“Bir adam maaşını çekti ve kalabalık bir otobüse bindi. Bir hırsız kalabalığı fırsat bilerek adamın maaşını çaldı.
Muavin ücreti istediğinde adam elini cebine attı, ama parayı bulamadı.
Yüzü kızardı ve dili bağlandı. Şoför alaycı bir dille; ” YAZIKLAR OLSUN.. Saygın bir şekilde giyinmişsin ama cebinde 5 kuruşun yok..” dedi.
Hırsız birden insafa geldi ve şöyle dedi; ”Kardeşim, abimizin ücretini ben ödeyeceğim.” Parası çalınan onurlu adam gülümsedi ve hırsıza şunları söyledi: “Allah seni korusun ve senin gibilerin sayısını arttırsın inşallah. “ Bazı yolcular da aynı şekilde hırsızın güzel ahlakını övdü ve onun gibilerin sayısının artması için Allah’a dua ettiler.
O zamandan beri sayıları artmakta. Halktan tomarla çalıp, onlara kırıntı veriyorlar.
Ve kırıntı verdikleri için teşekkür ve takdir alıyorlar. “
Fıkra bu ya…
Bodrum Belediyesi ne iş yapmak istese bol miktarda bağışçı ve sponsor bulmakta sıkıntı çekmiyor. Belediye Başkanı Aras, yapılan işlerle ilgili açıklamalarında “hayırsever” vatandaşlardan ve “sponsorlardan” bahsetti zaman, yukarıda paylaştığım fıkra gelir aklıma.
Maaşını çeken adam biz miyiz diye düşünmeden edemiyorum…
“Şoför alaycı bir dille; ” YAZIKLAR OLSUN.. Saygın bir şekilde giyinmişsin ama cebinde 5 kuruşun yok..” diyen şoföre ne demeli.
Sermaye Bodrum’da istediği gibi at koştururken, sermaye sevicileri, otobüsteki şoförden farksız hareket ediyor.
Her bağışçı ve sponsor bu şekilde değil elbet…
Yaşadığımız yangında; bir haberde adı geçmese dahi, sadece fotoğrafta görünen ve yangın söndürme çalışmasında araçları ve personeliyle büyük katkı sağlayan bir Bodrum firması için “Bodrum’dan para kazanıyor, yapsın.” diyenler…
Bodrum’un iliğini kemiğini sömüren, Bodrum’a hiçbir katkısı olmayan kişi ve kurumlar için aynı söylemi kullanmıyor.
Ağustosun 27 sin de Ahmet Aras’ın kendi sosyal medyasından paylaştığı konu ilginç…
“Bodrum, son zamanlarda talep edilen mantık dışı konut kiralarının sayesinde Bodrum’a değer katan, renk katan insanlarımızın, oturacak ev bulamayacakları bir duruma geldi ve ben, bu durumu tasvip etmiyorum. Hiç şüphesiz ki, serbest piyasa ekonomisinde fiyatı talep belirliyor fakat, Bodrum’da talep edilen konut kiraları ile yıllık peşin ödeme şartı, akıl, mantık ve vicdan sınırlarını fazlasıyla zorlamaya başladı. “
Belediye Başkanı Aras’a bu konuda katılmamak elde değil…
Açıklama devam ediyor…
“Dolayısıyla bugün, kentimizde konut yatırımı olanlara seslenmek istiyorum..
Bodrum, turizmde bir dünya markası olmakla birlikte, hayatlarını gayrimeşru yollardan kazandıkları için para sorunu yaşamayan insanların değil, hayatlarını alın teriyle kazanarak varlıklarıyla Bodrum’a değer katan; namuslu, vatan sever, doğa sever, sanat sever, hayvan sever, insanların kentidir. “
Konut ve iş yeri kiralarının artışını “hayatlarını gayrimeşru yollardan kazandıkları için para sorunu yaşamayan insanların değil” söylemiyle, gayrimeşru yollardan para kazanan kişilere bağlayan Ahmet Aras’ın, bir bildiği var sanırım.
Bu konu tam organizelik bir olay. Gayrimeşru para kazanlar gelip konut alıp, bunları kiraya vererek kira rakamlarını arttırıyorsa, insan sormadan edemiyor belediye ne işe yarıyor?
Yada çıkıp demeli ki Sayın Aras; “Ben TOKİ ile anlaştım, Bodrum’da emeğiyle geçinen insanlar konut edinebilecekler” veya “düşük ücretli kiralarla barınma ihtiyaçlarını karşılayacaklar.”
Ve bu gayrimeşru yatırımcıların kim olduğunu açıklayacak. Konu spekülatif bir konudur. Bodrum Halkı gerçeği bilmelidir.
Birde adama sorarlar, “siz belediye mülklerini kimlere, ne kadara kiraya veriyorsunuz?” diye. Belediyeler rantı artırıcı değil, düşürücü önlemleri almak zorundadır. Yada kent rantını yaygın hale getirmeli ve halkın yaratılan ranttan payını alması sağlanmalıdır.
“Benim “Bodrum’un kalbi” olarak tanımladığım bu insanların yaşayacak ev bulamadıkları bir Bodrum ise, anlayışla karşılanabilecek bir durum değildir. Ayrıca, daha da fazla gelir elde etmek için, konutlarını eşyalı ve günlük olarak astronomik fiyatlara kiralayanların da otellerde mecburi olan emniyete kimlik bildirimi konusunda şüphe ve risk oluşturdukları, tartışılmaz bir gerçektir. Özetle, Bodrum’dan gelir elde ederken Bodrum’un insanlarını taciz edenleri ve Bodrum’a zarar verenleri, Bodrum dostu saymayız, saymayacağız.”
Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın açıklamasının son bölümü ciddi bir durumu ifade ediyor. Konu emniyeti ilgilendirdiği gibi, vergi dairesini de ilgilendirmektedir. Ayrıca emlakçıları ve turizm acentelerini de ilgilendirir.
Lakin;
“Benim “Bodrum’un kalbi” olarak tanımladığım bu insanların yaşayacak ev bulamadıkları bir Bodrum ise, anlayışla karşılanabilecek bir durum değildir.” Diyen Aras, anlayışla karşılayamadığı olayı düzeltmek için ne yaptığını Bodrum Halkına anlatmalıdır.
Bodrum’da bir çifte standart tutturulmuş gidiyor.
Kira konusunu detaylı bir şekilde kaleme alacağım. Ancak işgalin gayrimeşrusu yada meşrusu olmaz, işgal işgaldir.
Otobüste parası çalınan adam misali; belediyenin kasasına giren ve girmeyen, adı her ne olursa olsun, yapılan bağış yada sponsorlukların; isim isim ve yaptıkları ödemelerin listesi açıklanmalı. Bu kişilerin belediye ile; yapı ruhsatı, yapı kullanma izni gibi veya imar sorunları var mı, ortaya konulmalıdır.
Gerisi lafügüzaf tır…
Açıklamalara Halikarnas Surları, 4 arazöz, 2 yangın söndürme uçağı, konserler, Davos Bodrum ve Rus yatırımcılardan başlanılabilir.
Kanla alınan topraklar; ister yerli ister yabancı sermaye olsun, ne yazık ki her yerde bu kişilere peşkeş çekilmektedir.
Gerçekten ATATÜRK’ün yoldaşları mıyız….
Zafer Bayramımız kutlu olsun
Vesselam