• Nevavprestij
SAĞLIKHaber Girişi : 16 Mart 2020 13:00

Koronavirüs hakkında doğru bilinen yanlışlar

Koronavirüs hakkında doğru bilinen yanlışlar
Çin’in Wuhan eyaletinde ortaya çıkan Koronavirüs, Türkiye dahil 118 ülkeye yayılım göstererek pandemik bir salgın haline dönüştü.

Çin’in Wuhan eyaletinde ortaya çıkan Koronavirüs, Türkiye dahil 118 ülkeye yayılım göstererek pandemik bir salgın haline dönüştü. Son verilere göre Dünya’da yeni tip koronavirüs bulaşan sayısı 125 bini aşmışken, salgından ölenlerin sayısı ise 4 bin 613’e ulaştı.

voyage otel


Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın sosyal medya hesabından yaptığı son açıklamayla Türkiye’de virüs bulaşan kişi sayısı ise 2’ye yükselmiş durumda. Türkiye’de de görülmeye başlayan vakaların ardından koronavirüs ve korunma yolları ile ilgili pek çok farklı bilgi de paylaşılıyor. Altınbaş Üniversitesi Öğr.Gör. Mikrobiyolog Dr. İpek Ada, koronavirüs hakkında önlemler ve doğru bilinen yanlışlar konusunda önemli uyarılarda bulundu.

 

“Türk genlerine koronavirüs uğramayacak demek önlemlerden kaçınmaya yöneltir”


Türk genlerinin virüsten etkilenmediği yönünde sosyal medyada son günlerde yayıldığı gözlenen paylaşımları değerlendiren Mikrobiyolog Dr.İpek Ada, “Türk genleri ve koronavirüs ilişkili bir deneysel çalışma yapılmadan kesin yorum yapılması doğru olmaz. İnsanlar, sosyal medyayı sıklıkla kullandığından bu bilgilerin sosyal ortamlarda yayılması, nasıl olsa Türkleri etkilemeyecekmiş düşüncesiyle önlem alımlarını azaltabilir. Türk toplumunun panik yapmadan önlemlerini alması gerek, en basiti ise yakın temastan kaçınmak ve el hijyenine dikkat etmektir” dedi.
Bağışıklık sistemi düşük, kalp ve böbrek yetmezliği, KOAH, astım gibi kronik hastalıkları bulunanlar ile yaşlıların koronavirüse yakalanma oranları bakımından risk grubunda olduklarını söyleyen Dr. İpek Ada, “Belirtilen duruma benzer öyküsü olan insanların mümkün olduğunca toplu ortamlardan kaçınmaları gerekmektedir. Koronavirüsün yaygın belirtileri ateş, öksürük, nefes darlığı ya da solunum güçlüğü olup beraberinde halsizlik de görülebilmektedir. Kendinde bu semptomlardan bir ya da birkaçını barındıran ya da son bir ay içerisinde kendisi ya da temas kurduğu yakınları yurt dışına çıkan kişiler, en az 14 gün boyunca evde kendini takibe almalı ya da en yakın sağlık kuruluşuna gidip test yaptırmalı ve çevre ile temas haline geçmesi gereken durumlarda muhakkak filtreli maskeler takmalıdır” dedi. 

 

“Sarılıp öpüşmeyin, el hijyenine dikkat edin”


Salgın artışları ve ölüm oranının yükselmesi halinde N95 ya da N99 maskeleri kullanılması gerektiğini söyleyen Dr. İpek Ada, “Maske kullanımından daha da önemlisi bireylerin el hijyenine dikkat etmesi ve CDC’nin önerdiği şekilde 20 saniye boyunca 6 endikasyonun gerçekleştirilmesidir. Aynı zamanda Türk toplumu samimi bir toplum olduğu için sarılmak, öpüşmek ve yakın temastan salgın dönemi tamamlayıncaya kadar kaçınılmalıdır” ifadelerini kullandı.

 

“Tatil Edilen İlokul, Ortaokul, Lise, Üniversite Öğrencilerine ve Ailelerine Önemli Tavsiyeler”

16 Mart tarihi itibari ile ilkokul, ortaokul, lise ve üniversitelerin tatil olduğu haberinden sonra Mikrobiyolog İpek ADA öğrenci ve ailelerine uyarılarda bulundu ve “Okulların tatil edilmesi doğru bir karar olmakla birlikte öğrencilerin bulundukları şehirde kalmalarını tavsiye etmekteyim. Şu an otogar ve havaalanlarında ciddi bir yığılma mevcut ve bu durum da salgının yayılma riskini arttırabilir. Tercihimiz öğrencilerimizin bulundukları şehirde kalmaları ile birlikte memleketlerine gitmesi zorunlu olan öğrencilere tavsiyem bu uygulamanın bir tatil değil bir önlem olduğunu anlamaları ve ciddiye almaları gerektiği yönündedir. Bu süreçte öğrencilerimiz ve ailelerinin tatil ve şehir değiştirme planı yapmamaları gerekmektedir. Memlekete dönmesi zorunlu olan öğrencilerimiz, yolculuk esnasında temastan kaçınmalı, maske takmalı ve yolculuk aralarında ellerini yıkamalılar. Tatil süreci ile birlikte öğrenciler, toplu ortamlara girmekten kaçınmalı, evde dinlenmeli ve görüşmesi gereken çevresi varsa görüntülü sosyal medya ortamlarını tercih etmelidirler. Bu süreçte belirtilen semptomları gösteren öğrencilerimiz kendini takibe almalı ve gerekli durumlarda testlerini yaptırmalı ve risk söz konusu ise şehirlerarası transfer yapmamalı ve eğitime ara vermelidirler.” dedi.

 

Koronavirüs hakkında doğru bilinen yanlışlar ve tavsiyeler

Mikrobiyolog Dr. İpek Ada, koronavirüs ile ilgili doğru bilinen yanlışlar ve tavsiyeler hakkında şu bilgilendirmelerde bulundu:

-Yurt dışı seyahatlerinizi durdurun, seyahatten döndüyseniz 14 gün toplu ortama girmeden evde takip yöntemi uygulayın. Yurt dışı kargo siparişlerinde de bulunmayın.

-Salgınla ilgili veriler takip edilirken sinema, tiyatro, avm, spor müsabakaları gibi toplu ortamlardan bir süreliğine uzak durulmalıdır.

-%70 altındaki etil alkol içeren ve aromatik esanslı kolonyaların dezenfektan özelliği çok düşük olduğundan kolonya stokları yapılmamalı, onun yerine eller en az 20 sn. boyunca sabun ve suyla iyice yıkanmalı.

-Koronavirüs hayvanlardan bulaşmaz, evlerde evcil hayvan beslenebilir.

-Yaşlı, immun yetmezliği ve kronik hastalıkları bulunan kişilerin toplu ortamlara girmemesi ve temastan kaçınması gerekmektedir.

-Odalar bol bol havalandırılmalı, dezenfekte edilmeli, sürekli kapalı ortamlarda çalışanlar aralıklarla açık havaya ve güneş ışığına çıkmalı

-Burundan nefes alınıp ağızdan verilmeli, nefes teknikleri öğrenilmeli, sıcak bitki çayları ve bol sıvı tüketilmeli, sıcak su ile duş alınmalı

-Tırnaklar kısa tutulmalı, el, ağız, diş ve burun hijyenine dikkat edilmeli ve ağız ve burun günde 3 kez su ile çalkalanmalı

-Ellerin ağza ve buruna teması azaltılmalı. Kişisel eşyaların ve makyaj malzemelerinin ortak kullanımından kaçınılmalı

-Hapşurur ya da öksürürken ağız ve burun mendille kapatılmalı, 1 metre yakın temastan kaçınılmalı

-Gereksiz antibiyotik kullanımından kaçınılmalı, antibiyotik bakterileri öldürür, virüsleri değil!

-Meyve ve sebze hijyeninde beyaz sirke kullanımına ve bol durulamaya özen gösterilmeli, yemek yemeden önce ve sonrasında eller iyi yıkanmalı, mutfak malzemeleri ve kıyafetler yüksek sıcaklıklarda yıkanmalı

-Uzun süre açlık diyetleri bağışıklık sistemini düşüreceğinden bu dönemde asla uygulanmamalı, bağışıklık sistemini güçlendirici gıdalar tüketilmeli