde suyolları, mağaralar oluşturması, toprak çökmelerine sebep olması, dere yataklarının toprak kaymaları ile dolma ihtimalinin artması, ekilebilir değerli arazileri olumsuz etkilemesi etrafta başka madencilik faaliyetlerinin , kırma eleme tesislerinin varlığı ve hep birlikte total olarak kümülatif biçimde hava kalitesine olumsuz etkilerinin dikkate alınmaması, bölgedeki yerleşim yerlerinin varlıklarının öngörülmemiş olması, Raporda belirtilen pasa döküm alanları ile fiili döküm alanlarının birbirine uymaması, çok büyük fark bulunması, ruhsat alanı dışında üretim yapıldığının tespit edilmiş olması, ruhsat alanı bölgesinin NİP ve ÇDP’de “Gökbel Devlet Ormanı” olarak kayıtlı olması, dolayısıyla asla zarar verilmemesi ve korunmasının zorunluluğu tespitleri yapıldı.”