• Nevavprestij
ASAYİŞ Haber Girişi : 17 Mart 2025 09:54

Öz babası ve üvey annesinin işkence ederek öldürüp göle attığı Melike Eşiyok cinayetine ilişkin iddianame hazırlandı

Öz babası ve üvey annesinin işkence ederek öldürüp göle attığı Melike Eşiyok cinayetine ilişkin iddianame hazırlandı
Arnavutköy Sazlıbosna Barajında 6 yıl önce cesedi bulunan 4 yaşındaki Melike Eşiyok cinayetine ilişkin iddianame hazırlandı. Öğretmenlerine, kardeşleri Mel

Arnavutköy Sazlıbosna Barajında 6 yıl önce cesedi bulunan 4 yaşındaki Melike Eşiyok cinayetine ilişkin iddianame hazırlandı.

voyage

 

 

Öğretmenlerine, kardeşleri Melikeyi babalarının ve üvey annelerinin öldürdüğünü 6 yıl sonra anlatarak cinayeti aydınlatan çocuklar H. ve E. Eşiyok kan donduran beyanlarında, "Bizi de Melikeyi de aç susuz bıraktılar. Altımıza kaçırdığımız için bize tek ayak üstünde durma cezası verdiler. Üvey annemiz ayağımız yere değerse çekiçle vuruyordu. Yağmurlu havalarda bizi dışarı çıkarıp kendi içeride çay içerek ıslanmamızı izliyordu. Bize tazyikli su sıkarak eziyet etti. Babamız Melikeyi kalorifer peteğine bağladı. Babamız ve üvey annemiz Melikeyi öldürdü. Melikeyi bir çantaya o çantayı da bir çuvala koydu" dedi.

 


Arnavutköy Sazlıbosna Barajında 6 yıl önce cesedi bulunan 4 yaşındaki Melike Eşiyok cinayetine ilişkin iddianame hazırlandı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 15 Nisan 2018de Sazlıbosna Baraj Gölünde çarşafa sarılı çıplak bir kız çocuğu cesedinin balıkçılar tarafından bulunduğu ancak cesedin kimliğinin belirlenememesi nedeniyle soruşturmanın Daimi Arama Bürosuna devredildiği aktarıldı. Cansız bedeni gölde bulunan 4 yaşındaki Melike Eşiyokun ölümünden 6 yıl sonra kardeşleri E. ve H.nin okulda öğretmenlerine Melikeyi babası ve ilişki yaşadığı kadının öldürdüğünü anlattığına iddianamede yer verildi. Öte yandan, çocuklar H. ve E. Eşiyokun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde koruma altına alındıkları da iddianamede belirtildi.


"Babamız Melikeyi kalorifer peteğine bağladı"

 


H. ve E.nin beyanlarında, "Babamız Cahit ile annemiz Meryem ayrıldığında üvey anne olarak Zehra evimize geldi. Üvey annemiz ve babamız Melikeye ve bize eziyet etti. Melikeyi sürekli darp ettiler. Bizi de Melikeyi de aç susuz bıraktılar. Altımıza kaçırdığımız için bize tek ayak üstünde durma cezası verdiler. Üvey annemiz ayağımız yere değerse çekiçle vuruyordu. Yağmurlu havalarda bizi ve Melikeyi dışarı çıkarıp kendi içeride çay içerek ıslanmamızı izliyordu. Melikeyi sürekli aç bıraktıkları için bir deri bir kemik kaldı. Babamız Melikeyi kalorifer peteğine bağladı. Ertesi gün babamız Cahit ve üvey annemiz Zehra alışverişe gitti. Buz, naylon ve balta aldılar. Babamız ve üvey annemiz Melikeyi öldürdü. Babamız Melikeyi bir çantaya o çantayı da bir çuvala koydu. Arabaya bindik. Biz soru sorduğumuzda sizi sokak köpeklerine atarım dedi. Zehra bizi günlerce aç susuz bıraktı. Bize tazyikli su sıkarak eziyet etti. Sonra bir gün babamız ve üvey annemiz tartıştı. Zehra evden ayrıldı" dedikleri iddianamede ifade edildi. Çocuklar H. ve E.nin sosyal çalışmacı eşliğinde alınan beyanlarına itibar edilebilir olduğu yönünde görüş bildirildiği de iddianamede açıklandı.


"Mezarlığa gömmeye çalıştık ama yapamadık, taş koyup göle attık"

 


Baba Cahit Eşiyok iddianamede yer verilen ifadesinde "2017 yılında eşim Meryemden boşandım. Çocuklarım Melike, H. ve E.nin velayeti bende kaldı. Daha sonra Zehra Öztürker ile tanıştım ve aynı evde yaşamaya başladık. Çocuklarımdan H. ve Melike altına kaçırıyordu. Zehra titiz bir insan olduğu için çocukları sürekli darp edip cezalar veriyordu. Zehranın günden güne çocuklara uyguladığı şiddet arttı. Melikeye sürekli şeytan gibi bakıyor, annesi gibi bakıyor diyordu. 2 Nisan 2018 günü Zehra beni aradı. Melike nefes almıyor eve gel dedi. Eve gittiğimde Melikenin elleri ve ayakları soğuktu. Zehraya hastaneye götürelim dediğimde vücudunda morluklar var, götürürsek ikimizi de cezaevine atarlar dedi. Olayın nasıl olduğunu sordum. Zehra bana Melike su istedi. Su içerken öksürmeye başladı. Su boğazına kaçtı diye sırtına vurdum. Nefesi gidince seni aradım dedi. Ne yapacağız dediğimde Zehra bana denize atalım gitsin dedi. Araç kiraladık. Melikeyi arabaya koyduk. Önce mezarlığa gömmeye çalıştık ama yapamadık, müsait bir yer bulamadık. Sazlıbosna Baraj Gölüne içine taş koyup attık. Daha sonra Zehra ile ayrıldık. Eski eşim Meryem ile tekrar birlikte olarak hayatımıza devam ettik. Melikenin ölümünden Zehra sorumlu" dedi.
Üvey anne Zehra Öztürker ise ifadesinde, "Cahit çocuklarını darbediyordu. Ben bu konuda uyarınca sen karışma onlar benim çocuklarım diyordu. Oklava ile sürekli dövüyordu çocukları. Melike ölmeden önceki gün ateşlendi. Ateş düşürücü şurup verdim. Ateşi ve yaraları olduğu için diğer odada kardeşlerinden ayrı yattı. Cahit olay günü Melikeyi odaya kilitledi. Sonra ben baktım. Buz gibi olduğunu ve nefes almadığını söyledim. Cahit bana ben halledeceğim polisi ve ambulansı arama dedi. Ben polise anlatalım her şeyi dedim. Bana sen üvey annesisin, Melikede darp var inanmazlar bize dedi. Cezaevine girme korkusundan ve tehdit edildiğimden sustum. O gün akşama kadar Melike odada kaldı. Cahit, Melikeyi banyoya götürdü, yıkadı, kefenledi. Sonra Cahit arabaya Melikeyi koydu. Ertesi gün ne yaptığını sorduğumda denize bıraktım dedi. Bu olaydan sonra psikolojim bozuldu, evden ayrıldım. Suçlamaları kabul etmiyorum" ifadelerini kullandı.


Öz anne: "Korktum ve kimseye bir şey demedim"

 


Çocukların öz annesi Meryem Ataman ise, "Cahit ile evliyken Zehra ile gönül ilişkisi yaşamasından sonra evden ayrıldım. Boşandıktan sonra çocukların velayeti Cahitte kaldı. Ayrı kaldığımız süre içerisinde çocukları göstermedi. Cahit bana sürekli çocuklarım H. ve E.nin fotoğraflarını atıyordu ama Melikenin fotoğraflarını atmıyordu. Sorduğumda sürekli uyuyor, tuvalette gibi şeyler söylüyordu. Sonra Cahit beni eve geri dönmeye ikna etti. Eve dönünce Melikenin öldüğünü söyledi. Cahit ve Zehra korktukları için polise ve sağlık ekiplerine haber vermemişler. Cahit ile yeniden yaşamaya başladık ve bir çocuğumuz daha oldu. Çocuklarım bana Melikeyi Cahit ve Zehranın öldürdüğünü söyledi. Hayattaki çocuklarım ve kendim aynı akibete uğrar diye korktum ve kimseye bir şey demedim. Çocuğumun ölümü hakkında bilgim yok" dedi.



Savcı: "Darp ile başlayıp şiddetin her türlüsünü göstermeye devam ettiler"

 


İddianamede çocuklar H., E. ve Melikenin baba Cahit ve üvey anne Zehra tarafından oklava ile dövmek, tek ayak üstünde bekleme cezası, tazyikli su sıkma, aç ve susuz bırakma şeklinde kötü muamele ve eziyete maruz kaldıkları açıklandı. İddianamenin devamında "Melikenin yaşadığı bunalım sonrası altına idrar kaçırdığı, bunun üzerine Cahit ve Zehranın daha şiddetli bir şekilde Melikeye tepki gösterdikleri, eziyetin dozunu artırdıkları, bu nedenle de yemek vermemek şeklinde aç ve susuz bırakmak sureti ile Melikeye eziyet ettikleri, Cahit ve Zehranın Melikeye darp ile başlayıp şiddetin her türlüsünü göstermeye devam ettikleri anlaşılmıştır" ifadelerine yer verildi.
Sanıklar Cahit ve Zehranın fikir ve eylem birliği içerisinde iştirak halinde darp etmek ve eziyet etmek sureti ile Melikeyi öldürdüğü ve cesedi Sazlıbosna Baraj Gölüne çarşafa sarılı şekilde attığı iddianamede açıkladı. Melikenin öz annesi sanık Meryemin ise eve döndüğünde Melikenin öldürüldüğünü ve göle atıldığını öğrendiği, Cahit ile yaptığı anlaşmaya istinaden ölümü yetkili mercilere bildirmediği ve Melikenin ölümünü gizlemek için Cahit ile yeni bir kız çocuğu sahibi olup doğan çocuğun Melike Eşiyok olarak bilinmesini istedikleri iddianamede kaydedildi.

 


Sanık baba Cahit Eşiyok ve üvey anne Zehra Öztürkerin çocuğa ya da beden ve ya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve çocuğa ya da beden ve ya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı eziyet suçundan ise 3 yıldan 8 yıla kadar hapisleri istendi. Sanık anne Meryem Atamanın ise suçluyu kayırma suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapsi talep edildi. Mahkeme tarafından kabul edilen iddianame kapsamında sanıkların yargılanmalarına önümüzdeki günlerde başlanacak.