MEB-Diyanet- tarikat eliyle eğitimin dinselleştirilmesine ve 12 yaş altı çocukların soyut dinsel bilgilerle doldurulmak istenmesine pedagoglar tepki gösteriyor.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın Türkiye çapında okullarda yaşama geçirmeye çalıştığı “Haydi Çocuklar Camiye Projesi” Kuşadası Kaymakamlığı ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü eliyle Kuşadası okullarında. MEB'in okullara gönderdiği yazıda, ilk ve ortaokul çocuklarının camilere taşınmasının “gönüllülük esasına göre yapılması” isteniyor.
Proje kapsamında Nakşibendi tarikatına yakınlığı ile bilinen “Server Grubu’nun hazırladığı ve MEB’den izinli kitapçıklar okul yönetimleri eliyle dağıtılmaya başlandı. İlk dağıtımın Kuşadası İbrahim Zeki Emgin İlkokulu olduğu belirtildi.
Kuşadası Eğitim Sen Baş temsilcisi F. Bahadır Akın, “Okul yönetiminin İlçe Milli Eğitim’den aldığı kitapları okulda öğrencilere dağıtmaya başladığını öğrendiğim Zeki Emgin’e bu sabah gittim. Tabii ki okul müdürü her zamanki gibi ‘gönüllülük üzerinden yapıyoruz; kimseyi zorlamıyoruz’ minvalinde bir şeyler söylese de, biz biliyoruz ki bu tür çabalar; bakanlığın dini cemaatlere yer açması, onları eğitim alanında etkin kılması ve laik eğitimin tümden ortadan kaldırılmasına yöneliktir” dedi.
ŞERİATÇI DAYATMAYA YÖNETMELİK SİPERİ
Kuşadası’ndaki “tüm resmi ve özel ilkokul ve ortaokul müdürlüklerine” gönderilen yazıda şöyle deniliyor:
“Aydın Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 10.1.2020 tarihli ve sayılı yazılar ekinde alınan; MEB Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’nün “Haydi Çocuklar Camiye Projesi” konulu yazısı ekte gönderilmiştir.
Duyurusuna http:7//yegitek.meb.gov.tr/sosyal-etkinlikler/kategori/19 linkinden ulaşılabilecek olan söz konusu etkinliğin; TC Anayasası, Milli Eğitim Temel Kanunu ile Türk Milli Eğitiminin genel amaçlarına uygun olarak yürürlükte olan tüm yasal düzenlemelerde belirtilen hüküm, esas ve amaçlara aykırılık teşkil etmeyecek şekilde, denetimleri ilgili okul müdürlükleri tarafından gerçekleştirilmek üzere, derslerin aksatılmaması kaydıyla ve gönüllülük esasına göre yapılması hususunda bilgilerinize ve gereğini rica ederim.”
Söz konusu yazı, Milli Eğitim ile ilgili birçok kanun ve yönetmeliği saydıktan sonra ilk ve ortaokul çocuklarının eğitim dışı bir alana götürülmesini “gönüllülüğe” bağlıyor.
“OKULLARDA DİNİ CEMAATLERİ YER AÇMA ÇABASI”
Kuşadası Eğitim Sen Baş temsilciliği proje ve bunun üzerinden okullarda şeriatçı anlayışla düzenlenmiş kitabın dağıtımına karşı bir açıklama yaptı.
Yapılan açıklamada şöyle denildi;
“Okullar tatile girerken bu kampanya Kuşadası İlçe Milli Eğitim eliyle okullarda başlatıldı. Kampanya doğrultusunda Nakşibendi tarikatına yakınlığı ile bilinen ‘Server Grubu’, okullarda şeriatçı kafayla hazırlanmış kitapçıklar dağıtmaya başladı. Okul yönetiminin İlçe Milli Eğitim’den aldığı kitapları okulda öğrencilere dağıtmaya başladığını öğrendiğim Zeki Emgin’e bu sabah gittim. Tabii ki okul müdürü her zamanki gibi ‘gönüllülük üzerinden yapıyoruz; kimseyi zorlamıyoruz’ minvalinde bir şeyler söylese de, biz biliyoruz ki bu tür çabalar; bakanlığın dini cemaatlere yer açması, onları eğitim alanında etkin kılması ve laik eğitimin tümden ortadan kaldırılmasına yöneliktir. Biz Eğitim Senli öğretmenler buna ortak olmadığımız gibi, laik eğitimin çürütülmesine karşı mücadele edeceğiz. İkinci dönem başında buna hep birlikte görünür bir tepki vereceğiz.”
ÇOCUKLARIN RUH SAĞLIĞI ZEDELENİYOR
MEB-Diyanet- tarikat eliyle eğitimin dinselleştirilmesine ve 12 yaş altı çocukların soyut dinsel bilgilerle doldurulmak istenmesine pedagoglar tepki gösteriyor.
Pedagoglar; “dini öğeler soyut düşünme becerisi kazanamamış çocuklarda çok büyük kaygılara yol açarak çocukların ruh sağlığını zedeler. 12 yaşından küçük çocuğa verilen dini eğitim, çocukta geri dönülemez zarara yol açar” uyarısı yapıyor.
https://mektepligazete.com/blog haberine göre Uzman Psikolog Özge Şahin; “Çocuklar; fiziksel, sosyal ve duygusal olduğu kadar bilişsel olarak da yetişkinlerden farklıdır. Bilişsel gelişim olarak baktığımızda çocukların ortalama olarak 12 yaşından sonra soyut kavramları anlamaya ve içselleştirmeye başladıkları bilinmektedir. Din, ahlak gibi kavramlar soyut kavramlardır; tam da bu nedenle soyut kavramlarla ilgili eğitimlere en erken 12 yaşında başlanmalıdır. 7-12 yaş arasındaki çocuklar somut olarak düşünür. Örneğin, deyimlerle ilgili resim yapmaları istendiğinde soyut anlamı kavrayamamakta ve somut olarak ne deniyorsa onunla ilgili çizimler yapmaktadırlar. (Etekleri zil çalmak: eteğin altına ziller konulması; tası tarağı toplamak: bir tas ve tarak resminin arasına ‘+’ işaretinin konması gibi)” ifadelerini kullandı.