• Nevavprestij
EGEDüzenleme Tarihi : 17 Eylül 2020 14:34Haber Girişi : 17 Eylül 2020 14:37

İzmir Tabip Odası'ndan Bakan Koca'ya sert çıkış: Anlamakta güçlük çekiyoruz!

İzmir Tabip Odası'ndan Bakan Koca'ya sert çıkış: Anlamakta güçlük çekiyoruz!
İzmir Tabip Odası, koronavirüs salgınının iyi yönetilmediği ve sağlık çalışanlarının tükenme noktasına geldiği vurgulandı. 

İzmir Tabip Odası, Türk Tabipler Birliği’nin (TTB) 14-18 Eylül tarihleri arasında düzenlediği ‘Yönetemiyorsunuz, Tükeniyoruz’ başlığı altındaki etkinlik kapsamında bir basın toplantısı düzenledi. 

İzmir Tabip Odası binasında gerçekleşen basın toplantısında TTB Merkez Konsey Üyesi Mübeccel İlhan, İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Kaynak, İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Nuri Seha Yüksel yer aldı. Açıklamaların ardından basın mensuplarının soruları da yanıtlandı. 


Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamalarını değerlendiren Tabip Odası Başkanı Dr. Çamlı Bakan Koca’ya sert çıktı. Öte yandan TTB Merkez Konsey Üyesi İlhan da Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin TTB’ye yönelik sert sözlerine yanıt verdi.  

PANDEMİ KONTROLDEN ÇIKTI


Basın metnini okuyan İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Kaynak şu açıklamayı yaptı: “Şu anda ülkemizde altıncı ayını doldurmakta olan pandemi, başlangıcından beri en ağır dönemine girmiş ve giderek daha ağır bir tahribatla seyretmekte ve yayılmaktadır. Bu anlamda, ülkemizin kamu yönetimi altıncı ay itibarı ile pandemi mücadelesini terketmiş görünümü ile ağır bir başarısızlık göstermiş ve bu sınavdan geçememiştir. Kurulmuş bilimsel kurullar hem eksik oluşturulmuş hem de etkisiz ve göstermelik kalmıştır. Sağlık alanındaki birikimli pek çok sivil toplum yapılanması ve kurum, pandemi kurullarının dışında tutulmuştur. Dikkate alınmamıştır.  Bilim kurullarının bilimsel düşünceleri, siyasi kararların gölgesinde dikkate alınmadan kaybolmuştur. Bilimsel planlamalar, tavsiyeler ve kararlar o kadar kullanılmamıştır ki, siyasi kaygılar ile ne karantina uygulaması, ne izolasyon uygulaması, ne testlerin planlanması, ne hastanelerin planlanması ne de sağlık çalışanlarının planlanması dikkate alınmamış ve bu nedenle de artık bir çok bilim kurulu üyesinin de ifade ettiği gibi pandemi kontrolden çıkmış ve kamu yönetimi pandemi mücadelesinden vazgeçmiş görünmektedir. Bunu da başından beri giderek tümüyle kaybolan ve ağırlaşan şeffaflığın yok edilmesiyle ve gerçeklerin çok küçültülerek ifadesi ile ve inanılmaz ve anlamsız çifte standart uygulamaları ile yapıldığını görmekteyiz. Çok büyük bir bilimsel birikim, günlük siyasi tercihlerle kullanılmamıştır. Her geçen gün geri dönülmez yıkım artmaktadır. Bunun anlamı, “ben artık pandemi mücadelesinden vazgeçtim ve sürü bağışıklığı diye tabir edilen herkes kendi başının çaresine baksın yöntemine geçtim, ben bu işte yokum “demektir. “Pandemi yayılmasının ve büyümesinin suçunu vatandaşa, plansız programsız tedavi sorumluluğunu ve yükünü hekimlere ve sağlık çalışanlarına yıkıyorum” demektir. Bunu yapanların ağır tarihsel sorumluluklarını yılmadan her gün hatırlatmaya devam edeceğiz! Hiçbir salgın, halktan saklanarak, farkındalığın azaltılması ile şeffaflığın yok edilmesi ile ve sadece halkın bireysel çabalarına bırakılarak çözümlenemez.”


COVİD-19 İŞ BİRLİĞİ VE ORTAK ÇALIŞMA MECLİSİ ÖNERİSİ


Salgınla mücadelede öneriler de sıralandı. Prof. Dr. Kaynak konuşmasını şöyle sürdürdü: “Öncelikle, sağlık alanında birikimli tüm paydaşların bir araya getirilerek, başta TTB ve Tabip Odaları olmak üzere, tüm sağlık odaları, sağlık çalışan örgütlerinin bir araya getirilerek Sağlık Bakanlığında bir “COVID-19 işbirliği ve ortak çalışma meclisi” oluşturulmasını öneriyoruz. Hıfzıssıha kurullarının usulüne uygun kapsam ve çalışma prensipleri ile aktive edilmelerini istiyoruz. TBMM’ni açılmasını beklemeden, özel gündemle toplanarak bütün partilerin COVID-19 salgını konusunda işbirliği ve koordinasyon sağlamak üzere bir araya gelmeleri için çağrı yapıyoruz. Bu konudaki önlemlerin alınması için gereken “salgın yasası” düzenlemesinin yapılmasını ve eldeki verilerin kamuoyu ile paylaşılacak şekilde şeffaflaştırılmasını talep ediyoruz.  Bu salgın yasası içinde hekimler ve bütün sağlık çalışanlarının ölüm – kalım savaşına dönüşen COVID-19 mücadelesinde yalnız bırakılmayacaklarını, korunacaklarını, bu insanüstü çabaların farkında olunduğunu gösterecek; maddi ve manevi olarak destekleyecek, hastalanan ve vefat eden arkadaşlarımızın “meslek hastalığı” tanımının kabul edilmesini istiyoruz.  Salgının yaygınlaştığı ve uzun süreceğinin yadsınamaz hale geldiği bir dönemde hekimler ve sağlık çalışanlarının çalışma sürelerinin 6 saate indirilmesini, dinlenme yer ve zamanlarının pandemi göz önünde bulundurularak yapılandırılmasını ve yeterli sayıda kişisel koruyucu ekipman sağlanmasını, bu hususta hiçbir aksama yaşanmamasının sağlanmasını istiyoruz. Çalışma yaşamı, ulaşım, eğitim başta olmak üzere toplu bulunma ortamlarına dair insan yaşamını önceleyen, insan emeğinin değerini koruyan yasal ve idari düzenlemelerin hak kaybı yaratmadan ve en dezavantajlı, yoksul kesimleri- emekçileri gözeterek ivedilikle yapılmasını bekliyoruz. Bu adımları atmayanların, COVID-19 salgını ile mücadeleyi gerçekler üzerinden, olağandışı durum tanımıyla ve bir seferberlik ruhuyla karşılamayanların; suçu vatandaşa, yükü hekimlere ve sağlık çalışanlarına yıkanların tarihsel sorumluluğunu her gün ama her gün hatırlatacağımızı buradan ilan ediyoruz.”

 

BAKAN KOCA’YA SERT ÇIKIŞ


Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın’ ‘Salgında son kritik ayları yaşıyoruz’ açıklamasını değerlendiren İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Çamlı, “1 Haziran’daki veriler pandeminin söndüğünü söylemezken normalleşme adı altında bir açılım süreci başlatıldı. O zaman da bunu şu andaki sağlık otoritesi başlattı. Bir süre sonra pandeminin sonlanacağını söylediler. Ama bugün vakaların artığını ve pandeminin önlenemediğini gördük. Vakalar ve ölümler artarken nasıl kritik son aylardayız denilebiliyor anlamakta güçlük çekiyoruz. Sadece İzmir’de bir ayda yüzde 50’lik vaka artışı varken iki ayda ne değiştirmeyi düşünüyor Sağlık Bakanlığı? Birtakım etkinlikleri yasaklarken AVM’ler, kafeler, eğlence merkezi açıkken, düğünleri bir saatle sınırlandırırken, pnömoni vakalarını eve gönderirken bu salgını kontrol altına alamazsınız. Böyle bir tablo varken iki ay sonra pandemide başarıya ulaşılacağını söylemek çok zor. 31 Ağustos’ta okullar açılacak dendi ama vaka sayıları artınca 21 Eylül’e aldılar. Şu anki vakalar o dönemkinden daha çok. Bu koşullarda okullar nasıl açılacak?” diye konuştu. 
 

VERİLER UYUŞMUYOR


Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı verilerle kendilerine ulaşan verilerin birbiriyle uyuşmadığını belirten İzmir Tabip Odası Başkanı Çamlı, “Dönem dönem bizim elimize ulaşan verilerle Sağlık Bakanlığı’nın verilerinin birbiriyle uyuşmadığını gördük. İzmir’de günlük ortalama 450-550 pozitif vaka varken akşam bin 500’lerde vaka tablosu açıklanıyor. Bunun 1/3’ünün ilk 10’da olduğu söylenmeyen İzmir’den olması garip geliyor” ifadelerini kullandı.
 

“SİYAH KURDELELER YÖNETEMEYENLERİN KARA YÜZÜDÜR”


MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin, ‘TTB haindir, kapatılmalıdır’ söylemlerinin sorulması üzerine açıklama yapan TTB Merkez Konsey Üyesi Mübeccel İlhan, “Bu süreçte pandemi ve kaybettiğimiz sağlık çalışanlarıyla ilgili olarak acımızı, sağlıkla ilgili tedbirlerin bilimsel şekilde alınması yönündeki uyarılarımıza devam edeceğiz. Taktığımız siyah kurdeleler hem kaybettiğimiz canlarımız için yasımızın göstergesi hem de süreci yönetemeyenlerin kara yüzüdür” dedi.
 

YENİ YOĞUN BAKIM ALANLARI AÇILMALI


Sağlık Bakanı Koca’nın İzmir’in şu an yoğun bakım doluluk oranının yüzde 72 oranında olduğuna yönelik açıklamasının hatırlatılması üzerine konuşan, “Dr. Çamlı, “Şu anda pandemi için ayrılan yatak sayıları neredeyse dolmuş durumda. Kapasite daha fazla olabilir yeni yerler açılabilir, yeni yataklar eklenebilir ama pandemi için öngördükleri servisler şu anda dolmak üzere ya da dolmuş durumda. O yüzden yeni yoğun bakım alanlarının açılması gerekiyor” diye konuştu.