Muğla Baro seçimlerine Muğla Çağdaş Avukatlar Grubu olarak girecek olan çalışma gurubundan yargının ve hukukun ele geçirildiği, yasaların uygulanmadığı, yok sayıldığı bir düzene karşı birliktelik çağrısı geldi
Pazar günü ( 9 Ekim 2022 ) yapılacak olan Muğla Baro seçimlerine Muğla Çağdaş Avukatlar Grubu olarak girecek olan çalışma gurubundan yargının ve hukukun ele geçirildiği, yasaların uygulanmadığı, yok sayıldığı bir düzene karşı birliktelik çağrısı geldi.
Muğla Çağdaş Avukatlar Grubu adına yazılı açıklama yapıldı. Yargının ve hukukun ele geçirildiği, yasaların uygulanmadığı, yok sayıldığı, gerekli görüldüğünde torba kanunlar ve kararnameler ile bir gecede değiştirildiğinin belirtildiği açıklamada, “İktidarın istediği kararların altına imza atan ‘yargıç’ların ihtiyaç duyulan mahkemelere atandığı buna karşılık istenilen kararları vermeyen yargıçların sürgünlerle cezalandırıldığı bir ülkede yaşıyoruz” denildi.
"YARGI BAĞIMSIZLIĞI TARİHE KARIŞTI"
"Muğla Çağdaş Avukatlar Grubu olarak Muğla Baromuzu yeniden inşa etmeye talibiz" denilen açıklamanın devamın şu ifadelere yer verildi. "İhtiyacımız olan; Baroların mesleği yapabilmek için kayıt olunması zorunlu, hantal ve bürokratik bir meslek örgütü olmaktan çıkartıp avukatların gerçek anlamda bir örgütü olmasıdır. Üyesinin mesleği icra ederken karşılaştığı her sorunda yanında olan, onu asla yalnız bırakmayan, bir baro yapılanmasıdır. Üyeleri arasındaki birlik ve dayanışmayı sağlayan ve gücünü bu birlik ve dayanışmadan alan bir baroyu, hukukun üstünlüğü ve insan haklarını koruma ve savunma görevini tavizsiz yerine getiren cesur bir baroyu, karar alma ve uygulama mekanizmalarına üyelerinin de katılımını sağlayan bir baroyu, temel hak ve özgürlükleri, laikliği, toplumsal cinsiyet eşitliğini, barışı ,sosyal hakları, doğayı savunan bir baroyu, kamucu ve eşitlikçi, herkes için adalet isteyen bir baroyu inşa etmeye hazırız.
12 Eylül saldırısı sonrasında uygulanmaya başlanan neoliberal politikalarla bugün gelinen aşamada sermaye artık sömürünün katmerlenmesi ve devamlılığının karşısında hiçbir direniş görmek istemiyor. Gericilik ile işbirliği içinde cumhuriyetin bütün kazanımları bir bir yok edildi. Laiklik bitirildi, sosyal devlet bitirildi, demokrasi bitirildi, yasama yürütmenin güdümüne sokuldu, yargı bağımsızlığı tarihe karıştı, temel hak ve özgürlükler ya kullanılamaz hale getiriliyor ya da yok ediliyor , hukuk sermayenin çıkarlarına uygun olarak yeniden yapılandırılıyor. Sermayenin kar hırsına engel olacak hiçbir hukuk kuralına tahammül edilmiyor. Ülkemizin bütün yeraltı ve yerüstü kaynakları, çevre, doğa, kıyılarımız, sularımız, ormanlarımız, yaylalarımız kar hırsına kurban ediliyor. Halkın parası ile kurulan bütün fabrikalar özelleştirme yoluyla yağma edildi, kurumlar yok edildi. Gericilik ile işbirliği içinde cumhuriyetle kazanılan birey olma, yurttaş olma hakkımız dahi tekrar kulluğa geri döndürülmek isteniyor. Kadınlar öldürülüyor, kadınlar tekrar hiçliğe, karanlığa mahkum edilmek isteniyor, ellerindeki tüm hakları İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme örneğinde olduğu gibi alınmak isteniyor. Toplum gericilik eliyle yeniden şekillendirilmek, bu azgın sömürü ve talana karşı koyamayacak hale getirilmek isteniyor. Tarikatlar, cemaatler bir yandan halkın dini duygularını inançlarını istismar ederken diğer yandan sermaye ile işbirliğinin meyvesi olarak kendileri de şirketleşiyor, holdingleşiyor ve azgın sömürü ve talanın ortağı haline geliyorlar."
AVUKATLIK MESLEĞİ SALDIRI ALTINDA
Avukatlık mesleğinin saldırı altıan olduğuna dikakt çekilen açıklamada, "Mesleğimiz de bu saldırılardan nasibini alıyor. Avukatlık, serbest meslek faaliyeti olmaktan çıkarılıyor ,avukatın kendi bürosunu açıp mesleki faaliyetini tek başına sürdürebilmesinin olanakları elinden alınmak suretiyle şirketleşmeye ön açılarak piyasa kurallarına tabi hale getiriliyor, avukatın bağımsızlığı ve özgürlüğü yok edilerek işçi avukat/patron avukat ayrışmasıyla meslektaşın meslektaşı sömürmesi normalleştiriliyor. Savunma, bağımlı hale gelen yargı erkinin içinden de uzaklaştırılmak isteniyor. Açılan onlarca hukuk fakültesinden mezun edilen hukukçu ile sadece avukat değil, piyasaya teslim edilerek yargılama faaliyetinden çok ticari faaliyete dönüştürülmek istenen mesleğe yardımcı personel yetiştiriliyor. Avukatlar mesleki faaliyetlerini icra ettikleri her alanda etkisizleştirilmeye, geri çekilmeye zorlanıyor, önlerine mesleki faaliyeti engelleyici barikatlar örülüyor, sermaye gölgesini satamadığı ağacı keser misali, çıkarlarına hizmet etmeyen özgür ve bağımsız avukatlığı yok etmek istiyor." ifadelerine yer verildi.
GEL KATIL DESTEKLE BİRLİKTE DEĞİTİRELİM
Açıklama şöyle sürdü: "Meslek örgütlerimiz olan Barolar bu saldırıya karşı bugüne kadar gerektiğince yanıt üretememiştir. İstisnalar şüphesiz ki olmuştur, ancak mesleğe yönelik bu top yekün saldırı karşısında içinde bulundukları hantal ve bürokratik yapı nedeniyle Baroların bu tehlikeyi savuşturabilmesi mümkün değildir. Bu tespite Muğla Barosu da dahildir. Baroların bölünmek istenmesi ve yandaş Barolar yaratılması hamlesi şimdilik boşa düşürülmüş ise de bu tehlikenin geçtiği anlamına gelmemekte ve yeni saldırılara hazırlıklı olunması gerekmektedir. İşte bu nedenle meslek örgütümüz Baroları yeniden yapılandırmak, hep birlikte yeniden inşa etmek zorundayız.Gel, katıl, destekle, birlikte değiştirelim."
Muğla Çağdaş Avukatlar Grubu yönetim adayı listesi ise şu isimlerden oluşuyor:
Av. Ahmet Aksüt, Av. Arzu Alper, Av. Esin Yamaç Çakman, Av. Ezgi Efendioğlu, Av. Füsun Ünlüsoy, Av Fatma Gül Evren, Av. Özlem Kortel Alikoç, Av. Sinem Çerçi, Av. Anıl Tabel, Av. Murat Kaya. Av. Uygar Kahraman.