Bodrum Haber Genel Yayın Yönetmeni ve Yazar Mustafa Gündoğ, bugün kaleme aldığı yazısında Eczacıbaşı'nın kapattığı kamu arazisine dikakt çekti.
Bodrum Haber Genel Yayın Yönetmeni ve Yazar Mustafa Gündoğ, bugün kaleme aldığı yazısında Eczacıbaşı'nın kapattığı kamu arazisine dikakt çekti. İşte o yazının tamımı:
Anayasamızın 10.maddesi “Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.” der . Bakalım Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve Bodrum Belediyesi, Anayasal bir suç işleyecek mi?
Bodrum Göl Mahallesi Cennetkoy’ da mülkiyeti Bodrum Belediyesine ait üç adet taşınmaz ile, hüküm ve tasarrufu devlete ait olan, denize sıfır yeşil alanda ayrıca deniz içinde, Bülent Eczacıbaşı’nın hissedarı olduğu Cennet Koyu A.Ş tarafından, İmar Barışı Kapsamında Yapı Kayıt Belgesi aldığını yazmıştım.
Eczacıbaşı “Buna Tenezzül Eder mi?” ve “Eczacıbaşı Suçunu İtiraf Etti “ başlık yazılarımı anımsayacaksınız.
İlk yazıma jet hızıyla yanıt verilirken ikinci yazıma henüz bir yanıt gelmedi.
Biz yazmaya devam edelim…
Eczacıbaşı kendisine ait olan parselde 15, Hüküm ve tasarrufu devlete ait olan alanda 14, Bodrum Belediyesine ait olan parsellerde 4 adet olmak üzere, toplam 33 adet “Yapı Kayıt Belgesi” almış.
Herkes kanun karşısında eşitse elbette ki Eczacıbaşı’ da “İmar Barışı” n dan yararlanma hakkına sahiptir.
Hak yasaldır, ancak olay meşru mudur?
Hakkın meşru olabilmesi için toplum tarafından olayın kabul edilebilir olması gerekmez mi? Bizim bu olayı meşru görecek bir tarafımız yok, kaldı ki yasal olmayan kısımları da mevcut.
Sayın Bülent Eczacıbaşı, imar yolunun açılarak alanın halk tarafından kullanılmasının önünü açmalı ve kendi mülkiyeti dışında bulunan tüm yapı kayıt belgelerinin iptaline gitmelidir. (Yol üzerinde ayrıca Maça Kızı Oteli’ne ait güvenlik kulübesi de bulunmaktadır)
Konu tenezzül meselesi değil, doğru olan, yasal çerçevede yapılmalıdır. Gerçekten Eczacıbaşı’nın bu yere ihtiyacı var ise, 85 milyonda bir hakkım var ondan feragat edeyim, diyeceğimde Vatandaşlık hakkından feragat edilmez.
Batan geminin malları değil bunlar… Halkın Malı
Bodrum Belediye Başkanı ;
Bodrum Belediyesi Meclisi tarafından 05/09/2019 tarihinde 104 Ada 6 Parselin ihale yoluyla satışı için alınan kararı neden uygulamadığının yanıtı verilmeli.
Bodrum Belediyesi mülkiyeti kendisine ait Göl,104 Ada 5 ve 6 Parseller de “Yapı Kayıt Belgesi “ olduğunu biliyor muydu? Yapı Kayıt Belge tarihi 03/11/2018
Bunu neden soruyorum.
3194 Sayılı İmar Kanunu’ un Geçici 16 Maddesi der ki ;
“Yapı Kayıt Belgesi alınan yapıların belediyelere ait taşınmazlar üzerine inşa edilmiş olması halinde, Yapı Kayıt Belgesi sahipleri ile bunların kanuni veya akdi haleflerinin talepleri üzerine bedeli ilgili belediyesine ödenmek kaydıyla taşınmazlar rayiç bedel üzerinden belediyelerce doğrudan satılır”
Bodrum Belediyesi bu parselleri doğrudan satma amacında mıydı yada başka bir neden mi var?
Yasal olarak yeşil alanlarda mülkiyet olmaz. Göl 104 ada 5 parsel yeşil alandır, mülkiyetin kaldırılması gerekir.
Yine, 3194 Sayılı İmar Kanunu’ un Geçici 16 Maddesi der ki ;
“Üçüncü kişilere ait özel mülkiyete konu taşınmazlarda bulunan yapılar ile Hazineye ait sosyal donatı için tahsisli araziler üzerinde bulunan yapılar bu madde hükümlerinden yararlandırılmaz.”
Bodrum Belediyesi, yeşil alanda kalan ve günübirlik alanda kalan yerler için, Yapı Kayıt Belgesi iptali yönünde herhangi bir başvuru yapmış mıdır?
Sanmıyorum. Halen Bodrum Belediye Başkanı’nın kiracısı olduğu yerdeki Yapı Kayıt Belgelerinin, iptali yönünde bir açıklama gelmedi.
Peki Çevre Şehircilik Bakanlığı, Sosyal Donatı Alanı olan bu yer için Yapı Kayıt Belgesi iptaline gitmiş midir?
Tabi ki HAYIR.
Denize sıfır ve yeşil alan olan bu yer, aynı zamanda, 2. Derece Doğal Sit Alanıdır. Sit Alanlarında İmar Barışı kanununda açık bir ifade olmasa dahi, varmış gibi yapılamaz.
Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 6. Maddesi bu konuda açık ;
“Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu Kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile (…) (1) izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranlar, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır.”
Kanunun devamı var, şimdilik bu kısmı yeterli. Henüz Kıyı Kanunu bölümüne gelmedik.
“Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.”
Bakalım Anayasal suç işlenecek mi?
Vesselam…