Bodrum Kent Konseyi Kadın Meclisi basın açıklaması düzenledi.
Bodrum Kent Konseyi Kadın Meclisi seçimli olağan genel kurulu 17-12-2024 tarihinde gerçekleşmiş ve yeni yönetim belirlenmişti. 7 asil, 7 yedek üyenin seçildiği kongrede 486 kadın katılımcı oy kullanmıştı. Kent Konseyi Kadın Meclisi’nde 2017’den bu yana katılımcılığı ve işleyişteki demokrasiyi pekiştirmek için asil, yedek üye ayrımı yapılmaz. Yedek üyeler de asil üyelerle eşit haklı olarak tüm süreçlerde yer alırlar. Genel kurul sonrasında eski yönetimin karar defterini ve elindeki diğer resmi evrakları (çalışma raporları, mahalle kadın meclisleri v.s.) yeni seçilen yönetime teslim etmesi gerekirdi. Ancak ulaştığımız bilgilere göre, karar defteri ve diğer resmi evraklar iki aya yakın bir süredir yeni yönetime teslim edilmedi. 17 Aralık 2024 itibarı ile Kadın Meclisi yeni yönetimi 4 toplantı gerçekleştirdi. Bu toplantılarda alınan kararların, kara defterindeki akıbeti de bilinmemekte. Çünkü karar defteri yapılan dört toplantıya dahi getirilmedi.
Defter Gaspından, İrade Gaspına mı?
Tüzük gereği Kadın Meclisi Sözcüsü aynı zamanda Bodrum Kent Konseyi Yönetim Kurulu üyesi de oluyor. Bodrum Kent Konseyi Kadın Meclisi geleneklerinde genel kurulda en çok oyu alan yönetim kurulu üyesi aynı zamanda sözcü ilan edilirdi. En çok oyu Sibel Kaya almıştı. Ancak Figan Erozan isimli yönetime seçilmiş bir üye buna karşı çıkıyor ve oylama istiyor. Tamam deniyor oylama yapılıyor ve oylamadan gene genel kurulda en yüksek oyu almış olan Sibel Kaya sözcü olarak çıkıyor. Karanlık süreç bundan sonra başlıyor. Burada da ilginç bir süreç yaşanıyor. Karar defterini gasp ettiği iddia edilen Figan Erozan, dışındaki 3 üye ile birlikte toplantı yaparak; kendisini Kadın Meclisi Sözcüsü ilan ediyor. İddiaya göre; karar defteri gaspı sonrasında, Figan Erozan isimli yöneticinin kendisini sözcü ilan ettiği toplantı da hukuksuz ve yasal değil. Eğer geçmiş gelenek devam ediyor ise 7 asil, 7 yedek üyenin sözcü belirlenmesi sürecinde yer alması gerekiyordu. Ancak Figan Erozan (Kendisi de dahil) 4 kişinin katıldığı bir toplantıda seçilmiş ya da kendisini seçtirmiş görünüyor. Konuyla ilgilenen kamuoyundaki algı da 7+7, 14 eder. 14’de 4’ten büyüktür şeklinde.
Yargıya Gitmek Zorunda Kaldılar.
Tüm bu gelişmelerin sonrasında, konu doğal olarak yargıya taşındı. Kadın Meclisi Çalışma Yönergesi’nin açık ve bağlayıcı hükümlerinin hiçe sayıldığını, korsan toplantıda bir yürütme kurulu üyesinin kendisini "Sözcü" ilan ettiğini, demokratik işleyişin yok sayıldığını ifadelendiren ve kişisel iktidar mücadelesinin bunların temel sebebi olduğunu öne süren Bodrum Kent Konseyi Kadın Meclisi yöneticilerinden bir grup Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda bulunan yöneticiler Bodrum Kent Konseyi önünde basın açıklaması düzenleyerek; “Karar defteri usule aykırı bir şekilde eski sözcü tarafından yetkisiz bir şekilde Figan Erozana teslim edilmiş (Kendi beyanı) olup; o da Kent Konseyi Ofisinde bulunması gereken defteri şahsında tutmuş ve yeni yürütme kuruluna teslim etmemiştir. Üstelik, karar defterini kendi zimmetinde tutacağını ifade ederek açıkça suç teşkil eden bir eyleme imza atmıştır” iddiasında bulundu.
“Kadınların Ortak İradesi mi? Kişisel İktidar mı?”
Aslı Altıntaş’ın okuduğu basın açıklamasının devamında; “Kadın Meclisi, kişisel iktidar alanı değildir. Bodrum Kent Konseyi Kadın Meclisi, kişisel çıkarları değil, kadınların ortak mücadelesini savunur! Bir kişinin kendi gücünü pekiştirmek adına, kadın dayanışmasını ve demokratik işleyişi yok saymasını asla kabul etmiyoruz! Kadın mücadelesini bireysel hırsları için bir araç olarak kullanan, demokratik süreçleri hiçe sayan ve kadınların iradesini gasp etmeye çalışan bu anlayışa karşı tüm Bodrumlu kadınları ses çıkarmaya, dayanışmayı güçlendirmeye ve kadın meclislerinin kişisel iktidar alanına çevrilmesine karşı mücadele etmeye davet ediyoruz! Yapılan usulsüzlüklerin Bodrum Kent Konseyi Kadın Meclisi’ni çalışamaz hale getirmesi, bizi aldığımız sorumluluk gereği, bu durumu hukuki mercilere taşıma zorunluluğu ile karşı karşıya bırakmıştır. Bu nedenle bu usulsüzlükleri içeren bir dilekçe ile adli mercilere başvuru yapmış buluyoruz” görüşlerine yer verildi.
Not: Konu yargıya taşındığı için, suç duyurusunun ve suç duyurusu dilekçesinin içeriğini siz değerli okurlarımızla paylaşamıyoruz. Buna dair yargının ilerleyen süreçlerinin ve Kadın Meclisi’ndeki gelişmelerin yakın takipçisi olarak, siz değerli okurlarımızı konuyla ilgili bilgilendireceğiz. Ayrıca Bodrum Kent Konseyi Kadın Meclisi Genel Kurulu’na katılmış pek çok kadın okurumuzda, iradelerinin yok sayıldığı sürece tepkilerini haberimizde dile getirmek istediler. Ancak haberimizin bu tepkileri de kapsayabilmesi, fiziken olası olmadığından görüşlerine yer veremedik. Telafi etmeye çalışacağımızı bildirerek, kadın okurlarımızdan özür diliyoruz.
