DİLİMİZDEN KEŞKELERİ ATTIĞIMIZ ZAMAN MUTLU OLURUZ

  • Nevavprestij

 Bir yerde bir cümle okumuştum, şöyle diyordu; her nerede değilsem orda iyi olacakmışım gibi gelir. Bu cümleden o kadar çok anlam çıkardım ki. Hiç birimiz olduğumuz yerde iyi değiliz olduğumuz yerden memnun değiliz, dilimize dolamışız keşkeleri. Keşkeler pişmanlıktır farkında değiliz, biz farkında olmadan hep pişmanlık yaşıyoruz. Elimizdekilerle mutlu olmayı değil de elimizde olmayan şeylerin arkasından üzülmeyi seçtik, seçmeye de devam ediyoruz. Hep daha fazlasını istiyoruz, gözümüz doymuyor, biz neden  bu kadar aç gözlü olduk. Sağlıklıyız ama bunun kıymetini bilmiyoruz mutsuz olmak için kırk dereden su getiriyoruz neden? Farkında mısınız bilmiyorum ama biz mutsuz olmak için çok uğraşıyoruz zoru görünce pes etmek istiyoruz, içimizde ki gücün farkında değiliz. Bir işi elimize yüzümüze bulaştırdığımız zaman kendimize beceriksiz damgasını vuruyoruz, o iş için tekrar uğraşmıyoruz. Korkularımız hayallerimizin önüne geçiyor buna neden izin veriyoruz. Bizim diğer insanlardan ne farkımız var. Bir başarıya imza atan insanlarla aramızda ki tek fark, onlar çok çalıştı hata da yaptı yanlışta yaptı ama onlar pes etmedi daha çok güçlenerek tecrübe kazanarak yollarına devam etti, biz ilk engelde pes ettik kendimizi karanlığın koynuna attık. Oysa dışarda bizi bekleyen gün ışığı var, istersek geceyi bile içimizde ki güçle aydınlatabiliriz. Temel sorunumuz kendimize olan inancımızın olmaması. Her nerede değilsek orada iyi olacakmışız gibi geliyor ya, o öyle değil oraya gitsek bu seferde başka bir yerde olsaydık keşke deriz. Farkında olmadan kendimizi keşkeler sarmaşığının içinde buluruz. 

       Keşkeler mutsuzluk getirir keşkeye değil iyiki demeye alıştırmalıyız dilimizi. Her ne yaşamış olursak olalım kendimizi olan inancımız kırılmamalı bu hayat böyle her zaman bize altın kasede su vermez bazen kırık bir bakır kaseden de su verir. Önemli olan o kırık bakır kasedeki suyu da içebilmek. İşte o zaman deriz ki hayat sen bana ne yaparsan yap ben yaşamaktan mutlu olmaktan vazgeçmicem. Kırık bakır kasedeki suyu da içerim, ve ne oluyoruz biliyor musunuz biz kazanmış oluyoruz bir basamak daha atlamış oluyoruz. En büyük yol arkadaşımız sabrımızdır, sabreden, çok çalışan, umudunu kaybetmeyen, keşkeleri hayatından atan kazanır. Biz kazananlardan olalım. Kendini kaybedenlerin pusulası olalım bunun için evvela kendi haritamızı yaratalım sonra başkasına pusula da olur rehber de oluruz. İçimizde ki çocuk hiç ölmesin çocuk demek mutluluk demek neşe demek yorulmamak demek. Onu hep hayatta tutalım, hayat yolculuğumuzda içimizde ki çocuğunda elinden tutalım. Ömür geçiyor, kaç son bahar kaldı göreceğimiz yada kaç gün kaldı yaşayacağımız. Kaç nefes kaldı alacağımız… geçmişle gelecek arasında kalan şu anını öldürür, ama bizim asıl yaşamamız gereken tam da bu an içinde olduğumuz bu zaman dilimi. Hiçbir şey yapamıyorsanız bile gülün kahkaha atın içinizden gelmese bile farkında olmadan mutlu olacaksınız denemekten bir şey olmaz. Mutlu olmayı başkalarında, başka şehirlerde aramayın mutluluk sizin içinizde, kendinizde arayın mutluluğu. Çünkü en çok kendinize ihtiyacınız var herkes gelir gider ve siz sadece kendinizle kalacaksınız. Kendinizi sevin…
KEŞKE DEĞİL İYİKİ…