TÜGVA’nın 28 Nisan 2024 tarihinde yapılacak olan "Türkiye'nin Kitap Kurtları Yarışıyor" isimli kitap okuma yarışmasının tanıtımını yaptı. Yetkililer, öğrencilere yarışma sonunda birinci olan öğrenciye umre ziyareti vaat etti.
İzmir'in Bornova İlçesinde bulunan Muharrem Candaş Ortaokulu’na gelen ve kendilerini TÜGVA yetkilisi olarak tanıtan kişiler, ders saatleri sırasında okul yönetiminin izniyle sınıflara girerek öğrencilere TÜGVA’nın 28 Nisan 2024 tarihinde yapılacak olan "Türkiye'nin Kitap Kurtları Yarışıyor" isimli kitap okuma yarışmasının tanıtımını yaptı. Yetkililer, öğrencilere yarışma sonunda birinci olan öğrenciye umre ziyareti vaat etti.
Yarışma kapsamında 5.ve 6. sınıf öğrencilerinden, “İlk namaz, Denizler Altında 20.000 Fersah, Kızıl Elma Neresi?, Tuhaflıklar Asansörü ve Muhteşem Bilim İnsanları”kitaplarını okumaları istenirken, 7.ve 8. sınıf öğrencilerine ise “Çocuk Kalbi, İstiklal Marşı'nın Tarihçesi, Anlamı ve Yorumu, Emanetdar Ayasofya, Evrendeki Son Hazine ve Kudüs'ün İkinci Fethi Selahaddin Eyyübi” kitaplarını okumaları istendi.
Konuyla ilgili Anka Haber Ajansı’na konuşan Eğitim İş 2 Nolu Şube Başkanı Ahmet Cangı, olaya tepki göstererek, laik ve bilimsel eğitimin örselenmesine izin vermeyeceklerini söyledi.
“BAKANIN AÇIKLAMALARINDAN GÜÇ ALAN BU KURULUŞLAR PERVASIZCA DERSLERE GİREREK, DERSİ BÖLEREK İZİNSİZ BİR ŞEKİLDE KENDİLERİNİN TANITIMINI YAPIYORLAR”
Ahmet Cangı şunları söyledi:
"Bornova ilçemizde Muharrem Candaş Ortaokulu’nda dün bir olay yaşandı. Kendilerini TÜGVA yetkilisi olarak adlandıran üç kişi okul idaresinden izin aldığını söyleyerek sınıflara gidip tanıtım yaptıkları, bir kitap okuma yarışmasını tanıttıkları ve bu kitap okuma yarışmasında birinci olanlara umre ve balkan turu ödülü verileceğini bildirmişler. Bu bilgi bize geldikten sonra tabii ki biz konuyu araştırdık. Bu olayda esas konu şu aslında yıllardır Egitim-İş’in verdiği mücadelede biz diyoruz ki ‘laik eğitim, bilimsel eğitim iktidar tarafından örseleniyor.’ Bunu zaten bakan yaptığı açıklamayla itiraf etmiştir. Bakanın açıklamalarından güç alan bu kuruluşlar pervasızca derslere girerek, dersi bölerek izinsiz bir şekilde kendilerinin tanıtımını yapıyorlar.12-13 yaşındaki çocuklara izinsiz bir şekilde bu işlemi gerçekleştiriyorlar. Biz bunları kesinlikle tasvip etmiyoruz, onaylamıyoruz. Doğrudan bunun karşısındayız. Eğer bu tür protokoller yapılmışsa dahi bu tür işlemlerin tamamen ders saatleri dışında yapılması gerektiği ve yapılan eğitimlerin de laik eğitime, bilimsel eğitime sekte vurmayacak şekilde yapılması gerektiğine inanıyoruz.
“BU TÜR KURULUŞLAR OKULLARIMIZDA CİRİT ATIYORLAR”
Tabii ki bakanımız kendisi itiraf etti, biz cemaatlerle, 10’un üzerinde cemaatle protokol yaptık’ dedi. Bundan cesaret alan bu tür kuruluşlar da okullarımızda devamlı cirit atıyorlar. Eğitimci olarak biz diyoruz ki ‘kesinlikle buna izin vermeyeceğiz.’ Sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Laik eğitimin bilimsel eğitimin örselenmesini kesinlikle reddediyoruz ve buna karşı mücadelemizi devam ettireceğiz.”